K24 ÖZEL – ‘ABD ile Irak arasındaki müzakerelerde temel hedef İran’

Uzmanlar, 12 Haziran’da ABD ile Irak arasında başlayan yeni müzakerelerin hedefinde İran’ın olduğunu belirtiyor.

Cesim İlhan

Uzmanlar, 12 Haziran’da ABD ile Irak arasında başlayan yeni müzakerelerin hedefinde İran’ın olduğunu belirtiyor.

Daha önceki açıklamalarında da belirtildiği gibi ABD, İran’ın Irak’taki askeri ve siyasi varlığına karşı çıkıyor. Bununla birlikte Washington yönetimi, Tahran rejimine bağlı Şii milislerinin Irak’ta kalmasını istemiyor.

Geçtiğimiz hafta ABD ile Irak arasında gerçekleşen stratejik müzakere toplantısının ilk oturumunda ABD’nin Irak’taki askeri varlığını azaltacağı kararı alındığı vurgulandı. Ayrıca ABD’nin Irak’taki askeri üsleri ve askeri güçlerinin kalıcı olmayacağı belirtildi.

İlki online olarak gerçekleşen toplantının ikincisinin ise Washington’da yapılması kararlaştırıldı.

İLK ANLAŞMA 2008’DE YAPILDI

12 Haziran’da iki ülke arasında başlayan müzakerelerin ilki 2008 yılında Sofa Anlaşması adı altında gerçekleşti. ABD ile Irak arasından Ağustos 2008'de yapılan bu anlaşma ile ABD'nin beş yıl içinde Irak'tan tamamen çekilerek güvenliği Irak yönetimine bırakacağını belirtiyordu.

2008'in sonlarına doğru Sofa Anlaşması yürürlüğe girdi. Bu anlaşmaya göre ABD askerleri 30 Haziran 2009 tarihinde Irak şehir merkezlerinden güçlerini çekti. Sonra 2011’de dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Irak’ta bulunan silahlı güçlerinin tamamını çekme kararı aldı.

2014’te DAİŞ’in ortaya çıkmasıyla Amerikan askerleri geri döndü. ABD’nin bu dönüşle Irak’a yönelik eski politikasını değiştirerek, yeni bir yol izlediği belirtiliyor.

“MÜZAKEREDE HEDEF İRAN’IN IRAK’TAKİ AYAĞINI KESMEK”

ABD ile Irak arasında başlayan yeni müzakereleri değerlendiren Selahaddin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Newzad Hetuti, ABD ile Irak arasında çok büyük sorunların olduğuna dikkat çekerek, bunun sebebi olarak da İran’ı gösterdi.

K24’e konuşan Dr. Newzad Hetuti şunları söyledi:

“Bu anlaşma iki ülke arasında 2008 yılında genel bir çerçevede gerçekleşmişti. Ama şu an ABD ile Irak arasında çok ciddi sorunlar var. Bundan dolayı ABD Irak ile yeni bir stratejik anlaşma yapmak istiyor. ABD, Bağdat yönetiminin şu anki politikasından memnun değil. Irak’ın özellikle İran’dan bağımsız kendini yönetmesini istiyor. Ayrıca İran’ın dışında başka ülkelerin de Irak’a müdahale etmesini istemiyor. Türkiye de buna dâhil... ABD kesin olarak İran’ın Irak’tan çıkmasını askeri ve siyasi olarak varlık göstermesini istemiyor. Çünkü ABD biliyor ki İran’ın Irak’ta bulunan bütün silahlı milisleri ABD’ye karşı oluşturuldu. Bu milislerin çoğu Irak merkezi hükümetine bağlı hareket etmiyor. Daha çok İran’ın istediği şekilde varlık gösteriyorlar. ABD bunların dağılmasını istiyor. Bundan dolayı bu müzakerede hedef İran’ın Irak’taki ayağını kesmektir.”

IRAK ABD’NİN İSTEDİĞİNİ YAPMAZSA NE OLACAK?

