K24 ÖZEL - YPG: Asıl düşmanımız onlar!

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Dışilişkiler Sorumlusu ve YPG eski sözcüsü Redur Xelil, İdlib operasyonu için hazır olduklarını, oradaki örgütlerin “asıl düşmanları” olduğunu belirtti.

Cesim İlhan

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Dışilişkiler Sorumlusu ve YPG eski sözcüsü Redur Xelil, İdlib operasyonu için hazır olduklarını, oradaki örgütlerin “asıl düşmanları” olduğunu belirtti.

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) ile Şam rejimi arasında görüşmeler devam ederken, zaman zaman karşılıklı zıt açıklamalar da yapılıyor.

Görüşmelerin sonucunu İdlib operasyonunun belirleyeceği iddia ediliyor.

Beşar Esad, bundan sonraki hedef olarak İdlib'i işaret ettikten sonra en çok merak edilen konulardan biri, YPG’nin operasyona katılıp katılmayacağı. 

YPG’li bazı askeri komutanlar İdlib operasyonundan önce Rojava’nın gelecekteki statüsünün Şam ile belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor.

REDUR XELİL: HAZIRIZ

K24’e konuşan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Dışilişkiler Sorumlusu ve YPG eski sözcüsü Redur Xelil ise,  operasyona hazır olduklarını dile getirerek, şunları söyledi:

“Şimdi DSG ve YPG’nin İdlib operasyonuna katılmak için siyasi tarafların bir karar vermesi lazım. Eğer bir karar çıkması durumunda YPG İdlib operasyonu için hazır bekliyor. Çünkü İdlib’dekiler bizim asıl düşmanlarımızdır. İdlib’dekiler Kobane’ye saldıranlardır, Afrin’e girenlerdir, kızlarımıza tecavüz edenlerdir, halkımızı öldürenlerdir.”

Suriye rejiminin Rojava’ya dönmesine izin vermeyeceklerini de vurgulayan Xelil, şunları ekledi:

“Bu topraklar için binlerce Kürt genci can verdi, bu topraklar için yüzlerce Kürt rejim tarafında rehin tutuldu, bunları biliyoruz. Bu topraklar için ölen gençlerin annelerine nasıl hesap vereceğiz? Rejimin bölgemize yerleşmesini kesinlikle kabul etmiyoruz ve izin vermeyeceğiz.”

KIRMIZI ÇİZGİLER

Rojava için birçok “kırmızıçizgi” olduğunu söyleyen Redur Xelil, bunları şöyle sıraladı:

1 - Rojava rejime teslim edilmeyecek.

2 - Rojava ile birlikte Suriye’nin yine merkezi sistem ile yönetilmesine karşıyız.

3 - Halkımıza kamu hizmeti için rejim gelecekse gelsin, onun dışında bizi yönetmeleri için gelmelerini  kabul etmiyoruz.

4 - Biz bu savaşı halkımız ve topraklarımız için yapıyoruz. Artık halkımızın idaresini yeni bir diktatöre ve rejimin insafına bırakamayız.

5 -  Biz hiç kimse ile savaşmak istemiyoruz. Rejim “Rojava’yı teslim edeceksiniz” derse, son çare olarak DAİŞ’e karşı verdiğimiz savaşı rejime karşı da veririz.

BM’DEN DUYURU

Birleşmiş Milletler (BM), dün, Astana sürecinde çatışmasızlık bölgeleri arasına alınan İdlib'le ilgili Rusya, İran ve Türkiye’nin savaşından kaçınılması için ellerinden geleni yapma sözü verdiklerini duyurdu.

BM ayrıca, İdlib’de savaşı çıkması durumunda Türkiye'den sınırlarını açmasını ve kaçan sivilleri kabul etmesini talep edeceklerini açıkladı.

TÜRKİYE’YE SÜRE

Suriye Ordusu’nun İdlib’e yönelik harekat hazırlıkları devam ederken, Rusya’nın askerlerini o bölgeden çekmesi için Türkiye’ye bir aylık süre verdiği iddia edilmişti.

Rusya, daha önce de çatışmasızlık bölgesi kapsamında İdlib’e asker gönderen Türkiye'den “zamanı geldiğinde çekilmesini isteyeceklerini”, bunda “ısrarcı olacaklarını” açıklamıştı.

İdlib, Rusya, Türkiye ve İran’ın garantörü olduğu Astana müzakerelerinde oluşturulmasına karar verilen dört gerilimi azaltma bölgesinden biri. Anlaşma doğrultusunda İdlib’in iç mahallelerinde güvenliği Türk askerleri sağlıyor.

İdlib ayrıca, Suriye’nin hükümetin kontrolüne geçen bölgelerden tahliye edilen yüzlerce silahlı örgüt mensubunu barındırıyor.

İDLİB'İN ÖNEMİ

2015 yılında Şam yönetiminin kontrolünden çıkan İdlib, Türkiye sınırına 45 km mesafede bulunuyor. 2,5 milyon kişinin yaşadığı İdlib'in yaklaşık yüzde 60'ı, El Kaide'den ayrıldığını açıklayarak isim değiştiren El Nusra öncülüğündeki Heyet Tahrir Şam'ın kontrolü altında.

YPG kaynaklarına göre ise, İdlib’de hem ÖSO, hem de DAİŞ varlığı sözkonusu.

İdlib, Suriye Ordusu’nun kontrolüne alamadığı tek çatışmasızlık bölgesi konumunda.