K24 ÖZEL - Kürt partilerinden 1 Eylül mesajı: İyimser değiliz

Türkiye’de devam eden çatışmalı sürecin yerini barış ortamına bırakması için...

Cesim İlhan

Türkiye’de devam eden çatışmalı sürecin yerini barış ortamına bırakması için, bazı parti ve sivil toplum kuruluşları 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bir dizi etkinlik düzenliyor.

1 Eylül Dünya Barış Günü’nü K24’e değerlendiren Kürt parti liderleri, Türkiye’de yeni bir barış sürecinin başlatılması için umutlu görünmüyorlar. 

İşte parti liderlerinin 1 Eylül’le ilgili K24 aracılığıyla verdiği mesajlar:

ÖSP: BEKLENTİMİZ YOK

Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek:

“Barışı istemek yetmez, barış için mücadeleyi geliştirmek gerekir. Dileriz 1 Eylül halkımızın ulusal ve özgürlük meselesinin barışçıl demokratik zeminde çözümüne katkı sağlar. Dünya ve Türkiye’de ekonomik-siyasal iklim, savaş ile yüklü. Erdoğan iktidarında yakın vadede barış dönemi beklemiyoruz, bu nedenle barış için mücadele kendini dayatıyor. ÖSP herkesi dünya ve bölge barışı için duyarlı ve kararlı olmaya çağırıyor.”

PAK: SAVAŞ ÇÖZÜM DEĞİL

Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik:

“Türkiye devletinin izlediği Kürt karşıtı, savaş ve şiddet siyaseti ne yazık ki hala tüm hızıyla devam ediyor. Barışa ve siyasal çözüme dair hiçbir belirti, umut ve adım kısa vadede görünmüyor. Öncelikle PKK derhal ateşkes ilan etmelidir. Türkiye’de demokrasiden, barıştan yana güçlü, kitlesel bir hareketin olmayışı acı bir gerçektir.

Barışın da demokrasinin de en güçlü aktörü, yine savaşın en büyük mağduru olan Kürtlerdir. Türkiye devletine çağrı yapıyoruz: Savaşta diretmek, 95 yıldır sürdürülen çözümsüzlüğü derinleştirmektir. Bu yolla hiçbir sorunu çözemezsiniz. Derhal bu savaşa, saldırılara ve Kürt karşıtı siyasete son verilmeli.”

PSK: UMUT YOK AMA...

Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Mesud Tek:

“Ortadoğu halkları özellikle de biz Kürtler bu yılki 1 Eylül’ü de savaş ve çatışma ortamında karşılıyoruz. Erdoğan’ın başkanlığı ve Cumhur İttifakı’nın yönetimindeki Türkiye’de, Kürt sorununu geleneksel devlet politikasıyla, yani baskı zulüm ve şiddetle çözme, diğer parçalarda Kürtlerin kazanımlarını engelleme temelli politikası devam ediyor.

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere öteki hükümet yetkilileri ‘son terörist ortadan kaldırılana kadar savaşacaklarına’ her gün yemin ediyorlar.

Böylesi bir Türkiye’de yeni bir barış dönemi beklentisi içine girmek aşırı iyimserlik olur. Ama bu durum aynı zamanda barış için mücadeleyi ön plana çıkartıyor. Bölgede ve Türkiye’de barış için mücadele daha yakıcı hale geldi. Bu nedenle Türkiye’deki tüm barışsever, demokrat, sol ve özgürlükçü güçler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları biraraya gelerek barış için birlikte mücadele etmelidirler.”

HAK-PAR: KOLAY OLMAYACAK

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Refik Karakoç:

“1 Eylül Dünya Barış Günü’nde tüm dünyada sorunların barışçıl yollarda çözülmesini temenni ediyoruz.Türkiye’de yeni bir sistem başladı. Mevcut göstergeler barış için hep olumlu değil. Hükümetin programı barış için umut vermiyor. Hükümetin resmi olmayan ortağı olan MHP, Kürt sorununun çözümü için hiçbir adım atmıyor.

Onun dışında Türkiye dış ilişkilerinde de çok ciddi sorunlar yaşıyor. Bu şekilde hem içeride hem dışarı sorun yaşayan Türkiye’nin barış ortamının oluşması çok da kolay olmayacak. Bu konuda iyimser düşünemiyoruz. Umuyoruz ki Türkiye bir an önce barış ve demokratik bir program ile çözüm için adım atar ve bu şiddet ortamı son bulur.”

HÜDA PAR: ÖNCE ADALET

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkan Vekili Mehmet Yavuz:

“Türkiye’de ve dünyada eksiklik olarak en ihtiyaç duyulan şeyin acil olarak adalet olduğunu düşünüyorum. Önemli olan adaletin hakim olması. Adalet hakim olursa yeryüzünün hiçbir yerinde savaşlar olmaz, zulüm de olmaz haksızlık da. Türkiye’de yaşanan sorunların ana kaynağı adaletsizliktir.”

T-KDP: GÜÇLÜLER SAVAŞ İSTİYOR

Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (T-KDP) Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş:

“Bu dünyada silahlar konuşturulduğu takdirde barıştan söz etmek çok zor. Güçlü olanlar savaş istiyor, zayıf olanlar barış istiyor. Buna rağmen barış içeride herkesi kucaklayan bir dünya istiyoruz. Özellikle Ortadoğu’da Kürtlerin ulusal haklarına kavuşması için temennilerde bulunuyoruz. Huzur dolu bir dünya, özgür bir Kürdistan istiyoruz.”