İki ülke arasında yapılan müzakerelerde ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesi ya da kalmasının önemli olduğunu ifade eden Hetuti, şu değerlendirmede bulundu:

“Daha önce Irak ve İran, ABD’nin güçlerini çekmesini istemişti ama ABD bunu kabul etmedi. ABD Irak’tan askerlerini çekse dahi İran’ın bu ülkede kalmasını istemiyor. Eğer Irak, ABD’nin bu isteklerini yerine getirmezse ve İran’ın varlığı devam ederse şu an içerisinde olduğu durumdan daha kötü olacak. Eğer kabul ederse bu hem Irak hem de Kürdistan Bölgesi’nin çıkarına olacaktır. Çünkü ABD hem Irak ordusuna hem de Peşmerge güçlerine askeri yardımlara devam edecektir. Şu an Irak’ta ve Kürdistani bölgelerde DAİŞ’in saldırıları var. Ama Irak ordusu tek başına bu örgütle baş edemez. ABD’nin yardımına ihtiyaç var. ABD olmasa Irak’ta çok ciddi bir güvenlik endişesi oluşacaktır. Bu görüşmelerde bir diğer önemli konu daha var: ABD ekonomik olarak Irak’ın kendisine bağlı olmasını istiyor. Irak’ta çok ciddi bir ekonomik kriz var. Bağdat, Kürdistan Bölgesi’ne düşen bütçeyi veremiyor. Eğer bu müzakerede ABD’nin dedikleri yapılırsa o zaman ekonomik olarak da ABD Irak’a yardım edecektir.”

“Kürtler ABD’nin Irak’ta kalmasını istiyor mu?” sorusuna Dr. Newzad Hetuti, “Kürtler ABD güçlerinin Irak’ta kalmasın istiyor. Eğer ABD askerleri Irak’tan çekilirse Kürtler de Sünniler de tehlikeye girerler. ABD çıktığı anda DAİŞ yeninden canlanacak, İran ve Şii milisler güçlenecek. İran Irak’ı yeninden daha güçlü kontrol edebilecek. Irak diye bir devlet kalmayacak. 2014 yılında Irak’ta yaşananlar yeniden tekrarlanacak” yanıtını verdi.

“MÜZAKERELERDE ÖNCELİKLİ HEDEFLER EKONOMİK VE SİYASİ”

Erbil Kürdistan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beyar Doski ise bölgeyi kontrol etmek için Irak’ın hem ABD hem de İran için önemli bir devlet olduğuna dikkat çekti.

12 Haziran’da Irak ile ABD arasında başlayan stratejik müzakere toplantısını değerlendiren Doski, müzakerelerin daha çok siyasi ve ekonomi amaçlı olduğuna dikkat çekti.

K24’e konuşan Doç. Dr. Beyar Doski, “ABD’nin Irak’la şu an yaptığı anlaşmanın daha çok siyasi ve ekonomik olduğunu düşünüyorum. Çünkü ABD kendi açıklamalarında Irak’ta küçük bir askeri birlik bırakacağını söylüyor. ABD’nin Irak’taki varlığının askeri amaçlı olduğu düşünülmemeli. Temel hedef diplomasi, ekonomi ve stratejiktir, askeri plan en sonda yer alıyor” dedi.

Irak’ın ABD ve İran için önemli olduğunu ifade eden Doski, şöyle devam etti:

“Irak, İran için çok önemli bir devlettir. Çünkü İran hem Irak’ın petrol ve enerji kaynaklarından faydalanıyor hem de bölgeyi kontrol etmek için Irak, İran için uygun bir coğrafyadır. İran bütün silahlı milislerini Irak’ta besliyor. Irak, ABD için de önemlidir. ABD, İran’ın bölgede ve özellikle de Irak’ta güçlenmesini istemiyor. ABD’nin en büyük amacı İran’ı Irak’ta zayıflatmak. Ayrıca son iki yıldır Türkiye ABD’nin bölgedeki varlığıyla ilgili zorluklar çıkartıyor. Bundan dolayı ABD Irak’ı İncirlik Üssü gibi kullanmak istiyor.”

ABD, BU ANLAŞMAYI NEDEN KÜRTLERLE YAPMADI?

Doski, “ABD’nin politikasında öncelik kendi çıkarıdır. Kendi devletinin çıkarlarını tehlikeye atmaz. Siyasi ve askeri olarak kim güçlüyse ABD ilk önce onları müttefik olarak seçiyor. Kürtler 2003 ile 2017 yılları arasında güçlüydü ve ABD daha çok Kürtleri önemsiyordu. ABD için güçlü müttefikler önemlidir. Hangi taraf siyasi ve askeri olarak güçlüyse ABD onu kendine müttefik seçiyor. Şu an Bağdat, Erbil’e göre daha güçlü olduğu için ABD, bu anlaşmayı yapıyor. Eğer Kürtler güçlü olsaydı Irak yerine Kürdistan Bölgesi bu anlaşmada yer alacaktı. Başta da dediğim gibi 2003 yılında güçlü bir Peşmerge gücü vardı” şeklinde konuştu.