BM ve AB'de Trump endişesi

ABD'nin yeni başkanı seçilen Donald Trump'ın göreve başlamasının dünya için 'iki kayıp yıl' anlamına geleceği ifade edildi.

ABD’de başkanlık seçimlerinden Donald Trump’ın zaferle çıkmasının ardından açıklamada bulunan AB ve BM yetkilileri durumun ‘endişe verici’ olduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson, Trump’ın ABD başkanı seçilen Trump’ın BM içerisinde endişe yarattığını belirterek "Şu an zor bir dönemdeyiz. Ancak soğukkanlılığımızı korumalıyız. ABD’ye oldukça bağımlı olduğumuz konular var. Hiçbir ülke tek başına bir ada olamaz." dedi. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise ABD'nin yeni başkanı seçilen Donald Trump'ın göreve başlamasının dünya için 'iki kayıp yıl' anlamına geleceğini söyledi.

'Hiçbir ülke tek başına bir ada olamaz'

BM Genel Sekreter Yardımcısı Eliasson, İsveç televizyon kanalı SVT’ye yaptığı açıklamada Donald Trump’ın demeçlerinin Amerikan politikasının değil, seçim kampanyasının bir parçası olmasını umduğunu söyleyip ‘‘Hiçbir ülke tek başına bir ada olamaz. Bugün hepimiz birbirimize bağımlıyız. Eminim ki ABD gelecekte de Birleşmiş Milletlerin önemli bir parçası olacaktır. Şurası açık ki BM yönetimi içerisinde bir endişe mevcut. ABD’ye oldukça bağımlı olduğumuz konular var. İklim sorunları, sığınmacı ve göçmen sorunları gibi. Başkanlığın devir sürecinde Trump’ın ekibiyle sorunları tartışıp, seçilecek hükümet ile oturup yapıcı bir ilişki için çalışacağız’’ dedi.

Donald Trump başkanlık seçimi kampanyası sırasında Birleşmiş Milletler’i ‘zayıf ve beceriksiz’ olarak nitelemiş, ‘‘BM ne demokrasi ve özgürlüğün ne de ABD’nin dostu’’ diye konuşmuştu. Trump, ülkesinin Avrupa ülkelerinin NATO'ya yeterince maddi yardımda bulunmadığını belirtip bu birliği de eleştirmişti.

"İyi çalışan bir Birleşmiş Milletler ABD’nin çıkarına"

Jan Eliasson ABD’nin, diğer ülkelerdeki seçim süreçlerinde gözlemcilik ile barışı koruyucu ve diğer askeri operasyonlarda Birleşmiş Milletlere ihtiyacı olduğunu belirtip, Donald Trump’ın bunu anlayacağını ümit ettiğini belirtti.

Trump’ın konuşmalarında ABD’nin Birleşmiş Milletler’e ekonomik desteğinde kesintiye gitme sinyalleri gönderdiğini, bunu endişe verici olduğunu söyleyen Eliasson ‘‘Şu an zor bir dönemdeyiz. Ancak soğuk kanlılığımızı korumalıyız. İyi çalışan bir Birleşmiş Milletler’in ABD’nin kendi çıkarına olduğu noktasından hareket etmeliyiz’’ dedi.

"Daha Obama döneminde ABD jandarmalıkta isteksizdi"

Jan Eliasson, ABD’nin ‘dünya jandarmalığı’ rolünde isteksiz olmasının Rusya’nın önünü açıp açmayacağı yönündeki soruyu da ‘‘Daha Obama döneminde ABD’nin askeri angajmanlar konusunda isteksizliğini gördük. Bunun yanı sıra Rusya ve ABD işbirliğinin nasıl bir şekil alacağı sorusu var. Rusya ve ABD tarafların üzerinde (haricinde) anlaşıp, bundan da iyi, adil çözümlere ulaşılmazsa tabii ki bu olumsuz bir şey olur’’ diye cevapladı.

"Amerikalılar Avrupa'yı tanımıyor"

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Lüksemburg'da gençlerle bir araya geldiği bir panelde ABD'nin müstakbel başkanına ilişkin açıklamalarda bulundu. Juncker, "Bence, Bay Trump dünyanın tanımadığı bölgelerine seyahat edene kadar iki yıl kaybetmiş olacağız" dedi.

Juncker, Trump'ın ABD-AB ilişkilerine olası etkisi sorusuna ise Amerikan vatandaşlarının genel anlamıyla Avrupa ile fazla ilgilenmediği şeklinde cevap verdi. Juncker, "Bu hem siyasi sınıflar için böyle hem de Amerika'nın geneli için, Avrupa'yı tanımıyorlar" dedi. Juncker, Trump'ın 'Belçika'nın çok güzel bir kent olduğu' yönündeki gafını anımsattı.

Juncker, "Biz müstakbel başkana Avrupa'nın hangi değerlere dayandığını ve hangi ilkelere göre Avrupa'nın işlediğini öğretmek zorundayız" dedi. Juncker, Trump'ın NATO'yu tartışmaya açarak tehlikeli sonuçları olabilecek sorular ortaya koyduğunu da söyledi.

Cumhuriyetçi aday Trump'ın Clinton karşısında beklenmedik şekilde seçim zaferi elde etmesi, ABD'nin Avrupa ve dünya genelinde savunma için yürüttüğü faaliyetleri geriletebileceği endişesi doğurmuştu. Trump seçim kampanyası sırasında NATO Anlaşması'nın beşinci maddesi ile düzenlenen 'taahhüt maddesi'ne atfen, NATO'nun güçlü ülkelerinin savunma için yeterince harcama yapmayan diğer İttifak ülkeleri için hazır bulunmak zorunda olmasını eleştirmişti.