İç savaş tünelleri bulundu

“‘Bombaya dayanıklı’ hafriyat geçişleri ile altındaki tonozlu tuğla duvar tüneli ve havalandırma kanalları dahil, gömülü yapıların kalıntılarının rekreasyon avlusunun altında doğudan batıya doğru uzandığı keşfedildi.”

HABER MERKEZİ

Arkeologlar, ünlü suçluların da tutulduğu Alcatraz adasının altında, tüneller ve Amerika İç Savaşı’na kadar dayanan yapılar keşfetti.

Arkeolog Timothy de Smet, bu keşiflerden dolayı birçok neden yüzünden şaşkın olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bu arkeolojik kalıntılar, yüzeyin sadece birkaç santimetre altındaydı ve mucizevi ve kusursuz bir şekilde korunmuşlardı. Rekreasyon Avlusu tabanının beton kaplaması inanılmaz derecede inceydi ve aslında 1860’lardan itibaren mimarinin tam üstüne oturan yerlerdeydi.”

Araştırma ekibi, söz konusu tarihi noktayı kazmak yerine yer radarı ile lazer taramalarını kullandı ve zamanın eski haritalarını analiz etti.

“Halk için görselleştirebileceğimiz, ayaklarımızın altındaki tarihi bulmak harikaydı” diyen arkeolog Smet, “Ayrıca, hafriyat geçişlerinin bir kısmının, zaman içinde ince beton katmanlarla kaplandığını da öğrendik. Bu muhtemelen yağmurlu ve rüzgarlı adadaki erozyonu düşürmek için yapılmıştı” şeklinde konuştu.

TAM OLARAK NE BULUNDU?

Yayımlanan araştırmada, şu keşifler belirtildi:

“‘Bombaya dayanıklı’ hafriyat geçişleri ile altındaki tonozlu tuğla duvar tüneli ve havalandırma kanalları dahil, gömülü yapıların kalıntılarının rekreasyon avlusunun altında doğudan batıya doğru uzandığı keşfedildi.”

Bu gizli tüneller ve odalar, San Francisco’yu istiladan korumak için inşa edilmiş bir tesis olan 20 hektarlık adadaki askeri üsten kalan tek şey.

Tarihçiler, tarihi belgeler ve sınırlı eserler sayesinde cezaevinde neyin var olduğu hakkında bir fikir sahibi olmuş olsalar da bu çalışma, Alcatraz’ın nispeten çalışılmamış bir kısmına ışık tutarak, gerçekte orada olanın kesin detaylarını veriyor.

Araştırma ekibinden Alcatraz tarihçisi John Martini, “Bu, bazı tarihçilerin ve arkeologların uzun süredir şüphelendikleri şeyi gerçekten doğruluyor. Bu noktaya kadar, birkaç görünür iz kalıntısı, harita ve pek çok şüphe dışında devam edecek hiçbir şeyimiz yoktu” dedi.

Araştırma ekibi, bu tekniklerin dünyadaki diğer kültürel mekanlarda da kullanılabileceğini ve bu tekniklerin tarihi yapılara zarar vermeyeceğini düşünüyor. (Kaynak: Science Alert, Arkeofili)