Özgür Aktütün: AK Parti kadrolarında ciddi bir tasfiye süreci yaşanacak

HABER MERKEZİ 

Sosyolog Özgür Aktütün, 31 Mart seçimlerinin ardından AK Parti teşkilatının kadrolarında ciddi bir tasfiye süreci yaşanacağını belirterek, “CHP’nin gelecekte siyasi iktidarı kazanması ve yönetim kademesinde daha etkin hale gelmesi belki Kürt meselesinin daha rahat konuşulabilmesini sağlayacak.” dedi.

Kurdistan24’ün bugünkü konuğu olan Özgür Aktütün, dün Türkiye genelinde gerçekleştirilen mahalli idareler genel seçimleri ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Seçimlerde AK Parti ile CHP ve diğer partiler arasındaki oy farkının “gerçekten çok anlamlı” olduğunu söyleyen Özgür Aktütün, “Üstelik bu büyük şehirlerle sınırlı kalmadı, birçok ilde daha küçük illerde ve ilçelerde de çok ciddi bir oy farkıyla seçim zaferini kutluyor Cumhuriyet Halk Partisi. Seçmen gerçekten çok net bir cevap verdi.” diye konuştu.

Seçmenin iktidara karşı denge mekanizması oluşturmaya karar verdiği değerlendirmesini yapan Aktütün, AK Parti’nin oylarının 3 büyük il başta olmak üzere birçok bölgede oldukça düşük olmasına ilişkin şu ifadeleri kullandı:  

“En temelde ekonomi var ama aynı zamanda şu ana kadar AKP’nin kendi teşkilatıyla arasındaki bağın açılması da var. Bir süredir AKP kendi teşkilatını halkla buluşturma konusunda da sorun yaşıyor. Çünkü mevcut kadroları gerçekten AKP’yi AKP yapan, AKP’nin bugüne kadar gelmesini sağlayan kadrolardan oluşmuyor artık. Zor dönemleri geçiren kadroların birçoğu artık AKP’de değil ve bu açığı süreç içerisinde Yeniden Refah Partisi iyi gördü ve orada kendisinde başka bir konum açtı. Artık AKP’de olmak istemeyen ama bir dönem AKP’nin cefasını çekmiş kadroları ve seçmenleri kendi nezdinde toplamaya aday oldu. İlerleyen süreçlerde de muhtemelen bunu daha güçlü bir biçimde başaracak.”

Seçim sonuçlarının düşük çıkmasının ardından AK Parti teşkilatının kadrolarında ciddi bir tasfiye süreci yaşanacağını dile getiren Özgür Aktütün, AK Parti’nin sıkıntısının kendi içinden çıkan partilerle olmadığını aktararak, “Çünkü kendi içinden çıkan partilerin çokta sorun teşkil etmeyeceğini biliyordu.” değerlendirmesinde bulundu.

“Yeniden Refah Partisi her zaman daha bağımsız daha ideolojik bir alandan Erdoğan ile karşı karşıya geldiği için şu an AKP için bir risk faktörü.” diyen Sosyolog Aktütün, “Erdoğan bunu okuyabildiği için Yeniden Refah’ı ittifakın içine almaya çalıştı. Ama Erbakan’da orada çok stratejik bir hamle yaparak hem ittifaka dahil oldu hem de kendi bağımsız kimliği ile karşısında da durabildi.” ifadelerini kullandı.

Seçim sonuçlarının sosyolojik bir değişim olduğunu kaydeden Aktütün, “Türkiye çok uzun süredir bunun sancısı zaten yaşanıyordu, sinyalleri cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de vardı, haziran seçimlerinde de vardı. Türkiye’de muhalefet dağınık bir görüntü sergileyip bir araya gelemesede, sağda da solda da ciddi bir muhalefet geleneği var. Bu nedenle bugüne kadar hem içeride hem dışarıda şişirilmiş içi boş bir teklik vardı.” dedi.

Ekonomi, Kürt meselesi ya da kadın sorunlarının çözülebilmesinin iktidar gücüyle alakalı olmadığını belirten Aktütün, toplumda bir çözüm iradesi ortaya çıkmadığı sürece sadece yöneticilerin herhangi bir şeyi çözebilme kapasitesine sahip olmadığına işaret etti.

CHP’nin 2028’de gerçekleştirilmesi planlanan seçimleri kazanmasını da değerlendiren Aktütün, şu şekilde konuştu:

“CHP 2028’de cumhurbaşkanlığını kazanırsa Kürt sorunu daha rasyonel bir zeminde tartışılabilir. Daha gerçekçi zeminler üzerinde konuşulabilir çünkü şu anada toplumdaki diğer sorunlar da olduğu gibi bu sorunda da konuşma problemi var. Belki CHP’nin gelecekte siyasi iktidarı kazanması ve yönetim kademesinde daha etkin hale gelmesi bu meselenin daha rahat konuşulabilmesini sağlayabilir. Belki bu da çözüme giden yolda önemli bir adım olur. “