Bu sezon Dalkurd ilk kez keyif verdi

Kurd24

Uzun zamandır Dalkurd’un öylesine keyfi maçlar oynadığına tanık oluyordum. Doğrusu bu benim için sürpriz olmamakla birlikte, beni üzüyor hem de keyfimi kaçırıyordu. Maçın skorlarını önemsemeyen biri olarak, Dalkurd oyununda gördüğüm basit ve deyim uygunsa ilkel organizasyon hataları fena halde canımı sıkıyordu. İyi ve güzel oyun için içimde hiçbir umut kırıntısı yeşermiyordu. Ne de olsa sezonun ilk yarısını bitirmiş, ikinci yarısının ilk maçını da geride bırakmıştık. Sezon arası hazırlıklarının meyvesini Umea maçında görebileceğimi umuyordum ama o maç da iyi oyun adına tam bir hayal kırıklığı içinde geçti.

Gefle maçını bu duygular ile seyretmeye başladım. Maçın başında kornerden yenilen gol, beni büsbütün kızdırdı. Çünkü kornerden gelen topa Dalkurd çok hazırlıksız ve dağınık biçim de yakalanmıştı. Ne alan savunmasından ne de birebir markajdan eser yoktu. Kaderim bu dedim. Yapılacak bir şey yok. Başa gelen çekilecek. Erken gelen golün şokundan sonra Dalkurd inanılmaz biçimde maça asılmaya ve oyuna ağırlığını koymaya başladı.

Dalkurd her şeyden önce Gefle maçında o dik, dikine ve doğrudan uzun vuruşlarla yapılan hücum planından vazgeçmişti. O deli saçması hücum planı, umarım bir daha sahne almaz ve ben Dalkurd adına utanmaktan vazgeçerim. Türkiye tipi futbol oynamak anlamına gelen o zırvalık, nasıl peyda oldu? Nasıl Dalkurd oyun planı haline geldi, hala anlamış değilim.

Ama çok şükür ki o saçmalık son bulacak gibi. Zaten bir takım uzun vuruşlarla hücum etmekten vazgeçtiği zaman, mecburen daha olgun bir oyun planına dönmek zorunda kalır. Gefle maçı umarım bir milat olur. Olmalıdır da. Çünkü dik, dikine ve doğrudan hücum asla planlanamaz. Bu oyun anlayışı planlamaya elverişli bir organizasyon değildir. Çünkü birlikte hareket etmeye uygun değil. Her uzun vuruş, aslında top atılan oyuncuyu yalnızlaştırır.

Oysa futbol oyunu birlikte hareket edilmesi lazım gelen bir sportif faaliyettir. Bloklar birbirine ne kadar yakın olursa, yardımlaşma çabası o kadar kolay ve mümkün olur. Defans ve orta saha ilişkisi hem savunma hem de hücum için daha pratik ve uygulanabilir hale gelir. İki blok yakın temasta olunca alan daraltmak ve çok pres yapmak hiç kimse için yorucu hale gelmez. Aynı şekilde hücum edilirken hatların yakınlığı top kaptırmamanın garantisi olur. Yakınlaşan ve birlikte hareket eden bloklar, birbirine birden fazla pas seçeneği oluşturacağı için topu kaybetmeden alan kat etmek, kolay ve basit bir iş haline gelir.

Dalkurd defansı Gefle maçında neredeyse hiç uzun vurmadı. Yani birinci bölgeden üçüncü bölgeye rakibin arkasına uzun top atmadı. Bunun yerine ya kenarlara doğru oynadı ya da direk ikinci bölgeye top taşındı. Sırf bu yüzden Dalkurd diğer maçlarda olduğu gibi rakibine çok gol pozisyonu vermedi. Dalkurd, rakibine sadece gol pozisyonu vermedi, daha doğrusu top yüzünü bile göstermedi. 

Sadece bu durum bile Dalkurd oyununa çok elverişli bir zenginlik kattı. Dalkurd hem kolayca top kaybetmedi hem de kaybettiği topları çok çabuk geri kazandı. Hücum hattında da iyi işler yapıldı. Hücumcular garantili vuruş fırsatları üretmeden sırf vuruş olsun diye vuruş yapmadılar. Özellikle Kabaşhi’nin sol taraftan taşıdığı topları arkadaşlarıyla paylaşması çok takdire şayandı. Ama kim ne derse desin Kabaşhi, topla daha az oynamalı ve özellikle de dripling yapma sevdasından vazgeçmeli. Harun takımın dinamosu olmuş. Oyunu giderek daha çok olgunlaşıyor. Eğer Kabaşhi ile onun arasında tek top alışverişi çoğalırsa, Dalkurd daha çok gol atma imkanına kavuşabilir. Suleyman Zurmati, daha az geriye doğru oynamalı. Geriye doğru oynamak anacak ileriye doğru oynamanın bütün imkanları tükenmişse başvurulacak bir yöntem haline gelebilir.

Dalkurd daha iyi şimdi. Umarım bu anlayış tek maçlık olmaz ve biz gurur duyarak Dalkurd’u izlemeye devam ederiz.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir