K24 ÖZEL - Nasıl bir Türkiye? İşte 14 maddede yeni sistem

16 Nisan 2017 referandumuyla Türkiye’nin yeni bir yönetim sistemine geçmesi kabul edilmişti.

Adem Özgür

Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, “ABD'de de partili başkanlık modeli var ama başkanın partisi üzerindeki denetimi bu denli yüksek değil” derken, hukukçu Mehmet Emin Aktar ise, yeni hükümet sisteminin, kuvvetler ayrılığının etkisizleştirildiğini dile getirdi.

16 Nisan 2017 referandumuyla Türkiye’nin yeni bir yönetim sistemine geçmesi kabul edilmişti.

İçinde, “Cumhurbaşkanı’nın bir partiye üye olabilmesine ilişkin” düzenlemenin de bulunduğu bazı değişiklikler referandumun ardından hemen uygulamaya girmişti.

Yeni yürütme sistemi ve parlamento yapısıyla ilgili çoğu düzenlemenin hayata geçmesi için ise genel seçimin yapılması gerekiyordu.

Böylece Türkiye, partilerin biraraya gelerek oluşturduğu ittifaklarla, 24 Haziran Pazar günü seçime gitti.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP’nin de desteğiyle ilk turda yüzde 52.59 oy oranıyla seçimi kazanan isim oldu.

Yeni sisteme göre cumhurbaşkanı yürütmenin başı olarak kararname çıkarma ve bütçe yapma hakkına sahip olurken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM) çok partili bir dönem bekliyor.

DOÇ. DR. ÖZPEK: KESİN ÇİZGİLER

Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, yeni sistemin yürütme erki ile yasama erkelerinin birbirinden kesin çizgilerle ayıran bir sistem olduğunu söyledi.

K24’e, yeni sisteme ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, “Dikkat ederseniz biz eskiden yürütme erki için ayrı bir seçim yapmazdık, parlamenterleri seçerdik, parlamento kendi içerisinden bir yürütme organı çıkarırdı” dedi.

“Şimdi yürütme organının başındaki kişinin kim olacağını belirlemek için ayrı bir seçim yapıyoruz” diyen Özpek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yürütme erkinin sorumluluğu, kendisini seçen parlamentoya karşı değil, yürütme erkinin sorumluluğu tamamıyla başkana, başkanın sorumluluğu da tamamıyla halka karşı.  Dolayısıyla bu parlamentonun bu yürütme erki üzerindeki denetimini ve yürütme erkinin parlamentodan meşruluğunu alma durumunu azaltan, ortadan kaldıran birşey.”

BAŞKANIN DENETİMİ

Başkanın yürütme erki tarafından sadece yasalar yoluyla denetlenebileceğini belirten Özpek, yasa ve kararname çıkarma yetkisinin de başkanda olacağını söyledi. Başkanlık sisteminin doğru bir şekilde işleyebilmesi için parlamento denetimi kadar, yargı denetiminin de önemli olduğunu vurgulayan Özpek, şöyle devam etti:

“Bu da yasama, yargı ve yürütmenin birbiriyle gerçekten ciddi anlamda ayrı olmasını gerektirir. Yani yargı sisteminin bağımsız olmadığı bir başkanlık sistemi yasaların kabine tarafından farklı yorumlandığı bu yorumlamanın da serbest olduğu bir duruma işaret eder.”

“ABD'de de partili başkanlık modeli var ama farklı olarak başkanın partisi üzerindeki denetimi bu denli yüksek değil” örneğini veren Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dediğim gibi yasama meclisi üyelerinin merkezi otoriteden ziyade seçildikleri bölgeyi temsil etmeleri beklenir. Seçildikleri bölgeleri temsil ettikleri zaman, yürütme erkinin politikalarını kendi bölgelerinin çıkarları adına eleştirmesi veya desteklemesi beklenmektedir. Yani bu özerkliğe sahip olmalıdırlar. Onun yanında yerel eyaletlerin otonomisinin ilan edilmemesi.”

AKTAR: OTORİTER MODEL

Hukukçu Mehmet Emin Aktar, yeni hükümet sisteminin “son derece otoriter” bir model olduğunu söyleyerek, kuvvetler ayrılığının etkisizleştirildiğini dile getirdi.

K24’e konuşan Aktar, yeni sistemin birçok alanda kısıtlamalara neden olacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Parlamentodaki milletvekili, hükümette görev aldığı anda milletvekilliğinden ayrılır. Bunun esprisi kuvvetler ayrılığını göstermekle ilgilidir. Yeni sistemde muhtemelen daha az bakan olacaktır, ancak Cumhurbaşkanı yardımcılarının kaç kişi olacağına ilişkin bir düzenleme yok. Cumhurbaşkanı, dilediği kadar yardımcı atayabilir.”

Cumhurbaşkanlığının devleti temsil eden en yüksek kurum olduğunu söyleyen Aktar, parlamentoda çıkarılan kararların cumhurbaşkanı onayı olmadan yürürlüğe giremeyeceğini de belirtti.

TEK BAŞINA DÜZENLEME

Cumhurbaşkanının parlamentoda eşit düzeyde olmayacağını da ifade eden Aktar, şunları söyledi:

“Olağanüstü Hali (OHAL) kaldırmak, ilan etmek ve OHAL’in süresini uzatmak parlamentonun görevidir. Buradaki asıl problem cumhurbaşkanlığı kararnameleridir. Hükümetin çıkardığı OHAL Kararnamelerinden farklı olarak, OHAL olsun veya olmasın cumhurbaşkanı tek başına belli bir alanda düzenleme yapabiliyor.”

Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulabileceğini de vurgulayan Aktar, “Ancak çıkarılan kararnameyle ilgili bir düzenleme yapılıncaya kadar mevcut düzenleme geçerliliğini korur” dedi.

Partili Cumhurbaşkanlığı’na vurgu yapan Aktar, yasama faaliyetine ihtiyaç duyulmadan cumhurbaşkanının düzenleme yapabileceğini söyledi.

BALCI: PARTİLİ CUMHURBAŞKANI

Ankara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim görevlisi Sarp Balcı ise, yeni sistemin Türkiye’ye ait bir sistem olduğunu belirterek, cumhurbaşkanının yürütme yetkisini elinde bulunduracağını söyledi.

K24’e, cumhurbaşkanının atayacağı bakan ve yardımcıların Meclis Kurulu’nu oluşturacağını söyleyen Balcı, “Bu yönetimle daha hızlı kararlar alınacak. Yeni sistemle cumhurbaşkanı ile halk arasında doğrudan bir bağlantı sözkonusu olacak” şeklinde konuştu.

Öte yandan, cumhurbaşkanlığı sisteminin en büyük engelinin “partili cumhurbaşkanlığı” olduğunu söyleyen Balcı, “Cumhurbaşkanının siyasi bir partinin lideri olması tartışmalara yol açmaktadır” dedi.

CUMHURBAŞKANININ YETKİLERİ

24 Haziran’da yapılan seçimlerin ardından yürürlüğe giren yeni sisteme göre cumhurbaşkanının yetkileri şöyle:

1) CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ 

Yeni sistemde başbakanlık kaldırılırken, yerine “devletin başı” sıfatıyla cumhurbaşkanı yürütme yetkisini kullanacak. Cumhurbaşkanı bu çerçevede kendi yardımcılarının yanı sıra bakanları da atayacak, yürütmeye ilişkin konularda da “cumhurbaşkanlığı kararnamesi” çıkarabilecek.

2) TBMM AKSİ KARAR ALIRSA

TBMM’nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda da cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelecek.

3) AFET HALİNDE OHAL

Cumhurbaşkanı, “doğal afet, ağır ekonomik bunalım, savaş, savaşı gerektirecek durumların baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, kuvvetli kalkışma, şiddet hareketlerinin yaygınlaşması” gibi hallerde OHAL ilan edebilecek.

4) TBMM OHAL’İ KALDIRABİLECEK

Ancak TBMM gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilecek, uzatabilecek veya olağanüstü hali kaldırabilecek.

5) OHAL DÖNEMİ KARARNAMESİ FARKI

OHAL döneminde çıkarılacak cumhurbaşkanlığı kararnameleri, olağan dönemdeki sınırlamalara tabi olmayacak ve bu çerçevede cumhurbaşkanı temel hak ve hürriyetlerle ilgili de kararname düzenleyebilecek.

Öte yandan OHAL sırasında çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin üç ay içerisinde Meclis’te görüşülerek, karara bağlanması gerekiyor. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnameleri kendiliğinden yürürlükten kalkıyor.

6) BÜTÇE YETKİSİ

Yeni sistemde bütçeyi de cumhurbaşkanı yapacak. TBMM, cumhurbaşkanının hazırladığı bütçeyi kabul etmezse, bir önceki yılın bütçesi “yeniden değerleme oranı” ölçüsünde artırılarak izleyen yılda uygulanacak.

Eski sistemde bütçeyi başbakan başkanlığındaki hükümet Meclis’e sunuyordu.

7) HEM BAKAN HEM MİLLETVEKİLİ

Yeni sistem kişilerin aynı anda hem bakan hem milletvekili olmasını engelliyor. Bu nedenle cumhurbaşkanı kabineye milletvekillerinden birini atarsa, o kişinin milletvekilliği düşecek.

8) 50 VEKİL DAHA FAZLA

TBMM’deki sandalye sayısı referandumda kabul edildiği üzere artık 550 değil 600 olacak.

9) MECLİS FESHEDİLİRSE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ DE YENİDEN YAPILACAK

Cumhurbaşkanı Meclis’i fesih yetkisini kullanırsa, TBMM seçimlerinin yanı sıra cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de yenilenmesi gerekecek.

10) 301 VEKİL SORUŞTURMA AÇILMASINI İSTEYEBİLECEK

Seçimle yürürlüğe girecek yeni sistemde Meclis tam sayısının yarıdan bir fazlası olan 301 vekilin vereceği önergeyle cumhurbaşkanı hakkında bir suç işlediği iddiasıyla soruşturma açılması istenebilecek

11) SORUŞTURMAYA 360 VEKİL KARAR VERECEK

Meclis, cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılmasına üye tamsayısının beşte üçünün yani 360’ının oyuyla karar verebilecek.

12) 400 VEKİLLE YÜCE DİVAN YOLU

Üye tam sayısının üçte ikisi olan 400 vekilin gizli oyuyla cumhurbaşkanı hakkında Yüce Divan’a sevk kararı alınabilecek.

13) KANUNLAR GENEL KURULDA

Yeni sistemde başbakanlık olmayacağı için cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan tasarı yerine teklif TBMM Başkanlığına sunulacak ve yine aynı şekilde komisyon ile Genel Kurul’da görüşüldükten sonra yasalaşacak.

14) REFERANDUM İÇİN 360 OY

Yeni sistemde anayasa değişikliğinin 600 sandalyeli yeni Meclis’te referanduma sunularak yapılması için 360, referandumsuz yapılması için 400 oy gerekiyor.