Kurt: Mesrur Barzani’nin Kürt sorununun çözümünde rolü olur

Eski AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin, Kürt sorununun çözümünde pozitif rolü olacağını söyledi.

Ercan Dağ / İSTANBUL

Eski AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin, Kürt sorununun çözümünde pozitif rolü olacağını söyledi.

Kürdistan Parlamentosu’nda yapılan güven oylaması sonucu Başbakan seçilen Mesrur Barzani 4 yıl boyunca hükümeti yönetecek. Mesrur Barzani’nin başbakanlığında kurulan 9’uncu hükümet kabinesine de parlamento tarafından güvenoyu verildi. Kabine, 23 isimden oluşuyor.

K24’e konuşan 23’üncü Dönem AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, hükümetin göreve başlamasının ardından önümüzdeki dönemde Erbil - Ankara ilişkilerinin nasıl olacağı ve Kürdistan Bölgesi’nin siyasi geleceğine dair beklentileri değerlendirdi.

Türkiye hükümetinin, Mesrur Barzani başbakanlığındaki yeni hükümet kabinesine dair tavrının olumlu olacağını ve ilişkilerin de bu bağlamda seyredeceğini belirten Abdurrahman Kurt, bunun Türkiye’deki Kürt meselesine de pozitif yansımaları olacağını ifade etti.

Kurt, “Sayın Neçirvan Barzani ve Sayın Mesrur Barzani’nin ve onun önderliğinde kurulan hükümet kabinesinin önümüzdeki süreçleri barışçıl ve toplumların refahlarını da yükselterek, kardeşlik güvenini tesis edecek siyaseti, akl-ı selim ile süreçleri yürüteceklerine inanıyorum. Sayın Mesrur Barzani’nin Türkiye’de Kürt meselesinin çözümüne de müspet pozitif etkisi olacağını düşünüyorum. Geçmişten bu yana Sayın Barzani ve ailesi savaşı ve şiddeti sivil alandan uzak tutarak bir mücadele vermiştir ve Türkiye’ye karşı da dostane, barışçıl bir politika izlemiştir” şeklinde konuştu.

“KÜRTLERİN KAYBI, TÜRKLER İÇİN DE KAYIPTIR”

“Türkiye ile Kürdistan’ın birbirine ihtiyacı bir tercih değil bir kaderdir, Kürtlerin kaybı aynı zamanda Türklerin de kaybıdır” diyen Kurt, sözlerine şöyle devam etti:

“Irak Kürdistanı’nın bağımsızlık referandumunda Türkiye’nin aldığı tavrın getirdiği zarar ortada. Örneğin, ‘Kerkük Türk’tür Türk kalacak’ diye bağıranlar vardı o süreçte fakat bugün ortada Türklük adına bir kazanım olmamıştır ve buna karşın bağırmıyorlar, kendilerinden bir ses çıkmıyor. Sadece maalesef Kürt halkının bir kazanımı uzun süre bir muğlakta bırakacak bir şekle dönüşmüştür. Bu Türklerin de işine yaramaz. Dolayısıyla Türkler ve Kürtler birlikte kazanmayı öğrenmeliler. Birimizin kaybı diğerinin kazancı olmayacaktır. Bunu bilmek durumundayız. Bunu referandum sürecinde hep beraber tecrübe ettik. Çünkü o süreçte ekonomi, enerji, ticaret gibi birçok ilişkide iki taraf da zarar gördü. Ya birlikte kazanacağız ya birlikte kaybedeceğiz. Kader birliğinin arkasında da yatan unsur bu.”

“50 MİLYONLUK BİR MİLLETİN TEMSİL NOKTASINDA BİR YERİNİN OLMAMASI DOĞRU DEĞİL”

25 Eylül 2017 yılında gerçekleşen Kürdistan Bağımsızlık Referandumu’nda Türkiye’nin takındığı tavrın hatalı olduğunu ve özellikle de kullanılan dilin Kürtleri çok incittiğini belirten Kurt, “Geçmişten bu yana çok hatalar yapıldı. Özal’dan bu yana bu ilişkilerin düzelmesi için birçok insan çaba gösterdi. Çoğu zaman ilişkiler düzelme ve bozulma eğilimleri gösterdi AK Parti ile ciddi bir gelişme sağlandı ta ki bağımsızlık referandumunda AK Parti maalesef hepimizi üzen, olmaması gereken sert bir tavır içerisine girdi ki biz Türkiye’de aklı selim siyasetçiler olarak bunun yanlış olduğunu dillendirdik ve geldiğimiz nokta haklı olduğumuzu ortaya çıkardı” şeklinde konuştu.

Uluslararası alanda Kürtlerin temsilen bir yerinin olması gerekliliğine vurgu yapan Kurt, nüfusu 50 milyona ulaşmış Kürt milletinin temel hakları için bir temsiliyetinin olmamasını doğru bulmadığını dile getirdi.

Abdurrahman Kurt, referandumda alınan sonuçlara göre Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlığına kavuşup dünya ülkeleri arasında yerini almasının, insanlık için de önemli bir hedef olduğunu vurguladı.