PKK her zaman Suriye Baas rejiminin hizmetinde oldu

Kurd24

Son günlerde Kürdistan’ın batısında PKK eliyle gündeme gelen gelişmeler: Bir kez daha yıllardır PKK hakkından yazılanları, PKK’nın Kürdistan Bölgesi’ne karşı düşmanca davranışını, Kürdistan parti ve örgütlerine düşman olmasını, Kürdistan’ın bağımsızlığına karşıtlığını, kimlere hizmet ettiğini, binlerce Kürt yurtseveri ve Pêşmerge’yi katletmesini anlamlandırıyor.

BİRİNCİ GELİŞME: PKK’nın PYD içinde yaptığı açık müdahaleler ve tasfiye hareketidir. PKK, kendi sözlerini dinlemediğini, Kürtlerin birliğine sıcak baktığını düşündüğü,  ABD yandaşı olarak tanımladığı PYD yöneticilerini değiştiriyor. Bu da başından beri gövdesi Kürdistan’ın batısındaki Kürtlerden oluşsa bile, PYD’nin, PKK’nın kesin hâkimiyetinde olduğunu ifade ediyor. PKK bunu açıkça da itiraf ediyor. Bunun öyle olduğunu göstermek için PKK pankartları ve Öcalan resimleriyle PYD’ye mitingler yaptırıyor.

İKİNCİ GELİŞME: Kürdistan’ın batısında Kürtlerin milli ittifakları acil ve ulusal çıkarların savunulmasıyla ilgili durumdur. Kürt ittifakı için büyük çaba gösteriliyor. ABD ve müttefiki güçler bile bu konuda aracı konumundalar. Ama PKK çok açık bir şekilde müdahale ederek milli ittifakı engelliyor. ENKS bu konuda sürekli uyarıcı oluyor. PKK’nın Kürdistan’ın batısında çıkması gerektiğini açıkça ifade ediyor.

Son günlerde ENKS Başkanı Siud Mela, PKK’nın Kürdistan’ın batısındaki siyasete müdahale etmemesi gerektiğini ve PKK’nın kendi kadrolarını Kürdistan’dan çıkarmasını istiyor. PKK ile ilişkili olmalarına rağmen Batı Kürdistanlılarla birlik ve diğer ulusal konularda görüş alışverişi daha rahat ve verimli olduğunu ifade ediyor.

ÜÇÜNCÜ GELİŞME: Bilindiği gibi PKK, yanlış ve Kürt milli çıkarlarıyla çelişen ve karşıt olan politikalarıyla, Çiyayê Kurd (Efrin), Serêkaniyê, diğer birçok Kürdistan Bölgesi’nin işgaline neden oldu. Bilindiği gibi Türk devleti son günlerde de Suriye’deki Kürdistan’da operasyonlar yapmak istiyor, yani yeni Kürt bölge ve şehirlerini işgal edeceğini açıkça ifade ediyor. Bunun için de PKK’yı gerekçe gösteriyor. PYD’nin PKK’nın örgütü olduğunu ileri sürüyor. Buna karşılık Kürt ulusal çıkarları açısından bunun böyle olmadığının gösterilmesi gerekiyor. Oysa PKK, son günlerde iki konuda da provokasyonlar yaparak, Türk devletinin işgalini tahrik ediyor. Bu provokasyonlardan biri, ABD ve müttefiki güçler bile Türk devletini yatıştırmak, bu arada kendi çıkarlarını da sürdürmek için PYD’yi paralı asker olarak kullanmak için de olsa, PYD’nin PKK ile irtibatlı olmadığını açıklıyor. PKK’nın birinci adamı sayılan Cemil Bayık gerçeğin bu olmadığını, PYD’nin PKK’nın örgütü olduğu açıklamalarını yapıyor.

İkinci provokasyon, PKK, PYD eliyle Kürdistan Başkanı Barzani’ye ve sözüm ona Türk devleti operasyonlarına karşı miting yaptırıyor. Bu mitinglerde Öcalan’ın resimleri, PKK bayrakları kaldırılıyor. Hem de bu mitingleri sürekli bir hale getiriyorlar. Bu iki provokatif yaklaşım da Türk devletinin işgalini teşvik eden provokasyonlardır.

DÖRDÜNCÜ GELİŞME: PKK’nın Suriye Baas faşist rejiminin sürekli hizmetinde olduğunun PKK’nın ikinci adamı tarafından itiraf edilmesidir. Cemil Bayık, El Nahar gazetesindeki röportajında Esad ailesiyle hiçbir dönem ilişkilerinin kopmadığını söylüyor. Bu açıklama, Öcalan 1998 yılı sonlarında Suriye’den ayrıldıktan sonra,  Türk devletiyle yapılan anlaşma ile PKK’nın Suriye’den çıkarılacağı söylenmesine rağmen, Suriye’nin  PKK ile ilişkilerinin hiçbir zaman kesmemiş olduğunu ortaya koyuyor.

