Türk devletinin Kürdistan’daki operasyonunun nedeni PKK varlığıdır
Türk devleti, son günlerde de Kürdistan Bölgesi’nde askeri bir operasyonu devam ettiriyor. Bu operasyon, Türk devletinin ilk bir operasyonu değildir. On yıllardır belirli aralıklarla devam eden operasyonlarının son ve büyük halkasıdır.
Türk devletinin operasyonu ile ilgili haklı olarak yoğun bir tartışma var. Ne yazık ki Türk devletinin bütün operasyonlarında olduğu gibi Kürtlerde, Kürt siyasetçi ve aydınlarında ciddi bir kafa karışıklığı var. Bu kafa karışıklığını bilinçli yaratan ve sürdürenler var. Bunlar Kürdistan Bölgesi’ne, Barzanilere, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’ne düşman olanlardır. Bir kesimi de Türk sömürgeci devletine olan düşmanlığından ve samimi duygularından dolayı kafa karışıklığı yaşıyor. Bunun yanında, bu operasyonların nedenleri konusunda yıllardır çok net fikirlere sahip olan, bu görüşleri ifade eden, yalan ve manipülasyonlara karşı olan bir kesim var. Bu kafa karışıklığını, çarpıtmaları, manipülasyonları yapan; PKK, ilişkili olduğu çevreler ve güç odaklarıdır.
Türk sömürgeci devletinin Kürtlerin varlığını inkâr eden, Kürtleri Türkleştirmek isteyen; 100 yıldan fazladır ırkçı, asimilasyoncu siyaset yürüttüğü, Kürtlerle ilgili hangi Kürdistan parçasında olursa olsun, dünyanın neresinde olursa olsun Kürtlerle ilgili ortaya çıkan olumlu gelişmelere karşı olduğu bir gerçektir. Bu sadece Türk devletine ait bir gerçeklik değildir. Sömürgeci İran, Suriye, dünün Irak devleti de bu gerçekliğin temsil ediyorlar. Sömürgeci devletlerin ve Türk devletinin bu yüzünü ve niteliğini, 2017 yılındaki bağımsızlık referandumu sonucuyla ilgili gördük. Dört sömürgeci devlet siyasi ve askeri ittifakla Kürdistan devletinin kuruluşunun önüne geçmek için saldırıya geçtiler. Bu saldırılar sonucu, başta Kürdistan’ın kalbi Kerkük şehrimizin işgali ile ne dramatik sonuçlar ortaya çıktığına biz Kürtler ve dünya tanıklık ettik.
Türk devletinin bu niteliğine rağmen istediği zaman, sebepsiz sadece toprak işgali nedeniyle diğer sömürgeci devletlerin bünyesindeki Kürt bölgelerinde operasyon yapması kolay değildir. Kürdistan’ı egemenliği altından tutan sömürgeci devletlerin çıkarlarıyla bir çatışma içine girer. O devletlerin bu tür operasyonlara izin vermesi olanaklı değildir. Türk devleti 1982’den sonra Kürdistan’ın güneyinde operasyonları başlattı, günümüze kadar da devam etti. Son yıllarda Suriye’de yaptığı askeri operasyonlar ve işgal hareketine kadar, Suriye’de, İran’da herhangi bir operasyon yapmadı. Yapamazdı da. Türk devletinin, Kürdistan’ın güneyinde 1982 yılından başlattığı ve halen de devam eden operasyonunum nedeni PKK’nın Kürdistan’daki varlığıdır.
Türk devleti, Suriye’de iç savaş çıkmayana, Baas rejimi PKK/PYD’yi Kürdistan’da kendisine vekâletçi ve emanetçi tayin etmediği; diktatörlüğü Kürt milleti üzerinden birlikte sürdürmediği döneme kadar, Suriye’de askeri operasyon yapmadı ve yapma cesareti göstermedi. Bundan dolayı Türk devleti, Suriye’de PKK olduğu için belli alanlarda değişik süreçlerde Baas rejimi, İran, Rusya, ABD desteği ile egemenlik kurduktan sonra askeri operasyonlar yaptı. Türk devletinin, Kürdistan’ın batı parçasındaki operasyonu ile Kürdistan Bölgesi’ndeki operasyonu arasından büyük bir fark var. Suriye’de bir sahipsizlik vardır. Suriye devletinin iktidarsızlığı söz konusudur. Bundan dolayı Suriye devletinin işgali yerine Türk devletinin işgali ve egemenliğinin uzun zaman devam etmesinin olanağı vardır. Hatta bugün elinde tuttuğu Kürdistan Bölgesi’ni, daha da ele geçirmek istediği Kürt bölgelerini elinde çıkarmamak stratejisine sahip olabilir.
