Trump'ın ekibindeki krtik isim: ABD Kürtlerden vazgeçmez

Trump'ın kabinesinde görev verilmesine kesin gözüyle bakılan Mary Beth Long ABD'nin Kürtler'den vazgeçmeyeceğini söyledi.

Haber Merkezi- Roma'da bu hafta ABD, Rusya, Avrupa Birliği , Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu'nun üst düzey yöneticilerinin katıldığı, Akdeniz Diyalogları toplantısı yapıldı.

Toplantının en çok dikkat çeken ismi olarak nitelenen kişilerden  biri de iki kez ABD Savunma Bakanlığı Yardımcılığı yaparak Pentagon''da önemli görevlerde bulunan, CIA'de görev yapmış, ABD seçimlerini kazanan Donald Trump'ın seçim kampanyasında görev üstlenen Mary Beth Long oldu. Long'un bir diğer önemli özelliği ise Trump'ın kabinesinde görev verilmesine kesin gözüyle bakılması.  Roma'da düzenlenen Akdeniz Diyalogları toplantısına Trump yönetiminin Orta Doğu politikasını anlatması için davet edilen Long, Hürriyet gazetesinde yer alan ropörtajında Türkiye, Orta Doğu ve Kürtler hakkında önemli mesajlar verdi.

"Kürtlerin bağımsızlığıyla Suriye’deki mesele farklı değerlendirilecek"

Röportajında  özellikle Trump'ın Orta Doğu, Kürt ve Türkiye politikasına yönelik soruları yanıtlayan Long    ABD'nin Kürtlerden vazgeçmeyeceğini söyledi.

Kürtlerin DAİŞ'e karşı yürüttüğü mücadeleye değinenerek "Kürtler bu mücadele çok başarılı oldu. En başarılı olan gruplardan biri onlar." görüşünde olduğunu söyleyen Long, Trump'ın PYD ve YPG'ye karşı nasıl bir tutum izleyeceğine yönelik bir soruya, "Trump iktidarında DAİŞ'le mücadelede etkin olan politikalar nedir, olmayanlar nedir masaya yatırılacaktır. Hem Iraklı Kürtler hem de Suriyeli Kürtler bugüne kadar bu istikametteki en etkin güçler oldu. Dolayısıyla da yapmak isteyeceğiniz son şey onları savaş alanından çekmek, sınırlamak ya da kabiliyetlerini azaltmak olur. Bunu dengeleyecek şey elbette ki Türkiye’nin Kürtlerin bağımsızlığıyla ilgili kaygıları ve kendi sınırları içinde bir yıldan fazladır maruz kaldığı şiddet olacaktır. Tahmin ediyorum Irak’taki Kürtlerin bağımsızlığıyla Suriye’deki mesele farklı değerlendirilecektir." diye cevap vererek ABD ile Kürdistan arasındaki ilişkinin boyutlarının PYD ile farklı olduğunu söyledi.

ABD Kürtlerden vazgeçmez

Kürdistan'ın bağımsızlığı ve Suriye'deki Kürtlere karşı farklı yaklaşım sergilenmesinden kastının sorulduğu Long, Türkiye'yi endişelendiren asıl meselenin Suriye'deki Kürtler olduğunu ifade ederek," Belki yaklaşımda nüanslar olabilir ama ABD’nin DAİŞ’le mücadelede ne Irak’taki ne de Suriye’deki Kürtlerden feragat edebileceğini sanıyorum. ABD’nin Kürtlerin temsil ettiği tampon bölgeden vazgeçebileceğini sanmıyorum. Kürtler muhtemel kriz sonrası Suriye’de (ya da adına ne derseniz deyin) Rusya-İran-Esad ortaklığındaki düşman yapıyla arada tampon olacaktır. Ben ABD’nin bu tamponu kaybetmek isteyebileceğini sanmıyorum. Bu bence Erdoğan’ın da değerlendirmesi gereken bir konu. Sonuçta bahsettiğimiz bu yapılar Türkiye ile sınır olacak" diyerek cevap verdi. Long bu konuda Türkiye'nin kendine sorular sorması gerekebileceğini de ekledi.

