K24 ÖZEL - CHP’nin Kürt sorunu raporu ne vaadediyor?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki gün önce partisinin Kürt sorunuyla ilgili 2015 yılında yayımladığı raporu güncelleyeceklerini açıklaması kamuoyunda yeni beklentiler oluşturdu.

Cesim İlhan

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki gün önce partisinin Kürt sorunuyla ilgili 2015 yılında yayımladığı raporu güncelleyeceklerini açıklaması kamuoyunda yeni beklentiler oluşturdu. 

Kürt Sorunu raporunun yeniden güncellenmesi için CHP’de konuyu birçok yönüyle yeniden ele alacak bir komisyonun kurulması bekleniyor.

Yenilenen İstanbul seçimi öncesi K24’ün sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, anadilin vazgeçilmez bir hak olduğunu ifade ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Kürtçe için yasal bir düzenleme yapılması gerektiğini söylemişti.

1995 yılında Kürt Sorunu raporunu hazırlayan siyaset bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil, CHP’nin 2015’te hazırladığı Kürt Sorunu raporunu yeniden gündeme getirmesini değerlendirdi.

CHP KÜRT REALİTESİNİ KABUL EDECEK Mİ?

K24’e konuşan Ergil, CHP’nin Kürt Sorunu raporunu güncellemesinin, Kürt realitesini kabul etmesi anlamına mı geleceği konusunu şu şekilde yorumladı:  

“Mesele yeniden rapor filan hazırlamak değil. Realiteyi kabul edecek mi? Bunun kültürel, siyasal, sosyolojik ve idari boyutları vardır. Şimdi bu boyutlarda mesele anlaşılacak ve ona göre muamele edilecektir. Eğer bu şekilde olmayacaksa 250 tane rapor da hazırlasanız hiçbir faydası yoktur. Şimdi CHP yeniden raporu güncelleyecek ama olaya nasıl bakacak bilmiyoruz. Nasıl bir çözüm olanağını sunacak? Bir Kürt olgusunun sorunlaşması sorunun bütün boyutlarında anlaşılmaması ve o boyutlar doğrultusunda ele alınmaması sonucunda bir aşmaz düzeyine ulaşmıştır. Kürtlerin varlığı bir sorun değildir. Tarihi bir vakadır. Peki, Kürtlerin varlığı niye sorun oldu? Çünkü bu varlık en önce kabul edilmedi, inkâr edildi, bu inkar bastırma ve yok etme boyutlarına vardı. Tabi yok etme illa fiziksel olarak yok etmek anlamında değil; dilini, kültürünü yasaklıyorsun. Yaşadığı yerlerin isimlerini değiştiriyorsun. Bunlar hep gerçek. Ondan sonra siyaset olarak sürekli olarak dışlıyorsun. ”  

KÜRT SORUNU NEDEN ÇÖZÜLMEDİ?

Türk siyasal aktörlerin hiçbir zaman Kürt sorununu çözmek istemediklerini ifade eden Ergil,  “Şunu unutmamak lazım; Türkiye genel anlamda siyaset ve bütün siyasi aktörleri bütün farklılıklarına rağmen ortak oldukları bir nokta vardır: Kürt sorununun anlaşılamaması ve çözülememesi… Ortak noktaları Kürtlerden endişe duymalarıdır. Kürtlerin sahip olacakları bütün hakları kendilerinden çalınmış ve sakıncalı bir durum olarak görüyorlar. Böyle yorumlanınca Kürtler için bir kazanım olmaz. Anayasa düzeyinde bile Kürtler için bir kazanım olamaz.  Şimdi Türkiye siyasal olarak Kürt sorununun çözümüne hiçbir zaman yaklaşmak istememiştir ve sorun giderek bugüne gelmiştir” dedi.

“AK PARTİ CHP’DEN FAYDALANABİLİR”

K24’e konuşan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da Türkiye’de Kürt meselesi çözülmeden ülkede hiçbir sorunun çözülemeyeceğini ifade ederek, CHP’nin gündeme getirdiği Kürt Sorunu raporunu olumlu adım olarak değerlendirdi.

Bekaroğlu şunları söyledi:

“Sayın Genel Başkan’ın daha evvel Kürt sorununun çözümü için 22 maddelik bir raporu vardı. Bunlar güncelleniyor. 2015 seçim genelgesinde de bunlar yer almıştı. Türkiye’de demokrasi dediğimizde Kürt sorunu çözülmeden, ne ekonomi de başka bir hiçbir sorun çözülmez. Biz ülke bölünmeden Kürt sorununun çözülmesinden yanayız. Bugünün CHP’si böyle istiyor. Dolayısıyla CHP bunu Türkiye’ye, Kürtlere, Türklere anlatacak. 50 seneden beri Kürt sorunu ya da Kürt raporu denilmesi beni rahatsız ediyor, çünkü hiçbir şey yapılmıyor. Bunun yeniden gündeme gelmesi CHP için de ülke için de Kürtler için iyidir. AK Parti de bu konuda bir şey yapmak istiyorsa, CHP’nin bu raporu onlar için de olumlu. CHP iktidar olduğu zaman sorunun çözümünü iyice gündemine alacaktır. Ama şu anki iktidar Kürt sorununun çözümü için adım atarsa CHP ile çalışırsa parti buna da açıktır elbette.”

Bekaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Son seçimlerde Kürtler çok rahat bir şekilde CHP’ye oy verdi. Yani daha önce CHP’nin Kürt meselesiyle ilgili yaptığı açıklamaları var ama son seçimlerdeki başarının mesajlarından biri de budur.

Kürtler sadece yoğun olarak yaşadıkları bölgede değil, Türkiye’nin her yerinde Kürtler olmadan hiçbir şey olmaz. Dolaysıyla Kürtlerin taleplerini dikkate alan demokrasi içerisinde meseleyi çözen bir programa ihtiyaç var. CHP’nin de yaptığı bu.”

TAHMAZ: HEM ANLAMLI HEM DE OLUMLU BULUYORUZ

Barış Vakfı Genel Başkanı Hakan Tahmaz ise, CHP’nin Kürt Sorunu raporunu güncellemesini savunduklarını, Türkiye’de güvenlikçi politikalarının Kürt meselesini çözmediğinin bir kez daha anlaşıldığını söyledi. 

K24’e konuşan Tahmaz, “Son bir haftadır CHP’den başka sözcüler de Kürt sorunu ile ilgili açıklamalar yapmışlardı. CHP döneminde Kürt sorunu denilince iki temel belge akla geliyor: Birisi 1989 yılında yapılan bir rapor, diğeri de çok az bilinen 2015’te hazırlanan rapor. Bu raporun güncellenmesi sonucunda ne çıkar bilemiyorum ama CHP’nın bu güncelleme çalışmasını hem anlamlı hem de olumlu buluyoruz” dedi. 

Tahmaz devamında şunları söyledi:

“Şu bir gerçektir ki Türkiye’nin şimdiye kadar, özellikle son 3 yılda sürdürdüğü güvenlik politikalarıyla bölgede Kürt sorununun çözümünde etkili bir aktör olma durumunda olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla güvenlik politikalarıyla sorunların çözümünde çare olmadığı açığa çıktığı için yeni bir tartışma zemini oluşturması yönünden CHP’nin bu yeni yaklaşımını olumlu karşılıyoruz. Çünkü savaş politikalarının yerine çözüm politikalarının konuşulması fırsatlara olan olanakları da ortaya çıkartıyor. Bu zemini Türkiye’nin değerlendirebileceğini düşünüyorum. CHP 2013 ile 2015 arasında süren çözüm sürecine destek vermemişti. CHP’nin bugünkü yaklaşımını bir fırsat olarak değerlendirmek lazım. Belki bütün siyasi aktörlerin bir çabası çözüm süreci için bir fırsat olabilir diye düşünüyorum.”

2015’TE HAZIRLANAN RAPORDAKİ ÖNERİLER

CHP’nin Kürt sorunuyla ilgili 2015 yılında hazırlanan “22 Soru 22 Cevap” başlıklı raporu, MYK’da onaylanarak kamuoyu ile paylaşılmıştı.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu tarafından hazırlanan raporda, Kürt sorununun güvenlikçi yöntemlerle çözülemeyeceği belirtiliyor, çözüm adresi olarak TBMM gösteriliyordu. Raporda TBMM’de siyasi partilerin katılımıyla bir Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulması, Ortak Akıl Heyeti, Gerçekleri Araştırma Komisyonu oluşturulması gibi öneriler yer alıyor, temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi için Siyasi Partiler Kanunu’ndan Terörle Mücadele Kanunu’nda değişikliklere çok sayıda değişiklik teklifi yer alıyordu.

CHP yetkililerinden alınan bilgiye göre raporun yayınlandığı tarihten bu yana hem Türkiye’de hem de dünyada yeni gelişmeler yaşandı. Özellikle Suriye merkezli gelişmeler bu açıdan önem taşıyor.

Ayrıca raporun yayımlandığı 2015 yılından sonra Anayasa değişikliği yapılarak yeni bir yönetim sistemine geçildi. Bu açıdan da raporda yeni düzenlemeler yapılması gerektiği ifade ediliyor.