DÜNYANIN TÜRK DEVLETİNİN OPERASYONLARINA SESSİZ KALMASININ BİR ANLAMI OLSA GEREK
PKK’nın, Irak ve Kürdistan’daki varlığının tam bilinmediği ve açığa çıkmadığı dönemlerde, dünya demokratik platformları, insan hakları savunucusu kuruluşlar, AB devletleri; Türk devletinin operasyonlarına karşı protesto seslerini yükseltiyorlardı. Uluslararası platformlarda, Türk devleti operasyonları ciddi tartışma konusu oluyordu. Türk devletinin dikkati çekiliyordu.
Türk devletinin son yıllarda Kürdistan Bölgesi’ndeki operasyonları görmezlikten geliniyor. Türk devleti askeri operasyonlarına karşı hiçbir ses çıkmıyor. Bu da Türk devleti operasyonlarının nedeni konusunda bize bilgi ve kuvvetli ipucu veriyor. PKK, dünya devletlerinin çoğu tarafından terörist bir örgüt görülüyor. Ayrıca Kürdistan Bölgesi’nde ve Irak’ta da bulunması da meşru görülmüyor. PKK’nın, Irak ve Kürdistan Bölgesi’nden Türk devletine yönelik askeri eylemleri de doğru ve yerinde görülmüyor. Bu nedenle Türk devletinin kendi sınırları dışında da PKK’ya karşı mücadelesi meşru görülüyor.
PKK, Kürdistan Bölgesi’nden sömürgeci devletlerin yapmaya cesaret edemediklerini yapıyor. Kürdistan Bölgesi’ni yıkmak istiyor. Sömürgeci devletlerle işbirliği yapıyor. Bu gerçeğini, Türk devletinin operasyonlarının arkasına sığınarak gizlemeye çalışıyor. Oysa Türk devletinin operasyonları Kürdistan Bölgesi’ne karşıysa PKK bundan çok memnundur.
PKK, tartışmasız bir şekilde Kürdistan Bölgesi’nden yabancı bir örgüttür. Legal bir yapıya sahip değildir. Kürdistan Bölgesi’nin bir bütün olarak karşıdır. Yıkmak istiyor. Kürdistan Parlamentosu’nu, Hükümetini, Başkanlığını, siyasi partilerini meşru görmüyor; sömürgeci devletlerin açık desteğiyle iç müdahalelerde bulunuyor, iç karışıklıklar yaratıyor, Kürdistan halkına karşı savaşıyor. Pêşmergeleri öldürüyor. Köyleri işgal ediyor. Köylülerin üretim yapmasını engelliyor. Köylülerden haraç alıyor. Maxmur ve Şengal gibi bölgelerde işgalci bir güç gibi davranıyor. Kürt çocuklarını kaçırıp, asker yapıyor, öldürtüyor.
Kürdistan Bölgesi’nden bütün bu kötülükleri yapan PKK’nın Türk devletinin Kürdistan Bölgesi’nden yapacağı kötülüklerden rahatsız olmaması gerekir. Eğer rahatsız oluyorsa, ortada kendisini doğrudan ilgilendiren bir durum vardır. O da Onun Kürdistan’daki varlığıdır.
PKK Kürdistan’daki askeri varlığına son versin. O zaman ortaya çıkacak gerçeği görelim ve konuşalım… PKK ve şakşakçıları, PKK’yı destekleyen güç odakları, Türk devletinin Kürdistan Bölgesi’ndeki operasyonunun nedeninin PKK olmadığını ileri sürüyorlarsa, PKK silahları terk etsin, Kürdistan Bölgesi’nden çıksın, ondan sonra ortaya çıkacak yeni gerçeği tartışalım.
*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir