The Washington Times: Kürtler önemli müttefikimiz, bağımsızlık hakları

The Washington Times, Kürdistan’ın bağımsızlığı ve referanduma geniş yer ayırarak Kürtlerin ABD’nin önemli müttefiki olduğunu ve bağımsızlıklarını ilan etme haklarının olduğunu vurguladı.

Haber Merkezi

ABD’nin en etkili yayın kuruluşlarından The Washington Times, bugünkü sayısında Kürdistan’ın bağımsızlığı ve 25 Eylül’de gerçekleştirilecek bağımsızlık referanduma geniş yer ayırarak Kürtlerin ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden olduğunu ve bağımsızlıklarını ilan etme haklarının olduğunu vurguladı.

Kürdistan’ın yasal, siyasi, askeri, ekonomik, akademik ve dinsel hoşgörü gibi konularda hatırı sayılır bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekilen makalede The Washington Times, çeşitli uzman ve yetkililerin konuyla ilgili görüşlerine yer verdi.

Bu potansiyelinden dolayı Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan edebileceğinin belirtildiği makalede Kürdistan’ın bağımsızlığının desteklenmesi görüşü ön plana çıktı.

"SENATONUN HER İKİ KANADI DA REFERANDUMU DESTEKLİYOR"

Görüşlerine yer verilen Ortadoğu uzmanı, Siyasal Bilimler Profesörü ve ABD başkanlık seçimleri sürecinde seçim kampanyasında ABD başkanı Donald Trump’ın danışmalığını yapan Walid Phars, Kürdistan’da yapılacak referandumun yasal olduğunu ve hiçbir ABD’li yetkilinin bu referanduma karşı olmadığını söyledi.

Referandumun Kürdistan yönetiminin en doğal hakkı olduğunu vurgulayan Phars, referandumun ABD Senatosu’nun hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat kanadı tarafından desteklendiğini belirtti.

"HARİKA İKİ MÜTTEFİK"

ABD Senatosunun Dışişleri Komisyonu Üyesi, Cumhuriyetçi Senatör Joe Wilson, ABD ile Kürdistan ilişkilerini “Harika iki müttefik” diye tanımlarken iki taraf arasındaki işbirliğinin geleceğe dönük olduğunu vurguladı.

Kürdistan24’ün Washington muhabirliğini de yapan ABD’li yazar ve akademisyen Laurie Mylroie ise Kürtlerin ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli müttefiklerinden olduğunu ve bu müttefiklik ilişkisinin ABD’nin Ortadoğu ile ilgili stratejisini güçlendiren büyük bir etken olduğunu söyledi.

Amerikalı General Jay Garner de1991’de Saddam rejimine karşı Kürtlerin başlattığı başkaldırının Kürtler ile ABD arasındaki ilişkilerinin gelişmesine vesile olduğunu belirterek, o süreçten sonra ABD ile Kürtler arasında oluşan ilişkilenmenin gelişerek devam ettiğini ve bugün itibariyle Kürtlerin, ABD’nin Ortadoğu’daki en iyi müttefiki olduğunu vurguladı.

ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı ve ABD’nin Birleşmiş Milletler’deki (BM) Askeri Temsilcisi Amiral James A. Lyons ise Ortadoğu’da İran ve Rusya ittifakının etkin olmasından dolayı Obama yönetimini suçlarken bunun Kürdistan açısından sorun teşkil ettiğini dile getirdi.

"DOĞAL KAYNAKLAR BAĞIMSIZLIK İÇİN BÜYÜK BİR GÜÇ"

Kürdistan’ın yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin büyük yatırımlar yapmaya çok elverişli olduğunu belirten ABD’li siyaset uzmanı akademisyen Sasha Toperich, bu zenginliğin Kürdistan’ın bağımsızlığı için büyük bir güç kaynağı olduğunu söyledi.

The Washington Times’ın makalesinde görüşlerine yer verilen ABD’li etkin din araştırmacılarından Robert Destro ve Carol Orelli ise Kürdistan’daki inanç özgürlüğünün düzeyine dikkati çekerek, bu haliyle Kürdistan’ın Ortadoğu’da inanç özgürlüğü bağlamında örnek teşkil ettiğini belirttiler.

Kürdistan’da sadece dini değil, etnik azınlıklar açısından da hoşgörünün ileri düzeyde olduğu ve bu kesimlerin güvenliğinin sağlandığını için bu durumun modern bir birlikte yaşam pratiği oluşturduğuna vurgu yapan ABD’li din araştırmacıları, Kürtler sayesinde dini ve etnik azınlıkların terör örgütü DAİŞ’in katliam girişimlerine karşı korunabildiğini ifade ettiler.

Din araştırmacıları, bu gerçekliğin Kürdistan’ın bağımsız olmasını sağlayacak en önemli unsurlardan biri olduğunu söylediler.

ABD’deki Katolik Keldaniler Temsilcisi Papaz Beşar Wurde ise makalede Kürdistan yönetiminin Keldani ve diğer bütün Hristiyanları DAİŞ’e karşı koruyup onlara kucak açtığını ve Kürdistan’da inançlarını özgürce yaşadıklarının altını çizerek, Keldanilerin geleceği açısından Kürdistan’ın statüsünün önemli olduğunu, bu yüzden Kürdistan’ın bağımsızlığını desteklediklerini söyledi.

Kürdistan’ın neden bağımsız olması gerektiğinin en önemli nedeninin tüm Kürdistanlıların korunması mücadelesinde verilen bedeller olduğunu ifade eden ABD’li Senatör Marsha Blackburn ise 1988’de Saddam’ın Halepçe’de Kürtlere karşı gerçekleştirdiği kimyasal saldırının unutulmaması gerektiğini, ABD Senatosu’nun bu vahşi saldırıyı soykırım olarak kabul etmesi gerektiğini ve ABD’nin vahşeti Kürt bağımsızlığının gerekliliği olarak görmesi gerektiğini belirtti.

The Washington Times’ta yayınlanan geniş çaplı makalenin dip notunda Kürdistan’da 25 Eylül’de gerçekleştirilecek bağımsızlık referandumu ve Kürdistan’ın bağımsızlığı ile ilgili Cuma günü ABD’nin başkenti Washington’da The Washington Times ve Kürdistan24 sponsorluğunda, birçok ABD Senatörü, siyasi ve akademisyenin katılımıyla “Kürdistan, ABD'nin stratejik müttefiki” başlıklı bir konferans gerçekleştirileceği duyurusu yer aldı.