Erdoğan’dan ABD’ye ziyaret mesajı: Mektubu da yanımızda götüreceğiz

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

HABER MERKEZİ

Erdoğan, Donald Trump’ın davetiyle ilgili, “Ayın (Kasım) 13'ünde tabii ki bu davete icabet edeceğiz ve heyet olarak gideceğiz. Mektubu da yanımızda götüreceğiz” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın davetiyle ilgili konuşan Erdoğan, "Trump'ın kendisine bizzat anlattık. Biz şu anda biz size kırgınız, çünkü bir teröristle böyle bir mektup alışverişinde bulunuyorsunuz ve o mektubu kendi mektubunuza ek yapıp bize gönderiyorsunuz, hiçbir şey diyemedi, 'Zaman zaman biz böyle görüşmeler yapıyoruz. Mektubu da yanımızda götüreceğiz” dedi.

Türkiye’nin Rojava’ya yönelik operasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Pınarlar oralarda bol olduğu için biz buna Barış Pınarı olsun dedik. Barış Pınarı Harekatı da böylece başlamış oldu" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Biz Kürtlere düşman değiliz. Kürtler bizim burada kardeşlerimiz. Bizim onlarla alıp veremediğimiz yok. Bizim derdimiz teröristlerdir" dedi.

ABD ve Türkiye’nin Rojava’da oluşturacağı ‘güvenli bölge’ planı hakkında da konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ayn el Arab'a ve Münbiç'e de biz Türkiye olarak, Türk orduları olarak şu anda oralarda da bir gözetim veya kontrol durumumuz olacak. Ama en önemlisi de Tel Abyad'dan Cerablus'a doğru oradaki bütün bizim sınırla Suriye tarafında 10 kilometre derinliğinde yine bir barış koridorunu biz şu anda açmış olduk." 

ABD ZİYARETİ

Erdoğan, ABD ziyareti hakkında, "Ayın (Kasım) 13'ünde tabii ki bu davete icabet edeceğiz ve heyet olarak gideceğiz. Şimdi Sayın Trump, benimle olan münasebetlerinde samimi. Bugüne kadar da mümkün olduğunca dürüst davrandı. Mektubu da yanımızda götüreceğiz" dedi.

Öte yandan Erdoğan, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani’nin Türkiye’ye teslim edilmesi gerektiğini ifade etti.

ERDOĞAN: 150 SAAT İÇERİSİNDE UZAKLAŞTIRILACAKLAR

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme dair değerlendirmelerde bulunmuştu.

Türkiye’nin Rojava’ya yönelik operasyonuyla ilgili Ankara’ya tepki gösteren ülkeleri ve Avrupa Birliği’nin (AB) eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

Uluslararası bir mücadelenin içindeyiz. Yedi düvel adeta saldırıyor. Biz de yedi düvele karşı dimdik ayakta duruyoruz. İkinci Dünya Savaşı'nda 50 milyon kişinin ölümünden sorumlu olanların bize insanlık dersi vermeye kalkmalarını acı bir tebessümle karşılıyoruz. Bağıranlar, konuşanlar... Bunların hiçbirinin sınırı var mı? Yok. 911 kilometre sınırı olan Türkiye olarak eğer taciz ediliyorsak buna karşı sessiz kalamayız. Gereken neyse onu yapmaya mecburuz. Yaptık yapıyoruz ve yapacağız.”

Türkiye ve ABD’nin Rojava’da oluşturacağı ‘güvenli bölge’ planının Ankara’nın gündemine Barack Obama döneminde girdiğini ifade eden Erdoğan, “O zaman tüm dünya liderlerine söyledim. Ülkeme yönelik milyonlarca insan iltica ediyor. Bunu nereye kadar kaldıracağız? 'Gelin elinizi taşın altına sokun' dedik hepsi lafta kaldı. Dünyada hiçbir ülke sizin bu yaptığınızı yapmadı dediler. Bala bal demekle ağız tatlanmıyor. Balı getir de bir yiyelim” şeklinde konuşmuştu.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etmişti:

“Dün Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, Suriye'de 'uçuşa yasak bölge' teklifi yapıyor. Biz bu teklifi Suriye'nin dört bir yanında yüz binlerce masum insan rejimin ve diğer güçlerin savaş uçaklarının bombardımanları altında can verirken gündeme getirmiştik. Oluk oluk kanın aktığı o günlerde kimse bu teklife dönüp bakmamıştı. Şimdi birden bu tür konular akla geliyor. AB'nin sonu, bu samimiyetsizliği ve iki yüzlülüğü yüzünden gelecektir. Bu gidiş iyi değil. Brexit bunlar durup dururken olmadı.”

“KARARLIYIZ”

Mülteci sorununa değinen Recep Tayyip Erdoğan, şunları dile getirmişti:

“’Kapıları açarız' dediğim zaman tutuşuyorlar. Tutuşmayın, vakti saati gelince bu kapılar da açılır. Hadi bakalım yüz binleri bir de siz ağırlayın. Paranız var güçlüsünüz, Yunanistan'a 100 kişi gidince bizi telefonla arıyorsunuz. Burada 4 milyon var. Kararlıyız. Türkiye'nin insani yaklaşımını zaaf olarak değerlendirenlere kadife eldivenimizdeki demir yumruğumuzu göstermekten asla geri durmayacağız.”

“Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Bizim Suriye'de de Türkiye'de de Kürt kardeşlerimizle herhangi bir sorunumuz yok” ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları söylemişti:

“Bizim sorunumuz terör örgütlerinin ta kendisiyledir. Batı Kürtler aşağıya, Kürtler yukarı. Böyle diyerek, terör örgütlerinin adını vermeyerek Kürtler dediğiniz zaman Kürt kardeşlerimizi adeta teröristler olarak vasıflandırmış oluyorsunuz. Bu yanlış bir şey. Teröristleri muhatap alan liderler var. Bu ne menem iştir? Onları muhatap alıp şımartıyorlar. Devasa ülkelerin liderleri teröristlerle görüşüyor. Dünya liderleri teröristi masaya oturtup çözüm arıyor. Şu ana kadar bölgede kontrolümüze geçen alan büyüklüğü 4 bin 220 kilometrekareye ulaştı. Teröristlerin kayıpları da 795'i buldu.”

“HAREKATI BAŞARIYA ULAŞTIRMIŞ OLDUK”

Rojava’ya yönelik operasyonla ilgili konuşan Erdoğan, şunları ifade etmişti:

“Askerlerimiz ve Suriye Milli Ordusu harekat alanını tarıyor. Bu arada teröristler karşımıza çıkarsa onları tepelemek en tabii hakkımızdır. Barış Pınarı Harekatı'nı başarıya ulaştırmış olduk. Bu ilk aşamasını oluşturuyor. Harekat alanımızın doğusundaki Kamışlı ile batısındaki Ayn el Arap bölgesi Rusya ile rejim güçlerinin kontrolüne bırakıldı. Yeni duruma göre yeni değerlendirmeler yaptık.”

Rusya ve Türkiye’nin mutabakatına da değinen Erdoğan, “Terör örgütü mensupları dün saat 12.00'de başlamak üzere 150 saat içerisinde sınırlarımızın 30 kilometre dışına çıkarılarak buralardan uzaklaştırılacaktır. İlk 10 kilometresi Kamışlı şehir merkezi hariç Türkiye-Rusya ortak devriye bölgesi olacaktır. Şayet terör örgütü bu bölgelerden tacizi sürdürürse kendi harekat planımızı buralarda hayata geçirmeye devam edeceğiz” diye konuşmuştu.

Erdoğan, “ABD teröristlerin çıktığını yazılı olarak garanti etti. Güvenli hale getirilen yerlerde ülkemizden 1 ila 2 milyon arası mültecinin geri dönüşünü sağlayacağız” ifadelerini kullanmıştı.