K24 ÖZEL - ‘Her Kürt’ün evi birer kütüphane olmalı’

“İsteğim, Kürtler yaşadıkları her ülkede okusun ve her Kürt’ün evi birer kütüphaneye dönüşsün."

K24 - ANKARA

Kitapçı Ahmet Kara, “İsteğim, Kürtler yaşadıkları her ülkede okusun ve her Kürt’ün evi birer kütüphaneye dönüşsün” dedi.

1990’lı yıllarda Türkiye devletiyle PKK arasında süren çatışmaların artması nedeniyle birçok köy boşaltıldı ve yüzbinlerce Kürt, Türkiye’deki şehirlere göç etmek zorunda kalmıştı. Şırnak’ın Uludere ilçesinden 28 yıl önce Türkiye’nin başkenti Ankara’ya taşınan Ahmet Kara da onlardan biri.

Liseyi bitirdikten sonra Ankara’ya taşındıklarını dile getiren Kara, ilk zamanlarda birçok ağır işte çalıştığını anlattı.

Ankara’da kitap sektöründe çalışan Ahmet Kara, yayınevlerinden sahaflara, kitabevlerinden öğrencilere kadar birçok kurum ve kişiyle iletişim halinde.

K24’e konuşan Kara, Ankara’ya göç etme nedenlerini şöyle sıraladı:

“Memlekette ekonomik ve politik anlamda çok zor şartlar vardı. Bunların en ağırı Cizre ve Silopi gibi Şırnak ilçeleriydi. Liseyi bitirene kadar sürekli gözaltına alınırdık. Eğitimimi tamamlamak için 1991’de Ankara’ya geldim ancak burada yanına gidebileceğim hiç kimsem yoktu. İş de yoktu. Bir öğretmenin evinde bir süre kaldım, fakat maddi imkansızlıklar nedeniyle okulu bırakmak zoruna kalmıştım. 2-3 yıl boyunca temizlik ve bahçe işlerinde çalıştım.”

Evinde yaklaşık 15 bin kitap bulunduğunu dile getiren Kara, 1996’dan bu yana kitap işiyle uğraştığını hatırlattı.

Çocukluk yıllarından da söz eden Ahmet Kara, sözlerine şöyle devam etti:

“Köydeyken torbama peynir, çay, ekmek ve kitaplarımı koyarak koyunları otlatmaya giderdim. Akşam, karanlık çökünceye kadar koyunları otlatırken kitap okurdum. Kitaplara olan bağım o zamanlar başlamıştı. Dünya klasiklerini o zaman bitirdiğimi hatırlıyorum. Tüm paralarımı o zaman kitaplara verirdim ve kitapların bana verdiği huzuru şimdi hiçbir şey vermiyor. Kitaplarla aramda duygusal bir bağ oluştu.”

“KÜRTLER, ACILARINI YAZARAK DUYURMALIDIR”

Yıllardır yayıncılık yaptığını ve Kürt yayıncılığının şu anda çok zor şartlar altında sürdürüldüğünü vurgulayan Kara, şunları ifade etti:

“Dört parçadaki Kürt yayıncılarına sesleniyorum; artık geriye doğru adım atmayı bir kenara bırakıp, ileriye adım atmamız gerekiyor. Kürtler Ortadoğu’da çok sayıda acı ve keder yaşadı ancak tüm bunlar okuyarak ve yazarak dünyaya tanıtılmalıdır. Aydınlık ve çağdaş bir yaşam için bu gereklidir.”

Kürt gençlerinin son yıllarda daha az okumaya başladığının altını çizen Ahmet Kara, “İsteğim, Kürtler yaşadıkları her ülkede okusun ve her Kürdün evi birer kütüphaneye dönüşsün” şeklinde konuştu.

50 yaşındaki Ahmet Kara, 15 bin kitabıyla birlikte yalnız yaşadığını ifade ederek, her sabah erkenden uyandığını ve belirlediği kitapları torbasına koyarak kitapçıları gezdiğini dile getirdi.