S-400 krizi: Ankara-Moskova ilişkileri geriliyor mu?

Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun S-400 hava savunma sistemleriyle ilgili açıklamalarını değerlendiren uzmanlar, Ankara ile Moskova arasında gerginliğin olduğunu söylüyor.

ANKARA (K24)

Washington ile Ankara arasında devam eden S-400 hava savunma sistemleri gerilimi ABD medyasının gündeminde.

ABD Başkanı Joe Biden ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temas kurmaması, Biden’ın S-400’ler konusunda bir mesaj verdiği şeklinde yorumlanmıştı.

Biden ile Erdoğan, 14 Haziran’da Brüksel’de düzenlenecek NATO zirvesinde bir araya gelecek. ABD merkezli Bloomberg, görüşme öncesi ilişkilere mercek tutan bir habere yer verdi.

“Türkiye, Rus füze uzmanlarını Biden’a mesaj vermek için eve yolladı” başlıklı haberde, Türkiye ve ABD arasında en büyük sorunlardan biri olan krizde, Ankara yönetiminin bu hamleyle Washington’a uzlaşma konusunda hazır olduğunu gösterdiği dile getirildi.

Önceki gün Atina ziyaretinde konuya değinen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus uzmanların ayrılmasıyla sistemin tamamen Türkiye kontrolü altında olduğunu vurguladı. Ancak Çavuşoğlu, ABD’nin daha geniş taleplerini karşılamak ve yaptırımların kaldırılması için füzelerden kurtulmak gibi bir seçeneğe başvurmayacaklarını söyledi.

Çavuşoğlu’nun sözlerini aktaran Bloomberg, “S-400’ler yüzde yüz olarak bizim kontrolümüzde olacak. Eğitim için bulunan teknisyenlerin çoğunu gönderdik. Rus askeri uzmanlar Türkiye’de kalmayacak. Başka bir ülkenin füzeleri kullanmayın çağrılarını kabul etmemiz mümkün değil” ifadelerine yer verdi.

KREMLİN: SINIR DIŞI İŞLEMİ GİBİ GÖSTERMEK DOĞRU DEĞİL

Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ABD’nin baskısı sonucu Türkiye’deki S-400 eğitmenlerinin ülkelerine geri gönderildiği iddialarını yalanladı.

Rus ajansı Interfax’a konuşan Peskov “Uzmanlarımız planlandığı şekilde evlerine dönüyor. Türk personelini eğittiler ve gerekli tüm aktarımları yaptılar. Bunu bir sınır dışı işlemi gibi göstermek doğru değil” dedi.

Peskov, Türkiye’nin ABD’den gelen talepler nedeniyle baskı altında hissetmediğini de belirterek, “Amerikanların orada hiçbir etkisi yok. Biliyorsunuz Amerikalılar Türklere çok baskı yapıyor ama Türkler pozisyonlarını istikrarlı bir şekilde koruyor” ifadelerini kullandı.

KERİM HAS: GERİ GÖNDERİLME DEĞİL, İŞ BİTİMİ SÖZ KONUSU

Kremlin’in açıklamaları ve S-400’deki son gelişmeleri K24 için değerlendiren Rusya Uzmanı Dr. Kerim Has, şunları kaydetti:

“Çavuşoğlu’nun açıklamalarına cevap olarak Kremlin açıklama yaptı. Kremlin, ‘Planlı bir takvim içerisinde Rus uzmanlar Türkiye’den dönüyorlar’ ifadelerine yer verdi. Çünkü Türk personeli eğitiliyordu ve eğitimin tam anlamıyla bittiğini aktardılar. Bir geri yollanma söz konusu değil, iş bittiği için geri dönmeleri söz konusu. Çavuşoğlu’nun açıklamalarının çarpıtılarak verildiğini düşünüyorum.”

Türkiye Dışişleri Bakanı’nın açıklamasına gerek gösterecek bir durumun olmadığına işaret eden Kerim Has, “Çavuşoğlu’nun bu açıklamayı NATO zirvesi öncesinde ABD’ye doğru bir izlenim vermeye çalıştığı kanaatindeyim. Şöyle demek istiyor olabilir: ‘Türkiye S-400’ler konusunda bir geri adım atıyor, siz de bir iyilik yapın.’”

‘MOSKOVA-ANKARA İLİŞKİLERİ GERİLDİ’

Söz konusu açıklamaların retorik üzerinde yürüyen bir pazarlık gibi düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Has, Ankara-Moskova ilişkilerinin son aylarda gerildiğine dikkat çekti.

