Kritik Libya Konferansı başladı!

Libya'da kalıcı ateşkesi ve barışı tesis etmeyi amaçlayan zirve Almanya'nın başkenti Berlin'de başladı.

HABER MERKEZİ

Libya'da kalıcı ateşkesi ve barışı tesis etmeyi amaçlayan zirve Almanya'nın başkenti Berlin'de başladı.

Berlin'de başlayan Libya konulu zirve öncesi liderler aile fotoğrafı çekti.

Konferansa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, BM'nin Libya Temsilcisi Ghassan Salame ile Afrika Birliği ve Arap Ligi temsilcileri katılıyor.

Çin'den Çin Komünist Partisi (ÇKP) Dışişleri Çalışma Komitesi Ofisi Başkanı Yang Cieçı'nın katılım sağladığı konferansta Birleşik Arap Emirliklerini (BAE) de Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan temsil edecek.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac ve Libya'nın doğusundaki güçlerin lideri General Halife Hafter de konferansa katılıyor.

SERRAC VE HAFTER AYRI AYRI SALONA ALINACAK

Zirvenin başında masada yer almayan Serrac ve Hafter'in konferans sırasında ayrı ayrı salona alınarak dinlenilmesinin ön görüldüğü öğrenildi.

BM tarafından tanınan UMH'yi Türkiye İtalya ve Cezayir, Hafter'i ise Fransa, BAE ve Mısır destekliyor.

Rusya'nın da Hafter üzerinde çok ciddi etkisi olduğu biliniyor.

TARAFLARIN TALEPLERİ

UMH cephesi; silah desteğinin durdurulması, hükümetin tanınması, Libya'nın enerji kaynaklarının yabancı ülkelere verilmemesi ve Hafter milislerinin ele geçirdiği topraklardan çekilmesini istiyor.

Hafter tarafının talepleri ise UMH kontrolündeki Libya Merkez Bankası’nın yönetimine Hafter güçlerinin dahil edilmesi, ateşkes anlaşması durumunda UMH'ye bağlı milislerin silahsızlandırılması, Hafter'e bağlı silahlı milislerin Trablus'da konuşlandırılması ve muhtemel bir siyasi çözüm sonucunda Hafter'in silah gücüyle sağladığı toprak kazanımları ile direkt orantılı olarak siyasi güç elde etmesi olarak sıralanıyor.