K24 ÖZEL - Rojava'da heykeltraş / Mardin'de hurdacı

http://www.kurdistan24.net/tr/default

Emin Bozan

Suriye iç savaşı binlerce insanın ölümüne neden olurken, milyonlarca insanı yerinden yurdundan etti. Yerinden yurdundan olanlar arasında yüzlerce bilim insanı, sanatçı vardı. Heykeltraş ve arkeolog Sabah Kasım da savaşın yerinden yurdundan ettiği yüzbinlerden sadece biri.

300 heykel ve 17 kitabını arkasında bırakarak, Mardin’e gelmiş bir dönemin “ünlü ve aranan” heykeltraşı. Şimdi hayatını kazanmak için demir işliyor ve hurdacılık yapıyor Mardin’de.

Haseke’nin Amude ilçesinde doğup büyümüş Sabah Kasım. Ara ara “keşke gelmeseydim” dese de, Amude’de yaşam koşullarının kendisini bu göçe zorladığını belirtiyor.

Başta Batı Kürdistan (Rojava), Suriye, Almanya, ABD olmak üzere birçok ülkede sergiler açan, birçok festivale katılan, birçok ünlü arkeolog ve hekeltraşla çalışan sanatçı, “Rojava ve Suriye’de önemli sanatsal çalışmalarım oldu. İstesem Avrupa veya Amerika’ya gidebilirdim ama gitmeyi tercih etmedim” diyor.

Eğitimini Amude’de tamamlayan, Suriye’nin hemen tüm kentlerindeki sanat galerilerinde sergiler açmış, genç heykeltraşlar ve arkeologlar yetiştirmiş Sabah Kasım.

KEŞKE GELMESEYDİM…

Amude’den sadece savaş nedeniyle göç etmediğini belirten Sabah Kasım, şöyle devam ediyor:

“Eşim hastaydı ve ilaç bulamıyorduk. Eşim gözlerimin önünde ölüyordu. Birkaç yerden ilaç bulmaya çalıştım olmadı. Heykellerimi, eserlerimi eve koydum, kapıyı kapattım ve Mardin’e geldim. Bazen keşke gelmeseydim diyorum.”

Bir gün mutlaka Amude’ye döneceğini belirten Sabah Kasım, “Benim tek bir kızım var. 9 çocuğum öldü. Çoğu doğmadan öldü. Kızıma vasiyetim var. Kendim dönersem dönerim, burada ölürsem beni Amude’de gömün” diyor.

Kendisini “Suriyeli bir sanaçı” olarak tanımlayan Sabah Kasım, İslam ve Arap ülkelerinde heykelin günah olarak görülmesinin sanatın gelişimi üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu ifade ediyor.

YÖNETİMDEN TEŞEKKÜR

Mardin’e gelmesinin eşi için iyi olduğunu ama kendisi için aynı şeyleri söyleyemeyeceğini vurgulayan Sabah Kasım, şöyle devam ediyor:

“Eşim iyileşmedi ama ilaç bulma sıkıntısı yaşamıyoruz. Demir işliyorum, hurdacılık yapıyorum para kazanmak için. Oysa Amude’de, Haseke’de bir sanatçı gibi yaşıyordum. Ders veriyordum. Atölyem vardı. Festivallere katılıyordum.

Daha iki üç gün önce bir sergi açıldı Amude’de. Orada eserlerim sergilendi. Rojava yönetimi bana bir teşekkür belgesi yolladı. Tamam orada değilim ama eserlerim orada. Birgün oraya dönüp çalışmalarıma devam edeceğim.”

Mardin’de bir dükkanı var Sabah Kasım’ın, Hurdacılar Çarşısı’nın içinde. Dükkanında hem heykeller var hem de demir ve hurda.

Hurdacıların, demircilerin kendisinin bir sanatçı olduğunun farkında olduğunu belirten Sabah Kasım, şöyle devam ediyor:

“Benim bir heykeltraş, arkeolog olduğumu biliyorlar, çok da saygı duyuyorlar. Turistler de geliyor dükkanıma. Bazen heykel alıyorlar, bazen de sohbet edip gidiyorlar.

Burada üniversiteye, müzeye başvuruda bulunup, çocuklara, gençlere ders vermek istediğimi belirttim ama ses çıkmadı sözkonusu kurumlardan. İmkan sunulursa gençleri yetiştirmek istiyorum.”

Bir dönem Rojava ve Suriye’de çok ünlü bir  heykeltraş olan Sabah Kasım, eserlerinin korunup korunamaması konusunda bir endişe taşımadığını belirterek, şunları kaydediyor:

“Bir önemi yok. Gerçi kimsenin onlara zarar vereceğini düşünmüyorum ama yine de bir önemi yok. Gerekirse hepsini yeniden yaparım. Dünya çapında birçok heykeltraş zaten benim nasıl bir sanatçı olduğumu biliyor. Çünkü eserlerim birçok yerde sergilendi ve hepsinin kaydı var.”

SURİYE İÇ SAVAŞI

Suriye'de 7 yıl içerisinde 400 binden fazla kişi öldü. 145 bin kişiden haber alınamıyor. Ölenlerden 96 bini sivildi. 14 binden fazla kişininse işkence gördüğü tahmin ediliyor.

Savaş ülke nüfusunun yarısını evlerinden etti. 4.8 milyon kişi sığınmacı konumuna düştü. Savaşın vurduğu Suriyeliler, Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi komşu ülkelere kaçtı.

Ülke içerisindeyse 6.5 milyondan fazla kişi çatışmalar nedeniyle göç etmek zorunda kaldı.