K24 ÖZEL - Demirtaş 29 Ağustos’ta ne diyecek?

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Cumhurbaşkanı adayı ve eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın gündemden düştüğü iddiaları medyada yer alırken, avukatları Demirtaş’ın 29 Ağustos’ta görülecek davası için savunma hazırladığını belirtti.

K24 - DİYARBAKIR

HDP’nin cumhurbaşkanı adayı ve eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, 29 Ağustos’ta yapılacak duruşma için savunma hazırladığını belirtti.

Demirtaş, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde hep gündemdeydi. Fakat son zamanlarda  gündemden düştüğü iddiaları medyada yer almaya başladı.

Avukatları, Demirtaş’ın 29 Ağustos’ta görülmeye devam edecek davası için savunma hazırladıklarını belirtirken, HDP’li vekiller kendilerine görüş izni verilmediğini dile getiriyor.

K24’e konuşan Selahattin Demirtaş avukatlarından Mehmet Emin Aktar, kapsamlı bir savunma hazırlığı içerisinde olduğunu belirterek, şunları ekledi:

“Demirtaş, 2007’den bugüne kadarki olayları değerlendiren geniş bir savunma hazırlıyor. Kürt sorununun çözümü kapsamında, hangi adımlar atıldı, kim ne dedi, ne yaptı, nasıl bir süreç işletildi? 29 Ağustos’ta mahkemeye tüm bu konuları kapsayan geniş bir savunma sunacak.”

K24’e konuşan HDP Diyarbakır milletvekili İmam Taşçıer, HDP’nin büyümesinde Demirtaş’ın rolünün önemine dikkat çekti.

Demirtaş’ın görüş ve önerilerinin önemli olduğunu belirten Taşçıer, “HDP’nin Eşbaşkanı’ydı ve onun çalışmalarıyla HDP kitlesel ve güçlü bir parti oldu. Demirtaş, HDP’ye yönelik eleştirileri yöneltiyor. Bizim eksiklerimiz olabilir ama HDP seçim sonuçlarını değerlendirip çalışmalarına devam ediyor” dedi.

DEMİRTAŞ: HDP TATİLDEN DÖNMELİ

HDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “HDP’nin bir an önce ‘tatil’ havasından çıkıp sahaya inmesinde fayda var” demişti.

ANF, dün Selahattin Demirtaş’ın avukatları aracılığıyla cezaevinden gönderdiği yazıyı yayımlamıştı.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan Demirtaş’ın yazısında dikkat çeken bazı noktalar şunlardı:

-Benim yazdıklarım tümüyle kişisel görüş ve önerilerimdir. HDP’yi temsil eden bir görevim olmadığı için, HDP’yi kurumsal olarak temsil eden görüşler değildir. Partimizin yetkili kurulları ve sözcüleri bunu zaten yapıyorlar. Ben HDP’de ‘yetkili’ değilim ama bütün arkadaşlarım gibi halka karşı ‘sorumluyum’.

-Asıl mesele, seçim sonrasında ne yapılacağına dair hazırlıksız, öngörüsüz ve tedbirsiz yaklaşılmış olmasıdır.

-Mücadeleyi tümüyle işlevsiz hale getirilmiş TBMM’ye sıkıştırma orada demokrasicilik oynama siyaseti tam da AKP-MHP faşist bloğunun arzu ettiği şeydir. Bu nedenle, HDP’nin bir an önce ‘tatil’ havasından çıkıp sahaya inmesinde fayda var.

-Halka öncülük yapması beklenen kesimlerin daha cesur ve kararlı bir duruş içerisinde olması gerekir. Öyle, kendine karşı korumacı yaklaşımlarla, faşizm ile örtülü uzlaşma arayışıyla halka öncülük yapılamaz. Bedel ödemeyi göze almadan da kimsenin bedel ödemesini bekleyemezsiniz.

-HDP’nin çekirdek tabanı ile yönetimi arasındaki bağların koparılmak istendiği görülmeli ve bunun tedbirleri acilen alınmalıdır. Kendi değerlerine sahip çıkmayan bir hareket asla ayakta duramaz.

-Ayrıca son zamanlarda, bazı milletvekili arkadaşlarımızın HDP’den ayrılıp kendi siyasi geleneklerinde çalışmalarına devam edeceklerini okuyoruz. Doğrusu, bu arkadaşlarla adaylık döneminde ne konuşulduğunu bilmiyoruz ama bize göre tüm milletvekili arkadaşlarımız HDP’yi kendi öz partileri olarak görmeli ve HDP’yi büyütmenin arayışı içinde olmalıdır.