K24 ÖZEL - Kürt seçmenin tercihi ne olacak?

İstanbul seçimlerinin YSK tarafından yenilenmesi kararı, bu ilde yaşayan Kürt seçmenin kime oy vereceği konusunu bir kez daha gündeme getirdi.

Cesim İlhan

İstanbul seçimlerinin YSK tarafından yenilenmesi kararı, bu ilde yaşayan Kürt seçmenin kime oy vereceği konusunu bir kez daha gündeme getirdi.

Türkiye’de Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 6 Mayıs’ta aldığı kararla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi kararını verdi.

K24’e konuşan gazeteci - yazar Oral Çalışlar, AK Parti’nin 23 Haziran’da Kürtlerin oylarını almak için birçok fırsatı değerlendireceğini söyledi.

İstanbul’da 2 buçuk milyon Kürt seçmenin yaşadığını ifade eden Çalışlar, şu değerlendirmede bulundu:

“İstanbul’da yapılan hesaplara göre yüzde 22-23 oranında Kürt seçmenin olduğu söyleniyor. Bu da 2 buçuk milyon civarında oy demek. Daha önce bu sayının en az yüzde 10’u AK Parti’ye oy veriyordu. Onlardan bir kısmı 31 Mart’ta oy vermediği gibi, HDP’li Kürt seçmen de Ekrem İmamoğlu’nu destekledi. Bu şekilde denge ve tablo değişti. AK Parti nerede bir oy fazla alabilirse, nerede bir imkân varsa bu seçimde bu fırsat değerlendirecek. Öcalan faktörünün de Kürtlerin üzerindeki etkisi nedeniyle ‘Kendi lehimize kullanabilir miyiz?’ diye bir hesaba girmiş olabilir. 2 milyon üzerindeki Kürt oyunun bir kısmını yeniden kazanabilmek amacıyla Öcalan faktörünü kullanmak istediği gibi görünüyor.”

AK PARTİ KÜRTLERLE İLGİLİ TUTUMUNU DEĞİŞTİRİR Mİ?

Aktivist yazar Hakan Tahmaz ise, İstanbul’daki Kürt seçmenin 31 Mart’taki gibi 23 Haziran’da oy kullanacağını belirterek, sandığa gitmeyen çok az Kürt seçmenin de Ekrem İmamoğlu’nu destekleyeceğini söyledi.

AK Parti’nin Kürt sorunuyla ilgili adım atmamasının seçimlerde kendisine olumsuz olarak geri döndüğünü vurgulayan Tahmaz, MHP ile yapılan ittifakın, AK Parti’yi Kürtlerden uzaklaştırdığını ifade etti.

Tahmaz, “Şimdi seçimlere daha bir ay var. Bu süre seçim sonuçları için önemli bir zaman. Ama AK Parti’nin Kürtlerle ilgili dilini ve tutumunu değiştirmesi önemli. Fakat şu an bir değişiklik yapacağa benzemiyor. AK Parti MHP ile ittifak yaptığından beri Kürtlerle ilgili pozisyonunu değiştirdi. Eğer AK Parti dilini ve tutumunu değiştirmese Kürt seçmenin oyları 31 Mart gibi 23 Haziran’da da bir yere kaymaz, adres direk İmamoğlu olur. Yoksa Kürt seçmenin AK Parti’ye kayma ihtimalini çok zayıf görüyorum” ifadelerini kullandı.

MUHAFAZAKÂR KÜRTLER KİMİ DESTEKLEYECEK?

23 Haziran’da gerçekleşecek seçimde İstanbul’da yaşayan muhafazakâr Kürt seçmen oylarının nasıl şekilleneceğini değerlendiren ilahiyatçı - yazar Hidayet Şefkatli Tuksal, seçmene göre tercihlerin değişiklik göstereceğini söyledi.

Tuksal, “23 Haziran’a kadar AK Parti’nin Kürt seçmene ne söyleyeceği önemli. Bazı seçim vaatleri sonucu etkiliyor. Mesela Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesi etkili olabilir. Bunlar hepsi çok önemli. Tabi bunu da söyleyelim ki; CHP’nin geçmişine baktığımızda Kürtler için AK Parti’den daha iyi bir parti değil. Benim tanıdığım muhafazakar Kürtlerin, HDP’li olmayan Kürtler, din konusunda CHP’ye bakışı olumsuz. Onlara AK Parti mi CHP mi diye sorulduğunda AK Parti’yi tercih ediyorlar. Dolayısıyla onlar bu tavrını sürdürebilirler. AK Parti’yi tercih edebilirler” diyor.

“İSTANBUL’DA KÜRT AĞIRLIĞI VAR”

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Avukatları Abdullah Öcalan ile görüşebilir” açıklamasını değerlendiren Çalışlar, Kürtlerin İstanbul’da ağırlığının yadsınamaz olduğunu belirtti.

Çalışlar, “Türkiye’de yaşayan Kürtlerin oyları, seçimleri ve iktidarı etkileme gücü ile siyasal anlamda mücadele etmenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Yani artık şiddetin silahın bu topraklardan temizlenmesi ve Kürtlerin haklarını parlamenter zemin üzerinde ve demokrasi temelli istemeleri ve bunun mücadelesini yürütmeleri ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılıyor. Düşünün İstanbul’da Devlet Bahçeli’yi, ‘Öcalan ile görüşülsün’ demek zorunda bırakan bir Kürt seçmen ağırlığı var. Demek ki bu ağırlığı olumlu bir şekilde kullanılırsa ne kadar güzel sonuçların olabileceğini görebiliyoruz. Bu bakımda Bahçeli’nin çıkışını, Kürt seçmenin siyasal ve meşru alanındaki mücadelesi başarısı olarak kabul etmek gerekiyor” şeklinde konuştu.