Cemil Bayık, röportajında, “PKK Suriye’nin birliğinden yanadır. Hafız Esad ve ailesiyle ilişkilerimiz de yakın ve sıcak olmuştur. Bizim ne Suriye karşıtlığı ne de Esad karşıtlığı yapmamız söz konusu olur. Biz önceleri de ilişkilerimizi Kürtlerin genel çıkarı ve Kürt-Arap kardeşliği üzerinden kurmuştuk. Şimdi de böyle bir ilişki içinde olmak istiyoruz. Rojava’da yaşananlardan dolayı Beşar Esad yönetiminin bize soğuk ve olumsuz yaklaşımları olsa da biz benzer bir yaklaşım içinde olmadık. Onları anlamaya çalıştık. Onların da bizi anlamalarını isteriz. Şam ile ilişkimizi hiç koparmadık; onlar koparmadıkça biz hiçbir zaman koparmayız. Rêber Apo ile Esad ailesi dostluğuna hep değer verdik. Şam bizim için olumsuz bir şey söyleyemez, söylerse bu haksız ve sübjektif değerlendirme olur. Kürt sorununda devlet ya da devletçik biçiminde bir çözüm arayışımız yoktur” diyor.

Cemil Bayık açıklamalarında, PKK’nın Kürtlerin ve Kürdistan’ın çıkarlarını değil, Suriye devletinin çıkarlarını koruduğunu, Kürdistan devletine şiddetle karşı olduğunu ortaya koyuyor.

PKK’nın 2011 yılından sonra, Suriye’de Baas rejiminin yıkılmasına karşı çıkması, Suriye Kürdistan’ındaki federalist muhalefeti bastırmak için rejime Kürdistan’da vekâlet etmesi ve rejim adına vekâlet savaşı sürdürmesi de bunun en somut göstergesidir.

Bayık, Öcalan’ın Esad ailesi ve PKK’nın Suriye ilişkisini eşitler arasından bir ilişki olarak göstermek istiyor. Oysa Öcalan, bir kere bile Hafız Esad’ı görmedi. Resmi hiçbir sıfatı olmayan ve kötü işlerin piri kabul edilen Cemil Esad’ın hizmetinde olan, ona düğme bağlayan biriydi.

Öcalan, 1979 yılında Suriye’ye geçti. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Suriye’nin açık bir şekilde hizmetine girdi. Suriye’nin El-Saika örgütünde eğitildiler.

Kürdistan’ın batısında da Kürdistan’ın olmadığını, Kürt ulusunun varlığını inkâr ettiler. Suriye’ye bu konuda güvence verdiler. Suriye devleti ile Kürdistan’ın kuzeyinde yaptığı kötülüğün her türünü, Kürdistan’ın batısında yaptı. 1937 yılında Xoybun’la ayağa kalkan, 1957’de Suriye Kürdistan Demokrat Partisi ile kitleselleşen Kürdistan milli hareketini ve Kürdistan örgütlerini tasfiye etmek için elinden geleni yaptı. 10 bine yakın Kürt gencini ya öldürttü ya da öldürdü.

Günümüzde Kürdistan’ın batısına, “Suriye’nin kuzeyi” demesi o dönemden gelen stratejinin bir uygulanmasıdır. Bugün PKK/PYD’nin elinde olan bölgeler Baas rejiminin bölgeleri konumundadır.

BEŞİNCİ GELİŞME: PKK’nın Kürdistan’ın bağımsız devlet olmasına karşı savaştığının açığa çıkmasıdır.

Hafız Esad’ın yardımcısı, Suriye’nin ikinci adamı Baas Partisi Genel Sekreteri Abdulhalim Haddam, Şark-El Awsat gazetesine verdiği bir röportajda, akıl tutulması içinde olan, PKK’nın kötülüklerini destekleyenleri şoke etmesi gereken bir açıklama yapıyor.

Abdulhalim Haddam röportajında diyor ki: “Saddam Hüseyin’in Baas rejimi yıkıldığında Suriye, Türkiye, İran’da Kürt devletinin kurulacağıyla ilgili büyük bir korku oluştu. Kürt devletinin kurulmaması için biz PKK ve YNK’den Kürdistan devletinin kuruluşunu engellemek için çalışacakları sözü aldık.”

Bu anlaşma 18 yıl önce yapılmış. Oysa PKK’nın bu sözleşmeye ihtiyaç duymadan sömürgeci devletlere hizmet ettiği ve Kürdistan devletine karşı savaştığı kuruluşundan bu yana olan bir proje ve stratejidir.

Abdulhalim Haddam’ın açıklamasından, PKK’nın bir Türk devlet projesi olarak yapılandırılmasına rağmen, giderek 4 sömürgeci devletin projesine dönüştüğü, 4 sömürgeci devletin çıkarlarına hizmet ettiği görülüyor.

Bugün PKK’nın Kürdistan’ın batısındaki konumu, Kürdistan Bölgesi’nde PKK’nın açtığı savaş, PKK’nın İran’la ilişkileri, HDP kanalıyla Türk derin devlet gücü CHP ile ilişkileri de bu gerçeği ifade ediyor.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir