Arzulanan Amedspor sahne alacak mı?

Kurd24

Bu soruyu kolayca evet olarak cevaplamak çok zor; evet sahne alacak ama bir dizi temel sorun çözüldükten sonra. Rahmetli babam Şêxê Şero, “Çok kolay ve çok çabuk cevap verenler, her zaman yalan söylemeye en yakın duranlardır” derdi. Kolay yanıtlar yalan söylemenin kılıfı ve hazırlığıdır; çünkü futbol oyunu diğer her şey gibi, kolay bir iş ve icraat değildir. Peki neden kolay bir iş değildir; bunun çok basit ve kadim bir mantığı var. Birden fazla insanın birlikte yaptığı hangi iş kolay olmuştur. Zihinsel ve bedensel birlikteliği başarmanın anahtarı olarak gören hiçbir iş ve faaliyet kolay olmamıştır. Zihin birliği dünyanın en zor kotarılan hadiselerinden biridir. Birlikte düşünmek, hakikatten ciddi zihinsel yetenekler gerektiriyor. Her şeyden önce doğru düşünce ilk aşılması gereken etaptır.

Şimdi soru şudur; Amedspor zihinsel olarak, bu oyun ve faaliyete hazırlıklı mıdır? Şimdiye kadar yaşanılan pratik, bize böyle bir hazırlığa sahip olmadığını söylüyor. Zihinsel hazırlık ve açıklık olmadan, çok ince detaylar gerektiren o karmaşık süreçler ve faaliyetler nasıl yönetilecek? Elbette dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Eloğlu, büyük bedeller ve maliyetler ödeyerek bu sorunun çözüm yollarını bulmuş. Adına da kendi kendine yeterli kurumsallık demiş. Amedspor, ihtiyaçlarımıza cevap veren bir kurumsallık üretebilmiş mi? Eğer üretmiş ise, bu can yakıcı sorunlar nereden kaynaklanıyor o zaman?

Derin felsefe yapmadan, Erzincan 24 maçında iki Amedspor oyuncusunun sokak kabadayısı gibi, herkesin gözü önünde yumruklaşmasını nasıl izah edeceğiz? İki topçunun devam eden bir müsabakada kavga etmesi ne ifade ediyor? Bu basit bir hadise değil ve kesinlikle de o iki oyuncunun özel niyetinden ve karakterlerinden kaynaklanmıyor. Yönetim kurulu üyeleriyle yatay ilişki içinde olmayan hiçbir oyuncu, devam eden bir müsabakada arkadaşını dövmeye kalkışmaz. Bir oyuncu büyük bir bedel gerektiren bu cüreti, yönetim kurulu üyeleriyle kurduğu yatay ilişkiden alır.

Bakın bir bilgiyle konuşmuyorum. Tarafların hiçbiriyle hiçbir temasım da yok. Ama benzer örneklerin altından hep bu kurumsallık deformasyonu çıkmıştır. Oyuncuların sorunları bellidir. Alacaklarını sorun ederler, neden ilk onbirde oynatılmadıklarını mesele yaparlar ve oyuncu gurubu arasında bir çeteleşme varsa ona dahil olurlar. Şimdi iyi işleyen bir kurumsallıkta bu sorunlar, bir maçta iki oyuncunun yumruklaşmasına neden olabilir mi? Hayır olmaz. Çünkü iyi çalışan kurumsal mekanizmalar, bu sorunu daha ininde görür ve bir olaya dönüşmeden çözer.

Amedspor yönetimi çalıştıramadığı kurumsal mekanizmaların faturasını bu oyunculara kesip, sorunu çözdüğünü sanıyor. Maçta kavga eden oyuncular ceza almasın demiyorum, dediğim şey şu: O maçta kavga eden oyuncuları bu hale getiren diğer sorunların, üstünü örtmeyin. İç denetim yapmayan kurumsallık sorunlu kurumsallıktır. Her fırtınanın gelişi önceden bilinir. O kavga iyi çalışan bir kulüpte önceden görülür ve buralara kadar tırmanmasına izin verilmezdi.

Su yüzüne çıkan bu sorun, Amedspor kurumsallığının artık bilinen sorunlarından bir tanesidir. Ve meselemiz sadece kavga meselesi değildir. Kötü oyun ve kötü idare etme meselesidir. Kötü idare, iyi oyuna evrilmez. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Amedspor son dönemlerin görece en kolay grubunda mücadele ediyor. Bu şanslı bir tesadüftür. Ama bu şanslı tesadüf bile, görülüyor ki, iyi kullanılmıyor. Takım her maçta çok ve kolay goller yiyor. Hem çok hem de kolay gol yemek, aslında büyük sorundur. Çok ve kolay goller yemek, oyunun bir halini yani savunma halinin savsaklandığı anlamına gelir. Dünya futbol pratiği kanıtlamıştır ki iyi savunma yapmayı beceremeyenler asla şampiyon olamazlar. Şampiyonluk ve şampiyonluk ayarındaki diğer başarıların garantisi iyi savunmadan geçiyor. İyi savunma ise iyi bir oyun planının omurgasıdır.

İyi savunma sadece teknik direktör ve oyuncuların işi ve sorumluluğu değildir; iyi savunma her şeyden önce, yönetim kurulu ve tarafın işi ve sorumluluğudur. Yönetim kurulu zihinsel olarak iyi savunma yapmayı çok istemeli, çok arzulamalı ve çok teşvik etmelidir. Yönetim kurulu razı olmadan hiçbir takım iyi savunma yapamaz. Eğer yönetim kurulu razı gelirse, taraftar savunma oyununa sıcak bakar ve futbol başkalaşır.

Savunmanın değerini bilmek hakiki anlamda futboldan anlamak demektir. Hepimiz futbolu bildiğimizi sanırız. Belki de öyledir. Gözümüzün önünde oynanan bir faaliyetin anlaşılmayan bir tarafı olabilir mi? Elbette olabilir. Çünkü futbol oyunu sadece bilme işi değildir; bu oyun esasen uygulama işidir ve her uygulama bilinçli bir çalışmayı gerektirir. Özen gerektirir. Destek gerektirir. Teşvik gerektirir. Hiçbir takım takdir görmeden savunma konusunda uzmanlaşamaz. Takdiri yönetim ve taraftar tayin eder.

Ama Amedspor kurumsallığının zihni bu kadar açık değildir. Çünkü bu sorun dahil, kendi sorunları hakkında zihnini yormuyor. Ne de olsa kervan yolda düzülür. Ama yanılıyorsunuz artık kervanlar yolda düzülmüyor. Ev ödevinizi evinizde yapmalısınız.

Arzulanan Amedspor’un sahne alması için 1- Amedspor yönetimi, kulübün bütün süreçlerini denetlemeyi bir gelenek haline getirmelidir. 2- Amedspor yönetim ve taraftarının karar ve teşvikiyle takım, savunma oyununu öncelikli plan haline getirmelidir.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir