Kürdistan’da KDP’yi çatışmacı, PKK’yı meşru gösterme çabasına izin verilmemeli

Kurd24

PKK, grup olarak ortaya çıktığı zaman, Kürdistan’ın kuzeyinde milli hareket 1974 sonrası 3. Baharını yaşıyordu. Milli hareket, çoğulcu, canlı, sosyolojik-toplumsal karşılığı olan, yol ve yordamları belli olan, nereye gitmekte oldukları da bilinen, vizyon sahibi, kitleler tarafından desteklenen ciddi örgüt ve partilere, bilinen, tasvip gören ve tanınan liderlere, yurtsever kadrolara da sahipti.  Örgütlenme açısından da bir boşluk yoktu. Tam da o konjonktürde tanınmayan, geçmiş Kürt hareketiyle ilişkisi olmayan, siyasi nitelikleri ve Kürtlükleri tartışmalı olan kişiler tarafından kurulan bir grup Kürdistan’da siyasi alana çıktı.

PKK, grup olarak ortaya çıktığı zaman, bu bilinmezlik ve belirsiz yapısını değişik isimler kullanarak da ortaya koydu. Onların isim değişiklikleri de grup olarak onlar üzerinde kuşkuları artırdı. Bu kuşkular daha giderilmemişken, Kürdistan örgüt ve partilerinin kadrolarına, liderlerine saldırıları; kuşkuları daha da derinleştirdi. Bu kuşkulu durumlarına rağmen, “Bağımsız Birleşik Demokratik ve Sosyalist Kürdistan” sloganını kullanıyorlardı. Sahip oldukları bu slogan, yurtsever çevre, örgüt ve partiler tarafından onların tanımlanmasını hem zorlaştırıyor ve hem de kafa karışıklığına yol açıyordu. 

Bilinmezlikleri fazla olan bu grup, kuruluş manifestosunu açıkladığı zaman daha şaşırtan bir konum yarattı. Manifesto, bütün Kürdistan örgüt ve partilerini düşman ilan etti. Grubun tespit ettikleri “Bağımsız Birleşik Demokratik ve Sosyalist Kürdistan” amacına ulaşmak için de öncelikle Kürdistan parti ve örgütlerinin tasfiyesi ön görüldü. Bunun yanında, sömürgecileri tasfiyesi için aynı zamanda “işbirlikçi” dedikleri Kürt egemen sınıflarının tümünün de tasfiyesini stratejik hedef olarak belirledi.

Manifesto, Kürdistan yurtseverlerini ürkütmesine rağmen, amaçları onlara karşı tutum takınılmasında kararsızlık; yapmak istediklerinin sömürgeci Türk devletinin dedikleriyle örtüşmesine rağmen, devletin bir aparatı ve operasyonel örgütü olduğuyla ilgili bir tanıma ulaşılmadı. Bu grup, daha sonra PKK oldu (1978). Bu durumunda da sol maceracı ve komünizm hastalığını taşıyan yapı olarak tanımlandı.

PKK, bütün örgütlere karşı silahlı şiddet ve saldırı gerçekleştirmeye başladı. Siverek, Hilvan ve diğer birçok Kürdistan şehirlerinde-bölgelerinde kitlesel çatışmalar yarattı. Binlerce insanın katledilmesine sebep oldu. Hiçbir Kürdistan parti ve örgütü bu karanlık ve saldırgan yapılarına rağmen, kendi içinde birçok Kürt gencini aldıkları için, PKK’ya karşı bir savaş açmadı. Sadece onların saldırısından sonra, başka bir ifadeyle KUK’u bitirme amacını önlerine koydukları zaman, KUK’un onlarla toplu ve örgütsel çatışması gündeme geldi.

PKK, bu yaptıklarıyla 12 Eylül 1980 darbesinin hazırlanmasında bir aktör oldu. Kürt milli örgüt ve partilerinin tasfiyesi sürecine temel oluşturdu.

PKK, bu misyonunu olduğu gibi, Kürdistan’ın batısına ve güneyine de taşıdı. Her iki parçada da Kürdistan parti ve örgütlerini meşru kabul etmedi, onlara karşı savaş ilan etti.

PKK’nın bu yaptıkları, sömürgeci devletlerin desteğiyle gerçekleşti. O zaman sömürgeci devletlerin bir aparatı, operasyonel bir örgütü olduğu netlik kazandı. PKK, açıkça Irak ve Suriye Baas rejimleri, İran İslam Cumhuriyeti, Türk devleti ile birlikte çalışan, onların plan ve projelerini Kürdistan’da hayata geçirmeye çalışan örgüt oldu.

Bulunduğumuz aşamada en fazla Kürdistan Bölgesi’nde ve Kürdistan’ın batısında halkımıza astronomik ölçülerde zarar veriyor. Saldırganlığını devam ettiriyor.

