Kılıçdaroğlu’ndan hükümete Cumhuriyet tepkisi

Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri ve yazarları gözaltında

Cumhuriyet gazetesine yönelik dün gerçekleşen operasyonda yönetici ve yazarlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet gazetesini PKK ile FETÖ ile ilişkilendirmek şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir. Böyle bir şey olabilir mi? Ben sormak isterim FETÖ'cüleri devlete Cumhuriyet mi yerleştirdi? Hukuk namusun var mı, sormuyorsan kardeşim çok büyük bir handikabın içindesin" dedi.

“Şimdi 4. devrimi yapacağız. 4. devrimi yapmamız için Cumhuriyeti tam demokrasiyle taçlandırmamız gerekiyor" Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'a düzenlenen saldırıyı da hatırlatarak "Tam demokrasi için bir bedel ödenecekse o bedeli ilk ben ödeyeceğim" dedi.

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

 

"'Ne istedilerse verdik' diyen Cumhuriyet miydi?"

"Şimdi ben size 15 Şubat 2012, dönemin başbakanının bir yazısından aktarıyorum:

“AKP ile Gülen cemaati arasında bir çatışma yaşanmamıştır, bundan sonra da yaşanmayacaktır. Bu sadece gönül birlikteliği değildir" Şimdi ben bu ülkenin savcılarına sesleniyorum, yürekli bir savcı çıkar mı? Çıkmaz. Ama ben her şeye rağmen yürekli ve namuslu bir savcı bekliyorum. Biz Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ahmet Altan hapisten çıksın diye konuşurken dün yeni bir şey oldu. Cumhuriyet yazarların evlerine baskın yapıldı. Bülent Utku, Eser Sevinç, Musa kart, Müslüm Özışık, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Aydın Engin, Akın Atalay, Can Dündar... savcı bunlar hakkında gözaltı kararı verdi. Ne diye? Ben bu savcıya talimat veren siyasi iradeye seslenmek isterim; bedel ödeyen bir gazetedir Cumhuriyet gazetesi, her darbe sonrası bedel ödeyen bir gazetedir. Cumhuriyet basın dünyamızın akademisidir. Görüşü ne olursa olsun 'Acaba ne yazdı' diye sabah gazeteyi ele alır, çünkü bir fikir gazetesidir, aydınlanma gazetesidir. Cumhuriyet ödün vermeyen bir gazetedir. Acaba iktidardakiler benim lehime yapar mı diye düşünmeyen bir gazetedir. Özgürlüğü savunan bir gazetedir, Cumhuriyet'i savunan bir gazetedir, Cumhuriyet'le yaşıttır, adını da Mustafa Kemal Atatürk vermiştir. Cumhuriyet gazetesini PKK ile FETÖ ile ilişkilendirmek şeref yoksunu kişilerin yapacağı bir iştir. Böyle bir şey olabilir mi? Ben sormak isterim FETÖ'cüleri devlete Cumhuriyet mi yerleştirdi? 'Ne istedilerse verdik' diyen Cumhuriyet miydi? Bunu diyen adama soracaksın ne istediler de peşkeş çektiniz?

"81 ile FETÖ'cü emniyet müdürünü Cumhuriyet mi atadı?"

"Zekeriya Öz'e kurşun geçirmeyen haberi Cumhuriyet mi tahsis etti. Sayın Savcı, Zekeriya Öz'e o arabayı tahsis eden adama soru sorma yüreğin var mı senin? Zekeriya Öz'n heykeli dikilmelidir diyen Cumhuriyet miydi? MGK kararına yok hükmündedir diyen Cumhuriyet midir? Soru sorma cesaretin var mı senin sayın savcı? 81 ile FETÖ'cü emniyet müdürünü Cumhuriyet mi atadı? Şehirlere bombalar yerleştirilirken "Bunlara dokunmayın" diyen Cumhuriyet miydi? Hukuk namusun var mı, sormuyorsan kardeşim çok büyük bir handikapın içindesin. Elinde onların kamçısı, seni kullanıyorlar Bir savcı kendisini kullandırmaz, bu kadar açık söylüyorum. TBMM'de Fethullah Gülen'e çete demek ihanettir dedi birisi, sayın savcı, "Fethullah Gülen'e çete demek ihanettir" diye kim sordu biliyor musun? Korkuyorsun, soramıyorsun, sen çocuklarına bile hesap veremezsin, çocuklarına en ağır mirası bıraktın sen. Fethullah Gülen'in sümkürdüğü mendili alıp saklayan Cumhuriyet miydi? Başbakan Yardımcısını Pensilvanya'ya gönderip 'Emrindeyiz' diyen adama hesap sorabiliyor musun? Sen hukuk adamı değilsin, adam değilsin, birilerinin maşasısın. Şimdi kalkacaklar diyecekler ki; Efendim biz bunları soramıyoruz. Hükümete soramıyoruz.

"Bütün bunların iki nedeni var, birincisi tek adam rejimini getirmek Türkiye'ye, ikincisi de ekonominin kötü gidişine dur diyememeleridir. Açık söylüyorum, Türk Telekom dahi kendi taahhütlerini yerine getiremiyorsa Türkiye'nin karşılaştığı sorunlara bakın. Gazetelere talimat veriyorlar olumlu şeyler söyleyin diye, doğruyu kim yazıyordu? Cumhuriyet gibi gazeteler yazıyordu, sen misin doğruyu yazan, böyle olur işte. Ekonomi berbat, Cumhuriyet gibi olayları gündeme getirip dikkatleri başka yere çekmek istiyorlar. Bugün oynananlar başkanlık rejiminin fragmanlarıdır. Başkanlık rejimini bize tanıtmaya çalışıyorlar. Bir ülkenin başbakanı, sayın Binali Yıldırım başkanlık gelmezse Türkiye bölünür diyor. 93 yıldır bu ülke, dimdik ayakta tüm darbelere karşı. Ve sen kalkıyorsun başkanlık olmazsa bu ülke bölünür diyorsun. Yani başbakan olarak ben bu ülkeyi bölünme noktasına getirdim diyorsun. Kardeşim, sen o koltukta oturamazsın, itiraf ediyorsun ya.