Başkan Barzani El Hayat’a konuştu: Referandumdan geri dönüş yok

Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, El Hayat gazetesine verdiği röportajda, bağımsızlık, referandum ve komşu ülkelerle ilişkiler ve DAİŞ ile mücadele konusunda önemli mesajlar verdi.

Haber Merkezi - Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, El Hayat gazetesine verdiği röportajda, bağımsızlık, referandum ve komşu ülkelerle ilişkiler ve DAİŞ ile mücadele konusunda önemli mesajlar verdi.

Kürdistan Başkanı Barzani, yeni felaket ve savaşın yaşanmaması için Kürdistan Bölgesi'nde referandumun yapılacağını belirterek, “25 Eylül'de yapılacak referandumdan dönüş yok” dedi.

Irak devletinin geçmiş yüz yıllık başarısız tecrübesini tekrar yaşamak istemediklerini belirten Başkan Barzani, referandum sonrası Bağdat'la diyalog sürecini başlatacaklarını açıkladı.

HAŞDİ ŞABİ’NİN KÜRDİSTAN’A GİRMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

DAİŞ’in denetimindeki bölgelerin kurtarılmasının Irak ordusunun görevi olduğunu vurgulayan Başkan Barzani, İran destekli Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi güçlerinin operasyona katılması halinde, Telafer'i kurtarma operasyonunun intikam alma operasyonuna dönüşmesinden endişe duyduklarını söyledi.

Haşdi Şabi ile hiçbir sorun yaşamadıklarını dile getiren Başkan Barzani, ancak İran destekli Şii milislerden oluşan söz konusu güçlerin Kürdistan'a girmesine izin vermeyeceklerini vurguladı.

ABD VE RUSYA KÜRDİSTAN’I GÖZARDI ETMEZ

Hiçbir yerde kimseyle karşı karşıya gelmek istemediklerini ifade eden Başkan Barzani, “Kerkük'ü farklı etnik, mezhep ve dinleri bir araya getiren, birlikte yaşama örneği haline getirmek istiyoruz” diye konuştu.

Başkan Mesud Barzani, “Amerika ile Rusya Kürdistan'ı gözardı etme konusunda anlaştı mı” şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: “Kürdistan halkı geçmiş yüz yılda kendini korumak için büyük bedeller ödedi. Şimdi daha güçlü olan Kürdistan, terörü yenilgiye uğratabildi, kurbanlar vererek uluslararası toplumu savundu. Bu yüzden göz ardı edilmemiz için bir anlaşmanın olduğunu düşünmüyorum.”

Başkan Mesud Barzani’nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle…

Musul’da DAİŞ terör örgütü ile olan savaşın sonuçlanmasından sonra siz Irak’tan ne bekliyorsunuz?

Sadece Musul savaşını sonuçlarına göre değerlendirmemeliyiz, DAİŞ terör örgütünün hızla yayılmasına yol açan sebepleri iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Musul’daki azınlıkların güvenini tekrardan kazanmak için hem siyasi hem yönetimsel hem de güvenlik bakımından sağlam planlar yapılmalıdır. DAİŞ’ten sonraki süreçte bölgede yaşayan halkın güvenliği sağlanmalı ve hem siyasi hem de güvenlik açısından sorumluluk sahibi olunmalıdır. Mezhep çatışmaları önlenmelidir.

DAİŞ’a karşı operasyonların başladığı Telefer, Hewice ve Qaim’de olağanüstü bir durum olabilir mi?

En büyük umudumuz ve dileğimiz siviller zarar görmeden DAİŞ terör örgütünün bu bölgelerden temizlenmesidir. Artık DAİŞ’in savaşma gücü de kalmamıştır.

Telafer operasyonlarına Haşdi Şabi’nin katılması, bölgede yaşayan Sünni ve Türkmen azınlıklara karşı savaş suçu işlenmesi tehlikesi yaratır mı?

