Nazilerin biyolojik silah ürettiği adada aşı geliştiriliyor
HABER MERKEZİ
Nazilerin bir zamanlar biyolojik silah üretmek için kullandığı Baltık Denizi'ndeki Riems Adası'nda Alman bilim insanları şimdilerde virüslere karşı çeşitli aşılar geliştiriyor.
Onlarca büyük baş hayvan türünün kobay olarak kullanıldığı ve kasti olarak virüs bulaştırılan bu canlılar üzerinde deneyler yapılıyor.
Alman bilim insanları aralarında domuz gribi, Afrika domuzu vebası, kuduz ve ebola gibi öldürücü virüslere karşı çok sayıda hayat kurtarıcı aşı üzerinde çalışıyor.
Araştırmanın bir parçası olarak geliştirilen aşıların etkileri, hayvanlar üzerinde görülmeye çalışılıyor.
Friedrich Loeffler Enstitüsü Başkan Yardımcısı Franz Conraths, ABD'nin San Fransisco kentinde 1860'tan 1960'lara kadar cezaevi olarak kullanılan ünlü Alcatraz Adası Cezaevine atıfta bulunarak "Biz de virüslerin Alcatraz'ıyız, bir çeşit virüs hapishanesiyiz" diye konuştu.
Enstitüde çalışan bilim insanları, binaya her giriş çıkışlarında koruyucu aşı olurken, aynı zamanda dezenfekte duşu alıyor.
ADAYA ZİYARETÇİ AKINI
Bu arada “gizli” merkezin gün yüzüne çıkmasının ardından çok sayıda kişinin merak ettiği adayı ziyaret etmek isteyenlerin sayısı da gün geçtikçe artmaya başladı.
Yaklaşık 1 kilometreye 3 kilometre büyüklüğündeki enstitü, kapılarını ziyaretçilere açıyor.
Ancak yerleşkeyi ziyaret edecek kişilere çeşitli sağlık testleri ve aşılar yapılıyor.
Zira hayvanlardaki virüslerin öldürücü özelliği bulunuyor.
DÜNYANIN BİLİNEN ESKİ VİRÜS MERKEZİ
Friedrich Loeffler Enstitüsü, dünyada virüslerin araştırılması için kurulan en eski merkez olarak biliniyor.
Alman bilim insanı Loeffler tarafından 1910 yılında kuruldu.
Avustralya ve Kanada'da benzer tesisler olmasına rağmen, Avrupa'da böylesi bir merkez bulunmuyor.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Komünist Doğu Almanya'ya bağlı merkezde aşı geliştirmeye başlandı.
Bir barajla 1970'lerde anakaraya bağlandı.
BERLİN HÜKÜMETİ 300 MİLYON EURO YATIRIM YAPTI
Hükümet, altyapıyı iyileştirmek için 2008'den itibaren enstitüye 300 milyon euro yatırım yaptı.
Hali hazırda enstitü içerisinde 89 laboratuvar ile 163 ahır yer alıyor.
Adada alpaka, yaban domuzu, inek, keçi ve koyunlardan oluşan 80 ila 100 civarında büyük baş hayvan bulunuyor.
Araştırmacı bilim insanları, virüs bulaştırılan hayvanların hastalandıklarında çok acı çekmemeleri için itlaf edildiklerini dile getirdi.
Enstitünin Direktör Yardımcısı Franz Conraths, Orta Avrupa'da görülen Afrika domuzu vebası örneğinden yola çıkarak Alman domuz yetiştiricilerini endişeye sevk eden bu salgına karşı hazırlık yaptıklarını dile getirdi. (Kaynak: Euronews)