Waisy: Trump da Obama gibi sürpriz yaptı

ABD’deki Başkanlık seçimlerini gözlemci olarak takip eden Kurdistan24 Genel Yayın Yönetmeni Noreldin Waisy, seçimleri K24 mikrofonuna değerlendirdi.

ABD’deki Başkanlık seçimlerini gözlemci olarak takip eden Kurdistan24 Genel Yayın Yönetmeni Noreldin Waisy, Donald Trump’ın başarısını 2008 yılındaki Obama’nın zaferine benzetti ve “Tıpkı 2008’deki gibi çoğu kimse ve hatta gözlemciler bile beklemiyordu. Büyük bir sürpriz oldu.” dedi. 

Noreldin Waisy, ABD medyasının büyük bir kısmının da Trump’ın Hillary Clinton karşısında zafer elde edeceğini beklemediğini bu nedenle seçim kampanyalarında Trump’a karşı yayın yaptıklarını ifade etti.  Trump’ın, Cumhuriyetçileri sekiz yıl sonra yeniden iktidara getirdiğini vurgulayan Waisy, Cumhuriyetçilerin içinde bile Trump’a karşı çıkan yöneticiler olduğunu ve buna rağmen zafer elde edildiğini sözlerine ekledi.

ABD’nin demokrasi tecrübesinin zengin olduğunu söyleyen Waisy, seçim kampanyalarında birbirlerine yönelttikleri sert eleştirilere ve hatta hakaretlere rağmen sonuçlar netleştikten sonra Barack Obama ve Hillary Clinton’un Trump’ı tebrik ettiğini belitti.

Seçimlerden sonra Trump

Trump’ın seçimlerden sonra yaptığı zafer konuşmasına değinen Waisy, “Avrupa medyası, Trump’ı tüccar ve çılgın biri olarak lanse etti ve siyaset yapamayacağını savundu ancak dünkü zafer konuşmasında, bütün kesimlerle iyi ilişkiler içinde olmak istediğini gösterdi.” ifadesini kullandı.

ABD’nin bundan sonraki dış politikasından da bahseden Waisy, ABD’nin; Kürdistan, Orta Doğu ve bölge genelindeki siyasetinde ilginç değişimler yaşanabileceğini vurguladı.

Trump’ın seçilmesinde etkili olan iki faktöre değinen Waisy, “Gelenekçi ve siyasi seçmenler Trump’a kaşıydı ancak sıradan vatandaşlar ve özellikle beyaz tenlilerin büyük çoğunluğu Trump’ı destekledi. Bir diğer husus ise cumhuriyetçi Aday, ABD’nin son zamanlardaki güvelik ve istikrar politikasını –son zamanlarda yumuşamaya gidilmişti- eleştirerek iyi bir avantaj sağladı.” şeklinde konuştu.

“Trump aynı zamanda ekonomik bakımdan da avantajlıydı.  ABD vatandaşlarını büyük bir tüccar olduğu için ekonomiye katkı sunabileceğine ve ilerleteceğine inandırdı. ABD, Trump’ın ekonomik tecrübesinden faydalanmayı deneyecektir.”

Kürtler ve ABD seçimleri

Kürt davasının, ilk defa ABD’de seçim kampanyalarının bir parçası olarak kullanıldığını bildiren Waisy, şöyle devam etti: “Hem Trump hem de Clinton, DAİŞ’e karşı mücadelede Kürtlere ve Peşmergeye olan desteklerini açıkladı. Hem Güney Kürdistan’da hem de batı Kürdistan’da.

Cumhuriyetçilerin Kürtlerle daha iyi tarihi ilişkileri mevcut. Demokratlar çok hızlı karar vermezler ve çekimserler ancak Cumhuriyetçilerin siyaseti daha fazla Kürtlerin menfaatine şekillenmiştir. Özellikle de geçen 20 yıllık süreçte.

Cumhuriyetçilerin 2003 yılında Saddam Hüseyin rejiminin yıkılması ve uçuşa yasak bölgenin ilan edilmesinde büyük bir rolü vardı. Bölge siyasetindeki yeni yapılanmalarında direkt Kürtler için çok büyük bir değişim yaşanacağından söz edemeyiz ancak daha çok Kürtlerin faydasına değişimler olabilir.”

“Bazı Cumhuriyetçi yöneticiler, diğer yöneticilere göre Kürdistan ile daha iyi ilişkilere sahip. Onlar belki de çeşitli üst düzey makamlara gelecektir ve bu da Kürtlerin kazanımları açısında oldukça önemlidir.”