Dalkurd keyif vermiyor

Kurd24

Sandviken maçı Dalkurd’un bütün arızalarını ortaya çıkardı; sanki Sandviken, Dalkurd’un röntgenini çekerek, bütün iç organlarının, hastalıklı halini belgeledi. Doğrusunu söylemek gerekirse, Dalkurd’un Sandviken karşısındaki hali içler acısıydı. Maçın 3-2 bitmesine bakmayın; eğer Sandviken çaylak bir takım olmasaydı bu maç en az 7-2 biterdi. Sandviken hücumcuları biraz daha olgun, sabırlı ve becerikli olsaydı, Dalkurd belki de tarihin en büyük hezimetini yaşardı. Bu satırları maçı ikinci kez tekrar izledikten sonra yazıyorum. Maç anında ya da bitiminde bu yazıyı yazmış olsaydım, o sıcak duygularla, ortaya çok daha öfkeli bir anlatım çıkacaktı.

Ne duygularımı ne de düşüncelerimi sansürlemek niyetinde değilim. Ama önce bir tespitte bulunmak istiyorum; Ettan Ligi, sıradan bir lig. Hiçbir takımda, izleyeni şaşırtacak bir oyun kurgusu yok. Çok iyi tasarlanmış taktik planlar uygulanmıyor. Oyun stratejisine bile özen gösterildiği söylenemez. Kısacası Ettan Ligi, düzey itibarıyla basit ve yoksul bir lig. Bu ligin en iyilerinden biri olan Sandviken, doğaçlama oynuyor. Sanviken’nin Dalkurd’dan farklı daha atletik, daha esnek ve becerikli ayaklara sahip olmasıydı. Eğer Sandviken bu oyuncular ile iyi kurgulanmış bir oyun planına sahip olsa kesinlikle açık ara şampiyon olabilecek potansiyele sahip.

Dalkurd savunması, ağır ve kalıplı oyunculardan oluşuyor. İşin tuhaf yanı, savunma üçlüsü, traktör kadar ağır ve tek hamleli ve buna rağmen Mesut Maral üçlü savunmada ısrar ediyor. Bir garip şey daha; üçlü savunmanın önünde oynayan tek ön libero Suleman Zurmati de en az onlar kadar ağır ve tek hamleli.

Ne demek istiyorum? Demek istediğim şu; bu savunma ile Dalkurd şampiyon olamaz. Dalkurd acilen, daha atletik, daha çabuk ve en az ikisi çok hızlı savunma oyuncusu bulmalı ya da transfer etmelidir.

Savunma ile orta saha işbirliği hala Allah’a havale edilmiş halde. Hem özgün ve iyi örgütlenmiş işbirliği yok hem de üçlü savunmanın yardımcısı olacak iki kenar oyuncusu başına buyruk. Bu maçta ben iki kenar oyuncusunun savunmaya yardım edip kademe yaptıklarına şahit olamadım. Styffe, sanki tipik hücum oyuncusuymuş gibi ileri gidiyor ve ardında bıraktığı geniş alanı hiç umursamıyor. Aynı şey solda oynayan oyuncu için geçerli. Ne kademe yapıyorlar ne de alan savunması. Bu keyfiyet Dalkurd’a pahalıya mal oluyor.

Zurmati ise kesinlikle savunmanın önünde oynayabilecek bir merkez oyuncu değil. Ama Mesut Meral tam 70 dakika buna seyirci kaldı. Bu oyuncu bu görevin adamı değil Nokta. Başka söze gerek yok.

Bir büyük sorunda var ki, bu sorunun fark edilmiş olduğuna inanmıyorum. Kabasi, Ahmet Zubair ve Söderstrom arasındaki ilişkidir. Bu üç oyuncu akışkan bir oyuncu için hangi planlamanın rolünü oynuyor? Bilen var mı? Söz gelimi Söderstrom’un hava üstünlüğü o kadar kesin ve bariz mi? Eğer değilse, neden Söderstrom’a sürekli yüksek toplar atılıyor? Soruyu daha basitleştirerek sorayım. Dalkurd, neden kenarlardan içeriye hep yüksek toplar atıyor? Hiç kimse kusura bakmasın bunun bir tek nedeni var. O da Dalkurd’un bir hücum planı yok. Daha doğrusu ceza sahasına uzun top atmaktan başka, bir planı yok.

Henüz iş işten tam geçmiş değil; henüz kaybedilmiş çok büyük şeyler de yok. Bütün sorunları çözmek için hala zaman ve imkân var. Ama galiba önce sorunları görüp doğru teşhis etmek gerek.

Birinci sorun; üçlü savunma ve bu savunmanın atletik olmayışı. Üçlü savunma içinde en az iki hızlı ya da çabuk oyuncu olmalı. Bu futbol oyun kitabının bir emridir. Hızlı ve çabuk oyuncularınız yoksa üçlü savunma oynayamazsınız. Savunmayı dörtleyerek ağır ve hantal defansı dengelersiniz.

İkinci sorun orta saha. Orta sahadaki oyuncular oyunu iki yönlü oynamıyor. Yine futbol oyun ilkleri el kitabına göre, orta saha oyuncularının en az ikisi oyunun hem savunma hem de hücum yönünü oynayacak kapasitede olmalı.

Üçüncü sorun; Dalkurd göbekten hücum etmeyi hiç düşünmüyor. Daha doğru bir ifadeyle Dalkurd göbek hücumu için bir plana sahip değil. Hücum sadece kenardan oluşmaz. Ayrıca toplar kenara taşınsa bile, eni sonu o toplar göbeğe atılacak.

Dördüncü sorun; Dalkurd ikinci topları kazanmak için, sert ve agresif bir pres yapmıyor.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir