SURUÇ - STK’lar nasıl gördü?

Urfa’nın Suruç ilçesinde 4 kişinin ölümü ve 9 kişinin de yaralanmasına neden olan olaylara ilişkin, kentteki sivil toplu kuruluşları (STK) siyasetin diline dikkat çekti. STK’lar, bu tip olayların bir daha yaşanmaması gerektiğini vurguladı.

Orhan Kaya - URFA

Urfa’nın Suruç ilçesinde 4 kişinin ölümü ve 9 kişinin de yaralanmasına neden olan olaylara ilişkin, kentteki sivil toplum kuruluşları (STK) siyasetin diline dikkat çekti. STK’lar, bu tip olayların bir daha yaşanmaması gerektiğini vurguladı.

K24, Urfa’daki sivil toplu örgütlerinin başkan ve temsilcilerine, Suruç’ta yaşananlar hakkındaki değerlendirmelerini sordu.

Urfa Barosu Başkanı Ahmet Tüysüz:

“Bizler 4 canın gitmesine üzüldük. Diyarbakır’daki STK’ların, Urfa’daki STK’larla görüşmesi sonucu Suruç’a gitmekle alakalı bizlerde varız demiştik. Tabii bu olmadı. Farklı yansıtıldı. Bizim amacımız oraya gidip açıklama yapmak veya kınamak değildi. Olan olmuştu. Ancak düşüncemiz her iki tarafa taziye ziyaretinde bulunmaktı. Bundan sonra özellikle kutuplaştırıcı değil, yatıştırıcı bir dile davet etmekti fakat o olmadı. Bundan dolayı da üzgünüz.

Urfa’nın böyle bir olayla anılması üzücü bir durum. Bu üzüntüden bizlerde kendi nasibimize düşeni alıyoruz. Fakat şöyle bir şey var ki siyaset dilinin bu kadar kutuplaştırıcı olmaması gerekirdi. Siyaset alanı tam tersine, diğer alanlara göre gerginliklerin azaltılması gereken bir alan olması lazım. Seçimler bir demokrasi şenliği ve bayramlar gibi algılanmalıdır. Çıkacak sonuç ne olursa olsun.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi Başkanı Mikail Yavuz:

“Olayın başından itibaren ciddi bir kirli bilgi oluşturuldu. Hem Cumhurbaşkanı’ndan, hem de hükümet yetkililerinden. Konunun aydınlatılacağına ilişkin inancımız hem toplum olarak, hem de sivil toplum örgütleri olarak zayıftır.

Gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan tamamen kulaktan dolma bilgilerle yorumlar yapıldı. Bu da yargılamayı ve soruşturmayı etkiliyor. Konuya ilişkin elimizde otopsi raporları yok, hastanedeki güvenlik kameralarının tahrip edildiğine dair kuvvetli deliller var. Tanık beyanları var. Bütün bunlar dosyayı etkiliyor. Olayın karartılacağı ile ilgili şüpheler var. Bu olayın şeffaf bir şekilde sorgulanması ve adil bir yargılanma için uğraşıyoruz.

Fakat şunu net bir şekilde söyleyebiliriz: İster Suruç halkında olsun, ister Urfa halkında olsun, olayın ulusal basına yansıyan şeklinin tam tersi görüş hakim.”

Eğitim-Sen Urfa Şubesi Başkanı İbrahim Coşkun:

“Öncelikle olayda hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin. Temennimiz bir daha bu tür durumların oluşmaması. Özellikle Urfa gibi bir şehir, huzur şehridir. Bu tür olaylarla anılması hiç birimizin hoşuna giden bir durum değildir. Özellikle olayın gelişmesi üzerine çıkan haberler, neyin ne olduğu kesin bir şekilde anlaşılamadı. Ya da ifade edilmedi. Bizim de buradan devletten beklentimiz mahkemelerin bir an önce adaleti tesis edecek bir sonucun oluşmasını sağlayıp sonuca bağlamasıdır. Suçlu olanlar varsa elbet yargı önünde cezalarını çekeceklerdir. 

İnsanların düşünceleri, fikirleri kendilerine hastır. Saygı duymamız gerekir. Seçimlerin de bu düşüncede geçmesini diliyoruz.”

Urfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya:

“Suruç olayı istenmeyen bir olaydı. Olmaması gereken bir olaydı. Allah hakka yardım etsin diyoruz. Bu olayın bir daha yaşanmasını istemiyoruz. İnsanların hepsi bu olaydan dolayı üzüntülü, olayı tasvip etmiyorlar. Bizlerin de bundan sonra isteği siyasetin hiçbir şekilde herhangi bir şeye karıştırılmamasıdır.”

Urfa Hak İnisiyatifi Temsilcisi Fethi Tapaç:

“Bu olay münferit bir olay mı yoksa anlık gelişen bir olay mı diyelim; yoksa planlı mı diyelim, aslında ne dersek diyelim ama sonuçta 4 insanımız hayatını kaybetmiş. Olayın her iki tarafından insanlar ölmüş. Adil şahitlik adına Türkiye’de olup biten tüm olaylarda STK’lar giderler orada kendi gözlem ve kanaatlerini kamuoyuyla paylaşırlar.

Suruç olayında da bu duruma izin verilseydi. İnsanlar gider orada gözlemlerini yapıp kanaatlerini insanlarla paylaşsalardı keşke. Bu vesile ile toplum da rahatlamış olurdu.

Hem iktidar, hem de muhalefetin bu olayın sükûnete erebilmesi için ciddi derecede çaba sarfetmeleri gerekiyor. Bu olayın seçimden önce aydınlatılması gerekiyor. Çünkü seçim bitecek ancak bu insanlar aynı şehirde bulunuyor. Aynı sokakları kullanıyor. Bu yüzden bu olayın hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor.”

NE OLMUŞTU?

Suruç ilçesinde çıkan olaylarda, AK Parti Urfa milletvekili Halil İbrahim Yıldız'ın ağabeyi Mehmet Ali Yıldız, Esvet Şenyaşar ve oğulları Adil ile Celal Şenyaşar hayatını kaybetmişti.

Devlet yetkilileri olayların “PKK tarafından” gerçekleştirildiğini duyururken, yerel kaynaklar ve muhalefet partileri, hastanede infaza varan ciddi iddialarda bulunuyor ve hükümeti suçluyor.

Rojava’nın (Batı Kürdistan) Kobani kentinin karşısında yer alan ve nüfusu 100 binin üzerinde olan Suruç’ta AFAD Kampı’ndakiler dahil olmak üzere onbinlerce sığınmacı da yaşıyor.