"Trump Kürtler konusunda Türkiye'yi ikna etmek ister"

Ankara ile Washington arasında Kürtler üzerinden yaşanan gerilimin sürecek mi sorusunu da yanıtlayan Long, "Bence Trump nüanslı bir yaklaşım içinde olacak ve iki tarafla da ilişkilerini tutmaya çalışacaktır. Bu sırada da Erdoğan’ı Iraklı Kürtlerin ve Suriyeli Kürtlerin savaş kabiliyetlerini alandan sökmenin IŞİD ile mücadeleyi zedeleyecek bir hata olduğuna ikna etmeye çalışacaktır. Erdoğan’ı uzun vadeli düşünmeye ve bahsettiğim tampon bölgelere ihtiyaç olabileceğine ve bu bölgelerin nasıl olması gerektiğine kafa yormaya ikna etmeye çalışacaktır" diyerek cevap verdi.

Trump'ın Suriye'de Kürtlerin özerlik talebine bakış açısının nasıl olacağına yönelik bir soruyu da yanıtlayan Long, ABD'nin böyle bir talebe soğuk bakmayacağını ve kabul edebileceğini belirterek, "Eğer Türkiye uzun vadede Suriyeli Kürtlerin özerkliğinden daha fazla değer vereceği bir şey önerirse onu alır." dedi.

Ropörtaj'ın devamından önemli kısımlar şöyle:

Türkiye daha iyi bir teklifle gelebilecek mi?

Türkiye biraz önce bahsettiğiniz Kürtler sayesinde ABD’nin düşmanlarıyla arasına tampon koyma stratejisinin önüne geçebilecek ne önerebilir mesela?
Emin değilim. Sanırım Türkiye’nin çok yaratıcı olması gerekecek. (Gülüyor) Türkiye eğer başkana Suriye’deki nispeten küçük bu topluluğun terör ve teröristlerle bir bütün olarak bağlantıda olduğuna dair kanıtlarını sunarsa eminim ki başkan bunu değerlendirir.

- Trump açısından Türkiye’nin acil müdahale bekleyen konuları yok mu?

Herkes Türkiye’nin Ortadoğu, Avrupa ve dünya açısından bir kesişme noktasındaki değerli bir oyuncu olduğunu biliyor. Türkiye bir süredir günümüz diplomasisi çerçevesinde bu rolünü yeniden tanımlıyor. Suriye’de daha önce hiç olmadığı kadar müdahil. İsrail ve Rusya ile arasını düzeltti. NATO’da ve Avrupa’da önemli bir oyuncu. Yani Türkiye dünya arenasındaki önemli aktörlerden biri olsa da alevler içinde tutuşmuş değil. Dolayısıyla da bir süre beklediği muameleyi görmeyebilir. Ama bu geçiş dönemine has bir durum. Deneyimsiz bir ekip bürokrasiyi ancak işletecek ve işleri yoluna koyacak. Yani bir süre ABD’nin takvimi ile dünyanın takvimi farklı işleyecek. Bu yüzden Sayın Erdoğan’a ve Türk halkına işlerin netleşmesi ve eyleme geçilmesi için biraz sabır demek istiyorum

Nasıl bir takvimden bahsediyorsunuz? Gülen’in iadesi siyasi olarak Trump yönetiminin ne zaman gündemine girer?

Aşağı yukarı bir seneyi bulabilir. Bu hukuki konuların hızı nedir detaylı olarak bilmiyorum. Adalet Bakanlığı’nda bir değişim elbette olacak ama bu değişim bürokrasinin mekaniğine, işleyişine yansıması belli bir zaman alacaktır. Bürokrasi kendi değerlendirmesini yaptıktan sonra Adalet Bakanlığı’nın delilleri doğru tartacağına şüphem yok. Ama en az bir yıllık bir dönemden bahsediyoruz.