Biz baştan beri Irak güçlerinin, Telafer operasyonlarına uluslararası koalisyon güçleri ile ortak katılmasından yanaydık. Telafer’de kalan azınlıklar Sünni ve Türkmenlerdir ve Telafer'de kalanların bazıları da DAİŞ’in taraftarlarıdır. Bu operasyonlarda öç alma tehlikesi var ve bu çocuk ve kadınlara da zarar verebilir. Bu sorunların daha da artmasına ve derinleşmesine yol açabilir.

 REFERANDUM KARARINDAN GERİ ADIM YOK

Kürdistan’ın 25 Eylül'de yapmayı planladığı bağımsızlık referandumu kararını Irak'taki siyasi taraflar eleştirdi, zamanın uygun olmadığını söyledi.  Bazı taraflar Kürt liderlerini Irak’ın bütünlüğünü bozmakla suçluyor. Sizce 25 Eylül bağımsızlık referandumu kararı yeni bir savaşa yol açabilir mi?

Referandum kararı ve bağımsızlık için adım atmak, barışçıl ve şiddetten uzak kalmak demektir. Referandumun amacı yeni bir savaşın önüne geçmektir ve biz savaş yanlısı değiliz, her zaman kardeşlikten ve dostluktan yana olduk. Referandum zamanında gerçekleşecek ve geri adım atmayacağız. Referandum halkımızın en doğal hakkıdır ve bu hak en kısa zamanda uygulamaya geçecektir ve dünya Kürtlerin iradesini görecektir. Bazı taraflar referandumun zamanlamasının uygun olmadığını söylüyor, peki onlara soruyorum referandum için hangi zaman uygun?

Eğer onların kabul etmesini beklersek bize hiçbir zaman uygun zamanın geldiğini söylemeyecekler. Referandum kararını sadece Kürt halkı verir.  Biz Irak’la özgürlükçü bir birliktelik içinde yaşamayı arzu ettik fakat Bağdat hükümetinin anayasayı çiğnemesinden dolayı hiçbir zaman gerçekten bir bütün olamadık. Bu nedenle Kürt halkı başka bir yol seçmekte özgürdür.

SAVAŞ YA DA DÜŞMANLIK ANLAMINA GELMİYOR

Kürdistan’ın bağımsızlık referandumu kararına bölgedeki komşu ülkeler Türkiye ve İran da karşı bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?

Biz Kürdistan’da referandum yapma kararı aldık. Referandum kararı almamızın sebeplerini de açıkladık. Yeniden Irak ile bedel ödemelerle gerçekleşecek olan yüz yıllık bir başarısızlık tarihi yaşanmasını istemiyoruz. Bölgedeki ülkelerin bunu anlaması gerekiyor. Bölgedeki ülkeler bizim bölge güvenliğini sağlayan dinamik bir güç olduğumuzu anlamıştır.

Kürtler komşu ülkelerde de yaşıyor. Artık Kürtleri görmezden gelemezler. Artık Kürtlerin davasının barışçıl yollarla çözüme kavuşturulması gerekiyor ki bölgede güvenlik ve gelişme sağlanabilsin.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan referanduma karşıyken, siz KDP'nin Türkiye’de ofis açma girişimlerini nasıl yorumluyorsunuz?

Referandum komşu ülkelere savaşma ya da düşmanlık anlamına gelmiyor, biz inanıyoruz ki komşu ülkelerle özellikle de Türkiye ile güçlü ilişkiler kurabiliriz. Biz Türkiye’de kendi partimizin ofisinin açılması gibi bir talepte bulunmadık, eğer amacınız parti ofisi açmaksa bu normaldir.

SİYASİ PARTİLER ÜSTÜ BİR KARAR

Bazı siyasi tarafların görüşlerine göre referandum kararı almak Kürdistan’daki siyasi güçlerin size karşı olan birlikteliğini önlemek için bir yol…

Referandum her bireyin hakkıdır ve yalnızca halk oy kullanabilir, referandum hiçbir siyasi partiye ve sorunlara bağlı değildir. Var olan sorunlar da fikir ayrılıkları da siyaset içinde normaldir. Referandum  siyasi partilerin çıkarlarının üstündedir. Bu karar nesillerimizin geleceğini ilgilendiriyor, siyasi partilerin çekişmelerinin bir parçası değildir.