DSG: İkinci büyük bir savaş istemiyoruz

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani, Fırat’ın doğusu ile Afrin’in birbirine benzemediğini belirterek, “7 yıldır savaştayız, ikinci bir büyük savaş istemiyoruz” dedi.

HABER MERKEZİ

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani, Fırat’ın doğusu ile Afrin’in birbirine benzemediğini belirterek, “7 yıldır savaştayız, ikinci bir büyük savaş istemiyoruz” dedi.

BBC Türkçe’ye konuşan Mazlum Kobani, Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) olası müdahalede tamamen kuzeye çekileceğini belirterek, bunun DAİŞ’le mücadeleyi durduracağını ve DAİŞ’in yeniden toparlanacağı anlamına geldiğini söyledi.

Fırat’ın doğusu ile Afrin’in birbirine benzemediğini ifade eden Kobani, şunları söyledi:

"Fırat'ın doğusu ile Afrin birbirine benzemez. Yerden göğe kadar fark var. Uluslararası faktörler bir kenara Türk ordusu ile baş başa kalsak bile durum farklıdır. Aylarca hatta yıllarca süren bir savaş olacaktır. Burası geniş bir alan. Afrin'de stratejik bir karar aldık ve savaşı sadece Afrin'le sınırlı tutmak istedik. Fakat burada öyle olmayacak. Türk ordusu herhangi bir yere saldırırsa bu topyekûn bir savaşa dönüşecek."

Olası saldırılar karşısında Derik’ten Minbic’e kadar cephe oluşturulacağından söz eden Kobani, şöyle devam etti:

"Bu bizim kararımızdır, herkese söylemişiz, Türkler de biliyor Amerikalılar da Fransızlar da. Bunu kuzey için değil sadece Rojava için söylüyorum. Türkiye ile yaklaşık 600 kilometre sınırımız var, buralarda genel bir savaş olacak. Bunu (müdahaleyi) kimse kabul etmeyecek; ne uluslararası güçler ne bölgesel güçler ne Körfez ne de Suriye…”

"Araplar üzerine hesap yapıyorlar ama Araplar bunu asla kabul etmeyecek" diyen Kobani, "Türkiye önümüzdeki 2 hafta ciddi bir baskı yapacak, kışkırtacak. Fakat (müdahale gibi) bir hata yapacağını zannetmiyorum. Şu anda yığınak yapıyor, biz de yapıyoruz. Bu gerilim içinde birileri hata yaparsa bu kıvılcım ateşe dönüşebilir, böyle bir tehlike var. Onun için Amerikalılar provokasyonla kontrol dışı bir savaşın önünü almak için diplomatik çalışmalar yürütüyor” şeklinde konuştu.

“İKİNCİ BÜYÜK BİR SAVAŞ İSTEMİYORUZ”

Türkiye İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’la ABD aracılığıyla bölgesel konular hakkında görüştüklerini ifade eden Mazlum Kobani, şunları dile getirdi:

"Erdoğan Aralık'ta çıkıp 3 gün sonra operasyona başlayacaklarına dair ciddi bir açıklama yaptı. Biz savaş olacağını bekliyorduk. 'Türkiye'ye karşı tehlike var, bu beka sorunudur' diyor. Biz de 'Erdoğan ne istiyor?' diye sorduk. 'Paylaşamayacağımız ne var?' Görüşme konusunda inisiyatifi biz başlattık. Müttefiklerimizden 'Ne istiyorlar?' diye sormasını ben istedim. 7 yıldır savaştayız, ikinci bir büyük savaş istemiyoruz. Yani talep bizden geldi. Bunun üzerine dolaylı görüşmeler oldu. Arabuluculuğu ABD Özel Temsilcisi James Jeffrey üstlendi."

