Erdoğan: 120 saatlik süreç işliyor

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da gündeme dair gazetecilere açıklamalarda bulundu.

HABER MERKEZİ

Türkiye’nin Rojava’da başlattığı operasyon ve ‘güvenli bölge’ hakkında değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Münbiç'ten Irak sınırına kadar olan 444 kilometre uzaklığında, 30-35 kilometre derinliğindeki güvenli bölgeye 1-2 milyon Suriyelinin geri dönüşünü planlıyoruz. Avrupa Birliği'nin mali desteğiyle il ve ilçe inşa etmek için biz planlarımızı yaptık” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da yabancı medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

Türkiye’nin Rojava’ya yönelik sürdürdüğü operasyona değinen Erdoğan, şunları ifade etti:

“Suriye'deki hadiseler başlamadan önce iyi ilişkilerimiz vardı. Beşer Esed ile ailecek görüşecek kadar yakınlığa sahiptik. Ülkesinde insan hakları ve adaletin geliştirilmesi konusunda pek çok tavsiyede bulunduk. Kürt nüfus için adımlar atmasının önemli olduğunu söyledik. Tavsiyelermize uymak yerine halkın üzerindeki baskıyı artırdı. Suriye halkı Esed'e karşı direnirken Irak'taki DEAŞ belası bu ülkeye de sıçradı. Ardından PKK, PYD ve YPG terör örgütü bindi. Suriyeli 6 milyon kili ülke dışına gitmişti. Bunu 4 milyonu ülkemize gelmiştir.”

Operasyonun amaçlarından söz eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Barış Pınarı Harekatımızın iki temel amacı vardır. Biri PKK/YPG terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaştırmaktır. İkincisi de ülkemizde yaşayan 3.6 milyon Suriyelinin bir kısmını oluşturacağımız güvenli bölgede iskan etmektir. Münbiç'ten Irak sınırına kadar olan 444 kilometre uzaklığında, 30-35 kilometre derinliğindeki güvenli bölgeye 1-2 milyon Suriyelinin geri dönüşünü planlıyoruz. Avrupa Birliği'nin mali desteğiyle il ve ilçe inşa etmek için biz planlarımızı yaptık.”

“TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE ENGEL KALMADI”

Barış Pınarı Harekatı 1-2 günlük bir oluşum değildi. Bunun hazırlığı, 3-4-5 yılı bulmaktadır. Gelişmeler anlık olmadı” diyen Erdoğan, şunları dile getirdi:

“Bu gelişmelerin ne yazık ki bizi tacizi, bizi tehdidi uzun yıllara sahip. 6 Ekim'de sayın Trump ile yaptığımız telefonda kendisine harekata başlayacağımızı söyledim. Beyaz Saray'dan yapılan resmi açıklamada ABD'nin Suriye'nin kuzeyindeki askerleri çekeceği ilan edildi. Böylece Türkiye'nin önünde engel kalmamış oldu. Bir anda ABD ve Avrupa başta olmak üzere birtakım ülkelerin tavrı değişti. Hatta ABD'nin 20 mil meselesi bir hafta içerisinde yapılmış bir açıklama değil. İlk 1-2 gün böyle bir başarı göstereceğimizi düşünmedikleri için düşük tepki koydular. Harekatı başaracağımızı görünce tepkiler mantık sınırlarını zorlayan bir aşamaya yükseldi.”

Operasyonda 4 askerin yaşamını yitirdiğini söyleyen Recep Tayyip Erdoğan, “Etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı da 750'yi buldu. Terör örgütü tarafından sınırlarımıza yapılan havanlı saldırıcı neticesinde 20 sivil vatandaşımızı şehit verdik. Sivil kayıplarımız için bizi arayan kimse olmadı. Buna karşılık teröristleri korumak amacıyla birçok açıklama yapıldı. Bunların tarihe kara bir not olarak düşülmesini istiyorum” diye konuştu.

13 MADDELİK ANLAŞMA

ABD’yle yapılan anlaşmaya da değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Trump, bir heyet göndermeyi tehdit etti. Biz de Buyursunlar gelsinler’ dedik. Pence ve beraberindeki heyet, bir değil de beş gecelik halini sundu. Biz de bu teklifi tüm yönleriyle müzakere ettik ve 120 saatlik mutabakatı sağladık. 13 madde olarak açıkladığımız bu mutabakata göre ABD beş gün içinde teröristlerin güvenli bölge sınırları dışına çıkmasını sağlayacak. 120 saatlik süren bitimine kadar teröristlerin ellerindeki silahlar toplanacak, tuzakları imha edilecek. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeden ayrılmayacak. Bu işlemler tamamlandıktan sonra güvenli bölgenin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolüne bırakmasıyla harekat sona erecek. Bu sürenin bitimiyle tüm yaptırımlar da ortadan kalkacak.”

TRUMP’IN MEKTUBU

ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine yazdığı mektupla ilgili Erdoğan, “Tam bunların yaşandığı gün Sayın Trump'ın siyasi nezaketle bağdaşmayan mektubu medyada yer aldı. Bu doğru değil, ama bizim karşılıklı olan sevgi ve saygımız da bunu gündemde tutmaya müsaade etmiyor. Bunu öncelikli olarak görmüyoruz. Ancak yeri ve zamanı geldiğinde gerekeni yapacağımızın bilinmesini isterim” dedi.

PENCE: ATEŞKES İÇİN ANLAŞTIK

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile ABD Büyükelçiliği’nde düzenlediği basın toplantısında "ateşkes" kelimesini kullanarak şunları söylemişti: 

"Bir hafta önce Türk güçleri Suriye'ye girdi. Bugün gururla belirtmeliyim ki, Başkan Trump'ın güçlü liderliği sayesinde, Erdoğan ile olan ve Türkiye ile olan güçlü ilişkileri sayesinde Türkiye ve ABD Suriye'de ateşkes için anlaşmıştır. Türkiye Barış Pınarı Harekatı'na ara verecektir. Harekata 120 saat ara verilecek ve bu süre içinde ABD, YPG'nin güvenli bölgeden çıkmasını sağlayacaktır. Ve ardından operasyon duracak."

ÇAVUŞOĞLU: ATEŞKES DEĞİL ARA VERİYORUZ

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, Pence'in hemen ardından yaptığı açıklamada "Ateşkes iki meşru tarafı arasında yapılır, ara veriyoruz" ifadelerini kullanmıştı. 

Çavuşoğlu özetle şunları dile getirmişti: 

"İstediklerimizi aldık. ABD tarafı harekatımızın meşruiyetini kabul etmiş oldu. YPG'nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağladık. PKK/YPG'nin 120 saat içinde çıkması için Barış Pınarı Operasyonuna ara vereceğiz, bu bir ateşkes değildir. Ateşkes iki meşru taraf arasında yapılır. YPG'nin güvenli bölgeden çıkması için harekata ara veriyoruz. Ancak terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır. YPG unsurları çıktıktan sonra biz ancak harekatı durdurabiliriz."