Has, “Erdoğan yönetimi 6-7 aydır Amerikan tarafına ‘şirinlikler’ yaptı, Rusya’yla ilişkileri gerdi. Ukrayna krizine çok fazla karıştı, müdahil oldu. Kiev’e SİHA’lar sattı. Donbas’taki gerilimin artmasında Türkiye’nin Ukrayna’yı cesaretlendirmesi etkili oldu” şeklinde konuştu.

KANBOLAT: AÇIKLAMA BIDEN-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİYLE İLGİLİ DEĞİL

K24’e konuşan Ankara Politikalar Merkezi (APM) Başkanı Hasan Kanbolat ise, Çavuşoğlu’nun konuşmasının 14 Haziran’daki Biden-Erdoğan görüşmesine atıfta bulunmadığını savunuyor.

Türkiye’nin daha önce de benzer açıklamalarda bulunduğunu dile getiren Kanbolat, Ankara-Moskova ilişkileri hakkında “Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin Türkiye ziyaretinde Polonya’ya, Katar’a ve Azerbaycan’a silah satışı üzerinde durulmuştu. Bunun yanında Kırım konusunda da Türkiye’nin tutumunun net olduğunu görüyoruz. Çavuşoğlu’nun ‘Rusya’nın kime silah sattığına karışmıyoruz. Bunun için kimsenin bize karışmaması gerekir’ ifadesi önemlidir” şeklinde konuştu.

‘MÜTTEFİKLER KIRMIZI ÇİZGİ BELİRLEMİŞ’

Kanbolat, S-400 tartışmalarına da değinerek, şunları kaydetti:

“S-400’ler konusu daha önce Trump’ın dosyasındaydı. Biden-Erdoğan görüşmesinde de bu konu gündeme gelebilir. Çünkü Amerikalılar Türkiye ile görüşmelerde bunu sürekli gündeme getiriyor. Bu konuda Türkiye’ye haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Müttefikler kırmızı çizgi belirlemiş ve bunun dışına çıkılmasın istiyor. Türkiye’nin bir zamanlar karşı çıktığı Yunanistan’a S-300’ler satıldı. Girit Adası’na yerleştirilen S-300’lerin aktif olduğunu görmemiz gerekiyor.”

Bu arada Rusya’nın yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle uçuş yasağını 21 Haziran’a kadar uzattığını anımsatan Kanbolat, “21 Haziran’a kadar uzatılan yasaklar sadece Türkiye ve Tanzanya’ya karşı yapıldı. Rus turistler Mısır’a yönlendirildi. Rusya’daki aşılama oranı, WHO verilerine göre Türkiye’den de düşük; Mısır’da hem ölüm oranının yüksek hem de aşılama oranının düşük olduğunu görmekteyiz. Eğer Rusya için sağlık önemliyse Mısır’a turistlerini yönlendirmemesi gerekiyordu ama Rusya-Mısır kanadının açıldığını görüyoruz” dedi.

TBMM DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI: S-400 KONUSU BİZİM İÇİN KAPANDI

Bu arada TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin S-400 konusunda attığı adımın "NATO müttefikliği sorumluluğunu ihlal anlamına gelmeyeceğini" belirten Kılıç, şu görüşleri dile getirdi:

“ABD ile uzun yıllardır bir NATO müttefikliğimiz var ve bölgesel anlamdaki çalışmalarda çok yakın ilişkiler içinde bulunuyoruz. Bunun bize yüklediği birtakım müttefiklik anlayışı ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan sorumluluklar da var. Ama aynı şekilde ABD'ye de birtakım sorumluluklar ve mükellefiyetler yükleyen anlaşmalar var. Güvenliğimiz ile alakalı olarak Türkiye'ye olabilecek bir saldırıya karşı savunma ile alakalı attığımız ve atacağımız adımlar konusunda bizim yanımızda durmayan ve yeterince destek vermeyen NATO müttefiklerimizin ortaya koymuş olduğu tutumdan dolayı S-400'ü aldık.”

“Biz, NATO anlaşmasını feshetmedik, Birleşmiş Milletler üyeliğimizi durdurmadık, uluslararası savunma anlaşmaları ile çizilmiş sınırları ihlal etmedik, herhangi bir şekilde şeffaf olmayan bir silah geliştirmesi içine girmedik” diyen Kılıç “Kurallar gereği kendi imkânlarımız çerçevesinde alabileceğimiz bir sistem aldık. Farklı bir NATO ülkesinde de Rus menşeili bir hava savunma sistemi olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz neden bu adımı attığımızı Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere her mercii eliyle anlatıldı. Bu konu artık bizim için kapanmıştır” ifadelerini kullandı.

Rusya ile Türkiye, Aralık 2017'de S-400 füze savunma sistemi satışı için anlaşma imzalamıştı.

S-400’lerin Türkiye’ye sevkiyatı 12 Temmuz 2020’den itibaren başlamıştı.