K24 ÖZEL - ABD ve İran yeniden karşı karşıya: Güç gösterisi mi yeni bir kriz mi?

ABD’nin ‘Yeniden nükleer anlaşmaya dönebiliriz’ mesajının ardından İran’ın destek verdiği silahlı milisler Kürdistan Bölgesi ve Irak’ta saldırılar gerçekleştirdi.
ABD - İran
ABD - İran

İSTANBUL (K24)

İran destekli milis gruplarının Erbil ve Bağdat’a yönelik gerçekleştirdikleri saldırılar, Washington ile Tahran yönetimleri arasında yeniden gerginliğin tırmanmasına sebep oldu.

ABD ile İran arasındaki yeni krizi değerlendiren uzmanlar, nükleer anlaşma öncesi tarafların birbirine karşı güç gösterisinde bulunduğunu belirtiyor. 

ABD’nin, Suriye’de İran destekli milislere yönelik hava operasyonunu, başta Kürdistan Bölgesi olmak üzere Ortadoğu’daki askeri birliklerini ve müttefiklerini korumak için yaptığı ifade ediliyor.

SETA UZMANI CAN ACUN: İRAN ABD’YE MESAJ VERDİ

K24'e konuşan Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ortadoğu Uzmanı Can Acun, İran’ın silahlı milislerle ABD’ye mesaj vermeye çalıştığına işaret etti:

“İran, Haşdi Şabi unsurlarını kullanarak ABD’ye mesaj vermeye çalışıyor. Benim gördüğüm, İran nükleer müzakereler noktasında elini güçlendirme çabasındadır. Yani Biden yönetimine karşı silahlı milisleri kullanarak şunu söylemek istiyor: ‘Ya benimle anlaşacaksın yaptırımları kaldıracaksın ya da Haşdi Şabi gibi unsurları kullanarak sana maliyet ödeteceğim.’ Tabi Biden yönetimi İran’a karşı biraz daha yumuşak davranıyor. Bu zayıflık olarak da algılanabilir. Doğrudan ABD askeri üssü hedef alınmasına rağmen misilleme olarak Elbukemal, Suriye’de daha zayıf bir hedef seçilmiş durumda. Bu bence İran’ı cesaretlendirir ve daha fazla adım atmasını beraberinde getirebilir. Dolayısıyla Biden yönetiminin İran konusunda daha kararlı ve caydırıcı hamleler yapması gerekiyor. Aksi halde önümüzdeki günlerde ABD’nin üslerine daha fazla İran saldırılarını görebiliriz.” 

Bu süreçte ABD ile İran’ın birbirini test ettiğini vurgulayan SETA Uzmanı Acun şu değerlendirmede bulundu:

“Ben şu aşamada Biden yönetiminin İran’a karşı sert bir tavır alacağını düşünmüyorum çünkü Biden, Obama dönemine benzer bir İran politikası izleme gayreti içerisinde. Dolayısıyla Biden yönetimi bir denge izleyecek. Belki Avrupa Birliği arabuluculuğunda fazla taviz vermeden İran’la anlaşmaya çalışacak. Tabi İran’ın bunu kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Bu süreçte taraflar birbirini test edecek. Ama İran vekil unsurlarını kullanarak ABD’ye karşı elini açmış, kartları masaya sürmüş durumda.”

Erbil Uluslararası Havalimanı’na yapılan saldırıya ilişkin ise Acun, İran’ın silahlı milislerle hem Kürdistan Bölgesi’ne hem de ABD’ye mesaj vermek istediğini belirterek, “Irak saldırılar noktasında ABD’nin en zayıf olduğu yer. Irak saldırılara daha açık bir bölge. Özellikle Erbil’deki saldırı çok daha önemli ve özellikle altını çizmek gerekiyor. İran hem Kürt yönetimine hem de ABD’ye mesaj vermek istiyor. Dolayısıyla bunu bu şekilde görmek lazım” şeklinde konuştu.

“TRUMP SERT SÖYLEMLERİYLE İRAN’A ALAN AÇTI”

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Abdullah Kıran, Donald Trump’ın sert söylemleriyle Ortadoğu’da İran’a alan açtığını ifade ederek, Joe Biden’ın ise sakin yaklaşımıyla İran’ı kendi sınırlarına çekebileceğini söyledi.

Kıran şu değerlendirmeyi yaptı:

“Donald Trump yönetimi döneminde İran'ın Ortadoğu’daki gücü ve etkisi giderek arttı. Trump’ın İran’a yönelik sert bir söylemi olmasına rağmen İran’ın kendi sınırları dışında daha güçlenmesine tanık olduk. Yani İran hem Irak’ta hem Suriye’de hem Yemen’de hem de Lübnan’da güçlendi. Şimdi ABD’nin yeni yönetimi İran’la bazı adımları atmaya hazır olduğunu ilan etti. Nükleer anlaşma da gündeme geldi. ABD daha önce bu anlaşmadan geri çekilmişti. Ama Biden yönetimi bu anlaşmaya dönebileceğini söyledi. Tabi Biden yönetiminin bu demokratik ve yumuşak ve sakin söylemi kimseyi yanıltmasın. Trump sert söylemiyle İran’a Ortadoğu’da alan açarken, Biden sakin tavrıyla İran’ı kendi sınırları içerisine çekebilir.”

