Erdoğan: Güvenli bölgeyi kurabilirsek tarihe geçer

HABER MERKEZİ

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rojava’daki güvenli bölgeyle ilgili, "Bunu başarırsak, tarihe örnek olarak geçecek. 'Mülteciler şehrini veya şehirlerini Türkiye kurdu' diyecekler. Bu çok önemli" dedi.

Malezya'ya gidişi öncesi 1. Küresel Mülteci Forumu'na katılmak üzere bulunduğu Cenevre'de, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler verilerine göre "dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke" konumunda olduğunu dile getiren Erdoğan, "İnsani yardımlarda da milli hasılaya göre dünyanın birinci sırasına geldik. Kalkınmış ve zengin batılı ülkeler mülteci krizinde sınıfta kaldı. Zengin bazı Arap ülkeleri de aynı durumda. Oysa küresel sorunlar ancak küresel iş birliği ve dayanışma ile aşılabilir" diye konuştu.

Astana ve Cenevre süreçlerini etkin kılmaya çalıştıklarını ve güvenli bölgenin kurulmasının büyük önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye, 4 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yapıyor. Köklü çözüm için de bir planı var. Güvenli Bölge konusundaki çağrımıza henüz dünyanın en güçlü, ekonomik olarak en saygın olduğunu zannettiğimiz ülkelerinden bile 'biz de varız' diyen çıkmadı. Biz hala ses bekliyoruz, ama bir şey yok. Bizim, şu ana kadar 40 milyar doları aşkın bir yatırımımız var. Daha önce de söylediğim gibi, Tel Abyad-Rasulayn arasındaki 120 kilometre uzunluk ve 32 kilometre derinlikteki alan üzerinde inşallah böyle bir adımı atabiliriz. Tabi ki bu bölgede güvenliği de biz sağlayacağız."

LİBYA’YA ASKER GÖNDERME KONUSU

Erdoğan "Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme planı da gündeme geldi mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Biz, bir görevlendirme yaptık. Bu görevlendirme kapsamında, dışişleri bakan yardımcısı, savunma bakan yardımcısı ile istihbarattan ve ulusal güvenlikten oluşan bir heyetle kısa bir zaman içerisinde arkadaşlarımız, Moskova ziyareti yapacaklar. Muhatapları ile bölgesel konuları etraflıca ele alacaklar. Bizler yapıcı ve kısa sürede netice alıcı bir görüşme olmasını Sayın Putin'den istedik ve kendileri de aynı şekilde talimatları vereceklerini söylediler. Hem Libya hem de Suriye konularını görüşmeleri konusunda mutabık kaldık."