Hakan Fidan, Katar'da: Gazze'ye yönelik kara harekatı vahşeti katliama çevirir

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani

HABER MERKEZİ 

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, somut adımlar için harekete geçme zamanı geldiğini ve Gazze'deki Filistinlilerin yurtlarından sökülerek atılmasına razı gelmeyeceklerini belirterek, “Gazze'ye yönelik bir kara harekatı bu vahşeti tam bir katliama çevirecektir.” dedi.

Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Doha'daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Gazze'de masum sivilleri hedef alan, toplu cezalandırmaya dönüşen saldırıları hiçbir şekilde kabul etmediklerini vurgulayan Fidan, “Gazze'deki Filistinlilerin yurtlarından sökülerek atılmasına da razı gelmeyeceğiz. Bu sadece Filistinlilere yapılan bir zulüm değil aynı zamanda Mısır'ın, Ürdün'ün, Beyrut'un istikrarsızlaştırılmasını da sağlayacak olan bir gelişme olacaktır. İsrail, bu yanlıştan acilen dönmelidir. dedi.

“Gazze'ye yönelik bir kara harekatı bu vahşeti tam bir katliama çevirecektir” değerlendirmesinde bulunan Hakan Fidan, Gazze'de geçmiş kuşatmalara nazaran daha büyük yıkımın ve ölümün yaşandığına işaret etti.

Gazze'deki saldırılara ilişkin İslam dünyası olarak da birlik içerisinde ortak tavır ve eylemler geliştirmek zorunda olduklarını vurgulayan Fidan, trajedinin son bulması için tüm güçleriyle çalıştıklarını belirterek, bölgenin tam manasıyla bir dönüm noktasında bulunduğuna dikkati çekti.

İçinde bulunulan konjonktürden ya daha büyük bir savaşa ya daha büyük bir barışa gidileceğine işaret eden Fidan, görüştüğü tüm muhataplarının da kamuoyu önünde söylemeseler bile bu tespiti paylaştığını söyledi.

Fidan, gerek taraflara gerek bölge dışı aktörlere sağduyu telkin ettiklerini belirterek "Kimileri ise yangına körükle gidiyor. Dayanışma kisvesi altında İsrail'in işlediği cürümleri cesaretlendiren de bu suçun ortağıdırlar." değerlendirmesinde bulundu.

- "Somut adımlar için harekete geçme zamanı"

Mevcut krizin coğrafi olarak yayılması önlenemediği takdirde tüm dünyayı çok daha kötü günlerin beklediğini vurgulayan Fidan, "Filistinlilere karşı işlenen bu suçları hep eleştirdik ama kınamayla, sadece eleştirmekle bir yere varılamayacağını da görüyoruz. İsrail, senelerdir kınamalara kulak tıkamaya, bildiğini okumaya devam ediyor. Artık somut adımlar için harekete geçme zamanıdır." diye konuştu.

Fidan, Filistin meselesinin adil bir siyasi çözüme kavuşturulmadan bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisinin mümkün olmayacağını belirterek şöyle devam etti:

"İsrail, silahla, şiddetle ve zulümle kalıcı güvenlik ihtiyacını karşılayamayacağını bilmelidir. Bugünün sözde zaferleri yarın daha büyük hizmetlere yol açacaktır. Çözümün yegane yolu sürekli söylediğimiz gibi 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen Filistin devletinin hayata geçirilmesiyle mümkündür. Biz, somut bir öneri olarak garantörlük mekanizmasını gündeme getirdik. Bu mekanizmada Türkiye dahil bölgedeki Müslüman ülkelerin aktif bir rol üstlenmelerini arzu ediyoruz. Bölgesel sahiplenme anlayışıyla oluşturulacak bu mekanizma, İsrail ve Filistin'in yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini izlemeli, gerekirse tarafları buna zorlayabilmelidir.

Filistin konusunda, Katar'ın üstlendiği role ve sorumluluğa büyük önem atfediyoruz. Katar, Gazze'deki insani durum bağlamında şimdiye kadar çok yapıcı ve fedakar bir rol üstlendi, son dönemde rehinelerin serbest bırakılması konusunda Katarlı kardeşlerimizin çabaları da her türlü takdire şayandır. Türkiye ve Katar olarak bundan sonraki süreçte de yakın işbirliği ve istişare içinde kalacağız."

- "Bu, bizim insanlık olarak gelmiş olduğumuz medeni seviyenin göstergesi"

Fidan, Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin açık şekilde İsrail'in askeri operasyonlarını desteklemeleri ve Gazze'ye yönelik yıkımı kınamamalarının, engellememelerinin çok ciddi bir çifte standart oluşturduğunu vurgulayarak bunun da dünyadaki zaten bozulan diğer dengeleri etkilediğini dile getirdi.

"İnsanlığın kendi tarihinde ortaklaşa inşa ettiği değerleri sınadığı bir dönemden geçmekteyiz. Bu testte, bu sınamada başarısız olma şansımız yok."  diyen Fidan, alınan tavır ve tutumun sadece Gazze'de olanlarla alakalı olmadığının altını çizerek, "Bu, bizim insanlık olarak 21. yüzyılda, 2023 yılında, gelmiş olduğumuz medeni seviyenin bir göstergesi. İnsanlığın bunda başarısız olma lüksü yok. Daha önce insanlığın hataları oldu, onun bedelini ödedi. Aynı bedeli Gazze'de görerek, tekrarlayarak kendimizi tekrar geriye götürmenin bir anlamı yok." diye konuştu.

Bir an önce Gazze'ye yürütülen operasyonun durdurulması, insani yardımların önünün açılması, İsraillilerin, Filistinlerin ve bölgenin güvenliği için "tek yol olan iki devletli çözüm sisteminin" hayata geçmesi çağrısında bulunan Fidan, şunları söyledi:

"Başta Batılılar olmak üzere ciddi çalışmaların başlaması gerekiyor. Daha önce de söyledik. Sadece askeri zaferlerle çözümü ertelemek uzun vadede güvenlik getirmiyor. Bunu daha açık nasıl söyleyebiliriz? Özellikle Batılıların bu noktada İsrail'e çok gerçekçi, rasyonel, sadece telkinlerde değil baskıda bulunması gerekiyor. Aksi takdirde bölgemiz, daha büyük risklere gebe."

İsrail'e özellikle kayıtsız şartsız destek veren bazı Batılı ülkelere büyük iş düştüğünü ve onların da aynı tavrı alması gerektiğini belirten Fidan, aksi takdirde bölgede geçici ateşkeslerin ve birtakım zaferlerin olacağını söyledi.

Fidan, bu şekilde daha büyük risk ve problemlerin bekleyişi içinde olunacağına işaret ederek "Bizim kabiliyetimiz, aklımız varken, bu tehdidi bu şekilde görüyorken buna tedbir almamamız o da ayrı bir tabii acziyet olarak ve kasıt olarak bazıları tarafından da tarih tarafından not edilecektir." dedi.