“ERBİL ORTADOĞU’NUN EN İSTİKRARLI MERKEZLERİNDEN BİRİ”

İran destekli milislerin 15 Şubat'ta Uluslararası Erbil Havalimanı’na yaptıklarını saldırının çok önemli olduğunu ifade eden Kıran, “Erbil saldırısı son derece önemlidir. Şu an Erbil Ortadoğu’nun en istikrarlı yönetim merkezlerinden biridir. ABD, Kürtlerin bu istikrarlı yönetiminin zarar görmesini istemiyor. Erbil saldırısı sadece Kürtlere yönelik değil, kuşkusuz oradaki ABD’nin askeri üslerine yönelik gerçekleşti. İran’ın bölgeye yönelik saldırıların iki amacı vardır; biri ABD’yi caydırarak bölgeden uzak tutmak, ikincisi ise Kürtlerin istikrarlı yapısını bozarak güvensizliğe, teröre ve korkuya sebep olmak. ABD’nin son saldırılarla buna müsaade etmeyeceğini gördük. Nasıl ki İran kendi sınırları dışında bu saldırıları düzenliyor ve gerçekleştiriyorsa ABD de aynı şekilde kendi sınırları dışında İran’ı cezalandırıyor ve İran’ın bölgeden kendi sınırlarına çekilmesi konusunda uyarıyor” ifadelerini kullandı. 

İRAN NÜKLEER ANLAŞMAYA UYAR MI?

Prof. Dr. Abdullah Kıran, İran’ın hiçbir zaman nükleer anlaşmada imza atacağına inanmadığını vurgulayarak, “Nükleer silahlar konusunda İran’ın hiçbir zaman anlaşmanın altına imza atacağını düşünmüyorum. İran anlaşmaya yanaşmayacaktır çünkü İran ilk fırsatta atom bombasını yapmaya çalışacaktır. Nükleer anlaşma sorunu ABD ile İsrail meselesidir. İsrail bu işte ciddidir. Çünkü İran İsrail’i yeryüzünden sileceğini söylüyor. Dolayısıyla nükleer sorunu birkaç ayda çözülebilecek bir mesele değil” şeklinde konuştu.

Nükleer anlaşma, Temmuz 2015'te Barack Obama yönetimi döneminde İran ile ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya arasında imzalanmıştı.

Mayıs 2018'de dönemin ABD Başkanı Trump, anlaşmadan çekildiğini açıklamış ve İran'a yeniden yaptırımlar uygulamaya başlamıştı.

20 Ocak'ta Donald Trump'tan görevi devralan Joe Biden'ın anlaşmaya dönebileceğine dair açıklamaların gelmesinin ardından bazı kesimler anlaşmaya balistik füzeler ve İran'ın bölgedeki nüfuzu ile ilgili maddeler eklenmesini önermişti.

"TARAFLAR GÜÇ GÖSTERİSİ YAPIYOR"

İRAM Dış Politika Uzmanı Sabir Askeroğlu da nükleer anlaşma öncesi ABD ile İran’ın birbirine karşılıklı mesaj vermek istediklerini söyledi:

“Nükleer anlaşma var. Anlaşmadan çıkan ABD var, yine anlaşmaya dönmek isteyen ABD var. Diğer tarafta İran var. Her iki taraf da diğer tarafa daha güçlü bir pozisyonda olduğunu göstermeye çalışıyor.  ABD de İran’ın bir an önce anlaşmaya dönmesini bekliyor. Şimdi bu beklenti içerisinde olan tarafların istedikleri olmadı. Olmadığı için taraflar güç gösterisini ilişkilere dâhil etmeye çalıştı.  Onun için ABD’nin Suriye’deki İran destekli güçlere yönelik yaptığı saldırı bir mesaj niteliğindeydi. ABD, ‘Eğer İran nükleer anlaşmada masaya geri dönmese politika mı adım adım daha sert izleyeceğim’ demek istedi. İran da benzer şekilde eğer ‘Amerikalılar anlaşmadan çekildiği için onların adım atmasını bekliyorum. Yoksa gücünüze karşı ben de karşılık veririm mesajını vermeye çalışıyor’ diyor. Nitekim Erbil ile Bağdat saldırıları bunu gösteriyor.”

Askeroğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Eğer taraflar güç gösterisinden sonra nükleer anlaşma konusunda hafiften yumuşamaya giderlerse bir şekilde dolaylı yolda Avrupa üzerinden bir diyalog yolu açılabilir.  Bu olmazsa ABD ile İran arasında bu sefer doğrudan birbirilerine ait askeri bölgelere yönelik daha sert saldırılar gerçekleşeceği ihtimalini veriyorum.  Joe Biden yönetimi nükleer anlaşmada İran’ı ikna edemeyebilir ya da tavizler verebilir. İran da Biden yönetiminin zayıf olduğunu düşünerek ‘Geri adım atmayalım ve daha fazla taviz koparalım’ hesabı yapıyor.”

NE OLMUŞTU?

Amerikan askerlerinin de konuşlu olduğu Uluslararası Erbil Havalimanı’na 15 Şubat'ta, Bağdat'taki korunaklı Yeşil Bölgeye ise 22 Şubat'ta roketli saldırılar düzenlenmişti.

Erbil saldırısında 2 kişiş yaşamını yitirmiş, biri ABD askeri 4 kişi de yaralanmıştı.

ABD ordusu, bu saldırılara karşılık Başkan Biden'ın talimatıyla Suriye'deki İran destekli silahlı milislerden Ketaib Hizbullah ve Ketaib Seyyid El Şüheda gruplarına yönelik 26 Şubat’ta hava saldırılarını düzenledi.

K24’e konuşan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman, Suriye ve Irak sınırında gerçekleştirilen hava saldırılarında İran yanlısı Haşdi Şabi milislerine mensup en az 22 kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti.

ABD Başkanı Joe Biden da Suriye’de Şii milis grubunu hedef alan hava saldırısının 'İran'a mesaj niteliğinde' olduğunu açıklamıştı.