MGK'dan “referandum” açıklaması

Türkiye Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. 6 saat süren toplantı sonrası yazılı açıklama geldi. Açıklamada 25 Eylül’de Kürdistan’da yapılacak referanduma ilişkin; “Kararın, hukuken ve fiilen uygulanamayacağı, bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir” denildi.

Haber Merkezi - Türkiye Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. 6 saat süren toplantı sonrası yazılı açıklama geldi.  Açıklamada 25 Eylül’de Kürdistan’da yapılacak referanduma ilişkin; “Kararın, hukuken ve fiilen uygulanamayacağı, bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir” denildi.

Türkiye Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, saat 12.16'da başladı. 6 saat süren toplantı sona erdi. Kurul’da alınan kararlar yazılı açıklama ile duyuruldu.

ABD’nin PYD’ye silah desteğine tepki gösterilen açıklamada, şöyle denildi:

"Bazı müttefik ülkelerin PYD-YPG terör örgütüne verdiği silah ve mühimmatın PKK terör örgütünde ele geçiriliyor olması, Türkiye'nin, bunların farklı isimler altında gözükse de aslında aynı örgüt olduğu konusunda ısrarla ortaya koyduğu ikaz ve itirazındaki haklılığını bir kez daha teyit etmiştir.

Güney sınırlarımıza yönelik Suriye ve Irak'tan kaynaklanan bir tehdidin tespiti ile taciz ve saldırı vuku bulması halinde, uluslararası hukuk çerçevesinde gereğinin yapılmaya devam edileceği, Türkiye'nin sınırları boyunca bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyeceği, PKK/PYD-YPG terör örgütlerinin, diğer bir terör örgütü DEAŞ ile mücadelesi ileri sürülerek meşrulaştırılamayacağı bir kez daha vurgulanmıştır."

Kürdistan’da 25 Eylül’de yapılacak bağımsızlık referandumu kararına da değinilen açıklamada bu konuda şu ifadeler kullanıldı: "Irak Kuzeyi Bölgesel yönetiminin aldığı referandum kararının, hukuken ve fiilen uygulanamayacağı, bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir. Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafaza edilmesinin bölgede kalıcı istikrar, barış, güvenlik ve refah tesis edilebilmesine bağlı olduğu değerlendirilmiştir."