“TARAFSIZ BİR GÜÇ OLMALI”

Kobani, sürecin savaşı durdurmaya dönük olduğunu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında güvenlik bölgesi meselesinin gündeme geldiğini belirtti. Mazlum Kobani şöyle devam etti:

"Biz de DSG olarak kendi önerimizi ABD'ye sunduk. Önerimiz çok makuldü. 30 kilometre olmaz, 5 kilometre olabilir dedik. Buradaki YPG güçlerini çekebiliriz, yerlerine yerel güçleri koyarız. Bütün şehirlerde yerel askeri meclisleri bunun için kuruyoruz. 5 kilometre içindeki ağır silahları da çekebiliriz. Menzili Türkiye'ye ulaşan silahları da çekebiliriz. Mesela 20 kilometre menzilli silahlarımız var, onları da 20 kilometre uzağa indiririz. Buna karşılık Türkiye de saldırmayacağına dair taahhütte bulunsun. Bu alanda uluslararası güçler de olsun. Uluslararası güç içinde Türkiye'nin olmasını kabul etmedik. Tarafsız bir güç olmalı, Türkiye taraftır.

Biz bu bölgelerdeki Suriyelilerin yerlerine dönmelerini de kabul ediyoruz. Gelsinler diye çağrı yaptık. Onlar diyor ki 30 kilometrelik alana mülteciler yerleşsin, Afrin'i işgal eden farklı güçler de gelsin, devriyeler içinde Türk askeri de olsun. Bunları kabul etmedik. İşi yokuşa sürükleyen, sabote eden taraf olmak istemiyoruz ama Türk askerinin buraya gelmesinin zemini yok."

Mazlum Kobani "Gücümüz var. Savaş içi henüz karar vermiş değiliz. Çünkü Türkiye ile meselemiz sadece Afrin değil. Burada bir tıkanma var” diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden gönderdiği mektubu şu sözlerle değerlendirdi:

“Amerikalılarla çözmeye çalıştılar ve sonuç ortada. Şimdi Öcalan'ın çabalarına ihtiyaçları var. Detaylarını bilmiyorum. Öcalan 'Ben olumlu rol oynayabilirim' diyor. Sadece Suriye'yi değil Türkiye'yi de kast ediyor. Biz buna katılıyoruz. Öcalan'ın öyle bir gücü var. (Müzakerelerin önü açılırsa) derhal çözülür. Bu meselenin çözülmesi için Türkiye'nin hassasiyetlerinin gözetilmesi, güç kullanılmamasını istiyor. Biz de bunları gözetiyoruz. Öcalan'ın mesajlarından Türkiye ile sorunların masada diyalogla, karşılıklı tavizler verilerek çözülmesi gerektiğini anlıyoruz.”

ABD’NİN VARLIĞI

ABD’nin bölgedeki varlığının kalıcı olmadığını ifade eden Kobani, şöyle devam etti:

“ABD'nin varlığı kalıcı değil. Bir anlaşma yok. DAİŞ çerçevesinde buradalar ve DAİŞ var oldukça bu işbirliği de sürecek. Rejimin anlayışı şudur: Önce asker olarak girecek, kontrol altına alacak, sonra uzlaşma olacak ve işi bitirecek. Koalisyon burada olduğu sürece bu yöntem mümkün değildir. Uluslararası güçler burada olduğu sürece rejim bunun olmayacağını görecek. O yüzden bu güçlerin burada olması çözüm için faydalıdır. Ben Amerikalılara şunu söyledim: 'Çekilebilirsiniz, sorun değil, ama rejimle anlaşmaya vardıktan sonra çekilin. Biz de o zaman size 'Tamam görevini yaptınız, artık başka bir süreci yürütmemiz gerekiyor' diyebiliriz.”

Öte yandan Kobani, "Biz Türkiye'ye tehdit değiliz. 7 yıldır olmadı, bundan sonra da öyle bir hedefimiz yoktur. Sorunları diyalogla çözmek istiyoruz, Türkiye'nin bu alanlarda rol oynamasını istiyoruz” diye konuştu.