Kürdistan Bölgesi’ni yıkmayı amaç haline getirmiş durumda. Kürdistan Meclisini, Hükümetini, parti ve örgütlerini, liderlerini meşru görmüyor, düşman görüyor. Kürdistan’da birçok köyü, Mahmur ve Şengal’i işgal etmiş durumda. Köylülerden haraç alıyor. Kürt çocukları kaçırıp silahlandırıyor, katlettiriyor ve kendisi katlediyor. Köprüleri dinamitlerle uçuruyor. Yollara mayın yerleştiriyor. Pêşmergeleri şehit ediyor.

Kürdistan Bölgesi yönetimine ve KDP’ye karşı büyük bir yalan, manipülasyon, komplo kampanyasını sürdürüyor. KDP’ye karşı savaş ilan etmiş durumda.

PKK, sıkıştığında da el öpen bir teslimiyeti, onursuzluğu hep söz konusu olmuştur. Anlaşılan şimdilerde bir sıkışma içinde. Bu sıkışmışlıktan kurtulmak için, kendi yedeği ve partisi olan HDP ve şürekasını devreye sokulmuş durumda. Kürdistan parti ve örgütleriyle görüşülüyor. “KDP, PKK arasında kardeş Kavgası çıkmasını engellemek için çalışalım” önerisini sunuyorlar ve aracı olalım diyorlar.

Ortada bir “kardeş kavgası” yok. Çünkü PKK kardeş değildir. Başka bir ifadeyle PKK, KDP’yi de kardeş görmüyor, düşman görüyor. KDP, PKK’nın sömürgeci devlet aparatı ve operasyonel bir örgütü olduğunu bildiği halde, PKK’nın bünyesindeki Kürt gençlerinin ölmemesi için, meşru savunma dışında PKK’ya karşı bir savaş yürütmemiştir. Şimdi de yürütmüyor.

Kürdistan Bölgesi’nde olan şey, PKK’nın yürüttüğü savaş,  federe sistemi yıkmak,  PDK’yi ortadan kaldırma amaçlı saldırısıdır.

O zaman PKK/HDP ve şürekasının yapmak istediği ne? O konuları madde madde sıralayalım.

Her Kürt tarafından bilinmelidir ki, PKK, Kürdistan Bölgesi’nde yabancı, işgalci, terörist, hukuk dışı, meşru olmayan bir güçtür. Tüm Kürtlere ve Kürdistan Bölgesi’ne karşı Kürt-Kürdistan düşmanı sömürgeci devletlerin sopası ve taşeronudur.

Bu aracılık hikâyesi:

1-PKK, Kürdistan Bölgesi’nin bir örgütü olmadığı halde, oranın örgütüymüş gibi muameleye layık görmektir. PKK’yı taraf haline getirmektir.

Bu oldukça tehlikeli bir yaklaşımdır.

2-Terörist, saldırgan, sömürgeci devletlerin operasyonel örgütü ile KDP’yi aynı niteliklere sahip gösterme akıl tutulmasıdır. PKK, sömürgeci devletlerin Kürtlere karşı sopası ve operasyonel örgütüdür. Kürdistan Bölgesi’ne karşıdır. Yıllardır Kürdistan Bölgesi’ni ortadan kaldırmak için çalışma yürütüyor.  KDP, Kürdistan partisidir. Tarihi gelişmelere imza atmış, Kürdistan Otonomisini kurmuş, kurtarılmış bölgeler kurmuş ve egemenlik sağlamış, Kürdistan Bölgesi’ni kurmuş bir partidir. Günümüzde de Kürdistan devletini kurmak için çalışıyor. Kürdistan Bağımsızlık Referandumunu bunun için yaptı. Bunu PKK yetkililerinin, KDP’ye karşı olan son günlerdeki açıklamaları da ortaya koyuyor. PKK diyor ki, “KDP sömürgeci sınırları değiştirmek istiyor, Kürdistan’ın güneyi ile batısını birleştirerek Kürdistan devletini kurmak istemekle, kirli bir plan uygulayacak.”

3-Kürdistan Bölgesi’nde yabancı, hukuk dışı, terörist, meşru olmayan PKK'yı meşru hale getirme çabasıdır.

4-PKK'nın, Kürdistan Bölgesi’ne karşı savaşını meşrulaştırmadır.

5-Ortada KDP'nin bir saldırısı olmamasına rağmen, bir çatışma içindeymiş gibi saldırgan gösterme planı ve art niyetliliğidir.

6-PKK'nın terörist saldırganlığını, Haşdi Şabi, İran ve diğer karanlık güçlerle ilişkisini gizleme eylemidir.

7-PKK'yı sıkışmışlıktan kurtarıp, yeniden KDP'ye ve Kürdistan Bölgesi’ne saldırmasını sağlamadır.

Olması gereken şey PKK'nın Kürdistan Bölgesi’nden çıkmasıdır.

PKK/HDP ve şürekasının yapacağı şey, cesaretleri varsa PKK'nın Kürdistan Bölgesi’nden çıkmasını söylemeleridir.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir