Tarihi protokol ve referandum yolu

Kürdistan Bölgesi lie ABD arasında imzalanan tarihi nitelikteki askeri ve siyasi protokolün bağımsızlık temaslarını hızlandırdığı bildiriliyor.

Kürdistan Bölgesi lie ABD arasında imzalanan tarihi nitelikteki askeri ve siyasi protokolün bağımsızlık temaslarını hızlandırdığı bildiriliyor.

Haziran ayında bağımsızlık referandumunu görüşmeleri konusunda siyasi partilere çağrı yapan Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani, Başkanlık Divanı’nın siyasi partiler ile görüşmeler yapacağını ve siyasi partilerin bağımsızlık referandumu için çalışmasını istemişti. Barzani’nin çağrısı sonrasında Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Sözcüsü Fuad Hüseyin’in Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Goran (Değişim) Hareketi ile temaslara başladığı ifade ediliyor.

Protokolde neler var?

Bas-Haber’de Mehmed Salih Bedirxan imzalı habere göre ABD-Kürdistan Bölgesi Protokolü 20 yıl devam edecek. Ayrıca ABD’nin Kerkük, Erbil Duhok, Şengal, Halepçe ile Süleymaniye’deki karargâhları genişletilecek ve yeni askeri karargâhlar inşa edilecek. Protokole göre, NATO ve ABD’ye ait özel kuvvetler Peşmerge birliklerine teknik ve lojistik destek verecek. Uzmanlar taraflar arasında Şengal Dağı’nda da askeri bir hava alanının yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını ifade ediyor.

Öte yandan Bağdat’ın bütçesini kestiği Peşmerge Bakanlığı’na bağlı 35 bin Peşmerge’nin bütçesinin de imzalanan protokol kapsamında ödenmeye başlandığı bildiriliyor. Yine Protokole göre, Kürdistan Bölgesi, Tayvan gibi NATO’da özel bir statü ile temsil edilecek. ABD ile imzalanan protokol sonrası, Kürdistan Bölgesi’nin bölgede caydırıcı bir askeri güç olarak ön plana çıktığı ve bağımsızlık öncesinde askeri bir adım attığı şeklinde yorumlanıyor.

Bağdat protokolden rahatsız

Irak Savunma Bakanlığı, ABD ve Kürdistan Bölgesi Protokolü’ne ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, protokolün sadece Peşmerge’nin maaşlarını ödemek amaçlı imzalandığını ileri sürdü. Açıklamada, Protokol ardından IŞİD ile mücadele eden peşmerge sayısının artırıldığı belirtildi. Söz konusu protokol gereği Irak ordusunun, Musul Operasyonu için kısa süreliğine KBY topraklarını kullanabileceği ve uluslararası koalisyon güçlerinin de asker sayısını artıracağı ifade edildi.

Bu Protokol ile birlikte Bağdat’ın eskiye oranla egemenliğinin kalmadığı yönünde yorumlar yapılıyor. Özellikle Irak ordusunun kısa süreliğine Kürdistan topraklarını kullanabileceği maddesinin, ABD başta olmak üzere uluslararası koalisyon ülkelerinin, Kürdistan’ı ayrı bir statüde ele aldığının göstergesi olarak yorumlanıyor.

Uzmanlar Merkezi Irak Hükümetinin yaşanan Şii-Sünni çatışmaları ve Irak Parlamentosu’nun defalarca göstericiler tarafından işgal edilmesi ardından fiilen çalışamaz hale geldiğini ve bunun da uluslararası arenada Erbil’in kendi kaderini tayin etmesi konusundaki kararını güçlendirdiğini ifade ediyor.

Bu arada Musul Operasyonu hazırlıkları da devam ediyor. Peşmerge Bakanlığına bağlı kaynaklar, operasyon öncesi son hazırlıkların yapıldığını ve harekatın yakın bir zamanda başlayacağını belirtirken, Peşmerge’nin hazırlıklarını sabote etmeye çalışan IŞİD’in Şengal çevresinde başarısız saldırılar düzenlediği bildiriliyor.

Fuad Hüseyin: Referandum için takvim daralıyor

Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Sözcüsü Fuad Hüseyin, bağımsızlık referandumuna ilişkin Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi partiler ile yaptığı görüşmelere ilişkin BasHaber’e değerlendirmelerde bulundu. Fuad Hüseyin, KBY Başkanı Mesut Barzani’nin siyasi partilere bağımsızlık konusunda toplanmaları üzerine yaptığı çağrıdan sonra, kendisinin temaslarda bulunmak ve tarafları bir araya getirmek için görüşmelere başladığını açıkladı. Hüseyin, “Görüşmeler devam ediyor. Şu anda detaylı bir açıklama yapmak içi erken. En yakın bir zamanda KYB ve Goran Hareketi ile görüşmeler yapacağım. Parlamento da grubu bulunan-bulunmayan tüm siyasi partiler ile görüşeceğim. Siyasi partilerden yapılan görüşmelerden sonrası yapılan temaslara yönelik detaylı bir açıklama yapıp Başkan Barzani’ye sunacağım” şeklinde konuştu. Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi partilerin bağımsızlık meselesini tarihi bir fırsat olarak değerlendirmeleri gerektiğine vurgu yapan Hüseyin, takvimin daraldığını, kısa zaman içerisinde kamuoyuna detaylı bir açıklamanın yapılacağını savundu.

Hüseyin, açıklamasının devamında tüm siyasi partilerin bağımsızlığa destek vereceğini umduğunu ve Kürt halkının kendi kaderini tayin etme zamanın geldiğine dikkat çekti.

Helgurd Hikmet: Peşmerge modern bir ordu olacak

Kürdistan Bölgesi  Peşmerge Bakanlığı Basın Sözcüsü Helgurd Hikmet, Erbil-Washington protokolüne dair yaptığı değerlendirmelerde, Protokolün diplomatik bir başarı olduğunu, bununla peşmergenin savaşta daha aktif olacağını ve teknik ve iktisadi destek alacağını ifade etti.

Kürdistan Bölgesi kentlerindeki askeri karargâhların yeniden ve modern bir şekilde dizayn edileceğini de belirten Sözcü Hikmet, “Peşmergeye askeri ve lojistik destekler yapılacak. Peşmerge Ordusu’nun yeniden dizayn edilmesi yönünde yeni adımlar atılacaktır. Peşmergenin IŞİD terörü karşısında daha etkin olması konusunda yeni planlar var. Bunlar zamanla yerine getirilecek ve peşmerge daha modern bir askeri güç olacak” şeklinde konuştu.

Musul Operasyonu’nun da yakın zamanda gerçekleşeceğini belirten Hikmet, Uluslararası Koalisyon ile operasyon konusunda görüşmelerinin olduğunu ve bu görüşmelerin kendilerini sonuca götüreceğini ifade etti.

Dr. Kemal Kerkuki: Protokol tarihi bir öneme sahip

Kerkük Cephesi Komutanı ve Kürdistan Bölgesi Eski Parlamento Başkanı Dr. Kemal Kerkuki de ABD ve Kürdistan Bölgesi  arasında imzalanan Protokolü BasHaber’e değerlendirdi. Kerkuki, “Protokol hem Kürdistan Bölgesi hem de ABD için önemlidir. Ortadoğu’da bugün ciddi sıkıntılar var, peşmerge çok önemli bir güçtür. ABD ile yapılan ortak operasyonlarda da ABD bu gücü gördü. IŞİD ile savaşta, peşmergenin etkisi bir kez daha ispatlandı. peşmerge demokrat ilerici bir güçtür, tüm dünya bunu gördü. IŞİD efsanesi peşmergenin müdahalesi ile son buldu. ABD hava operasyonlarında peşmergeye çok yardım yaptı. IŞİD’in son bulması için hava operasyonları yeterli olmuyor. Peşmergenin karada IŞİD’e karşı daha aktif olması için önemlidir. ABD ve Kürdistan Bölgesi için tarihi bir öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlığına yeşil ışık yaktığı şeklindeki yorumlara da değinen Dr. Kerkuki, ABD’den önce Kürtlerin bağımsızlığa karar vermesi ve kendi kaderini tayin etme konusunda net tavır sergilemesi gerektiğine dikkati çekti. Kürtlerin bu saatten sonra Irak ile birlikte yaşamak gibi bir niyetinin olmadığını vurgulayan Dr. Kerkuki, “Kürdistan halkı kendi kaderini tayin etme hususunda kararını vermiştir. ABD, AB ve BM’nin milletlerin kendi kaderlerini tayin etme konusunda kararları var. Biz kararlıyız. ABD’de diğer dostlarımız da bu kararımız tanıyacaklar” şeklinde konuştu.

YNK’li Nezih Heme Husên: Protokol Kürdistan Bölgesi’ni ve peşmergeyi güçlendirmektedir

KYB Milletvekillii Heme Husên ABD ve Kürdistan Bölgesi arasında imzalanan protokolün Kürdistan Bölgesi’ni bölgede ön plana çıkardığını ve Kürdistan Bölgesi ile müttefiklerinin, IŞİD’ karşı mücadele de gösterdikleri uyumun IŞİD’i gerilettiğini ve IŞİD’in Kürdistan’dan çıkarılmasına zemin hazırladığını söyledi. BasHaber’e konuşan Hüsên, Kürdistan Bölgesi ile Batı ülkeleri arasında yaşanan diplomatik faaliyetlerin Kürt halkının çıkarına olduğunu belirtti. Husên, “Kürdistan Bölgesi’nin; Fransa, Britanya, Amerika ile yaptığı diplomasi önemlidir. Bu diplomasi faaliyetleri artık bizim çıkarımıza yönelik gelişmeleri kapsamaktadır. Peşmergelerimizin demokrat ve yurtsever güç olduklarını tüm dünya kabul ediyor. Batı ülkeleri nasıl diplomasi de kendi çıkarlarını gözetiyorlarsa, bizim de kendi çıkarlarımızı gözetmemiz lazım. Bu protokol Kürdistan Bölgesi’nin çıkarınadır. Bağdat ile iyi olmayan ilişkilerimiz var, peşmergenin bütçe meselesi, petrolün satılması konusunda 140. Madde kapsamında yer alan bölgeler temel sorunlardır. Bu protokol peşmergeyi ve Kürdistan Bölgesi’ni güçlendirmektedir” şeklinde konuştu.

Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin’in KYB’ye yapacağı ziyarete ilişkin, ziyareti olumlu gördüğünü ve desteklenmesi gerektiğini belirterek “KYB ve Goran beraber hareket edeceklerini ifade ediyorlar. Bağımsızlık Kürdistan halkının geleceğini ilgilendiren önemli bir meseledir. Tüm siyasi partilerin mutabık olmaları ve parlamentoyu aktif bir hale getirmeleri gerekiyor” diye konuştu.

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Süleymaniye Temsilcisi Edhem Barzani’nin Hero Talabani’ye yaptığı ziyareti de hatırlatan Husên, siyasi partiler arasındaki sorunların çözümü istediklerini ve KDP ile Goran’ın uzlaşmalarının gerektiğini açıkladı.

Siyasetçi Latif Mustafa: Bağımsızlık için çalışmalar başlatılmalı

Goran Hareketi Eski Milletvekilli  da ABD-Kürdistan arasında imzalanan protokole ilişkin BasHaber’e yaptığı açıklamada, “bağımsızlık” vurgusu yaptı. Mustafa, Kürdistan’ın IŞİD saldırıları sonrasında uluslararası güçler tarafından desteklendiğini ve Protokolün, bu desteğin bir sonucu olduğunu sözlerine ekledi. Bağımsızlık öncesi yapılan diplomatik gelişmelerin Kürdistan halkının çıkarına olduğunu vurgulayan Mustafa, “Kürdistan Bölgesi zor bir dönemden geçiyor. Başkan Barzani’nin huzurunda imzalanan anlaşma Kürdistan halkının geleceği ve peşmergenin güçlenmesi için önemlidir. Peşmerge, daha modern ve daha iyi bir şekilde IŞİD ile mücadele edecektir. ABD’den daha fazla askeri uzman Kürdistan’a gelecek bu protokol Kürdistan Bölgesi için önemli bir dönüm noktasıdır.” şeklinde konuştu.

Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı bağımsızlık referandumu için siyasi partiler ile yaptığı temaslara ilişkin de konuşan Mustafa, kendisinin 2014 yılında referandumun gerçekleşmesi konusundan önemli bir rol oynadığını ve siyasi partiler ile bu konuda mesai yaptığını, çalışmalarının IŞİD’in saldırıları ile son bulduğunu siyasi partilerin referandum için çaba göstermeleri gerektiğini dile getirdi.

Pencwini: Protokolün bağımsızlık öncesine denk gelmesi manidar

Siyasetçi Mihemed Emin Pencwini de yürütülen diplomatik ve askeri işbirliğinin sonucunda Kürdistan Bölgesi ve ABD arasında Protokol imzalandığını hatırlatarak, Kürdistan Bölgesi’nin bununla hem bölgede hem de uluslararası arenada önemli bir prestij sağlamasının yanı sıra IŞİD ile mücadelede de önemli destek alacağını kaydetti. Pencwini, bu Protokolün bağımsızlık hazırlıkları öncesine denk gelmesinin de manidar olduğunu ve bu tür diplomatik faaliyetlerinin devam etmesi gerektiğini söyledi. Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanının bağımsızlık referandumunu gündeme almasına da değinen Pencwini, siyasi partilerin uzlaşmaları ve bağımsızlığın gündemde olması gerektiğini vurguladı.