Almanya'da bir DAİŞ üyesine Ezidi Soykırımı'ndan müebbet hapis

Almanya'da Taha el Cumali isimli bir DAİŞ üyesi, Ezidi Soykırımı'ndan suçlu bulunarak müebbet hapse mahkum edildi.
DAİŞ'li sanık duruşma sırasında yüzünü kapatmaya çalıştı
DAİŞ'li sanık duruşma sırasında yüzünü kapatmaya çalıştı

HABER MERKEZİ

Tarihte ilk kez bir terör örgütü DAİŞ üyesi, Ezidi Soykırımı'ndan hüküm giydi. Almanya'da bir mahkeme, Iraklı DAİŞ üyesi Taha el-Cumali'yi müebbet hapse mahkum etti.

Bu kararla, tarihte ilk kez bir DAİŞ üyesi Ezidi Soykırımı'ndan hüküm giymiş oldu.

Frankfurt'ta görülen davada, beş Ezidi kız çocuğunu öldürmekten yargılanan Irak vatandaşı Cumali soykırım, insanlığa karşı suç, savaş suçu ve insan kaçakçılığı suçundan hüküm giydi.

Duruşma sırasında yüzünü kapatmaya çalışan DAİŞ üyesi, karar okunurken bayıldı. 

YUNANİSTAN'DA YAKALANMIŞTI

29 yaşındaki Cumali'nin DAİŞ'e 2013'te katıldığını ve Irak'ın yanı sıra DAİŞ'in Suriye'deki 'başkenti' olarak gördüğü Rakka'da çeşitli roller üstlendiği belirtiliyor.

Cumali 2019 yılında Yunanistan'da yakalanmış ve yargılanmak üzere Almanya'ya sınırdışı edilmişti.

'ÇOCUĞU SUSUZLUKTAN ÖLDÜRDÜ'

Savcılığın aktardığına göre Cumali, ölen Ezidi çocuk ile annesi Nora'yı mayıs veya haziran 2015'te 'köle olarak satın alıp' Irak'ın Felluce kentine götürdü.

Anne ile çocuk Eylül 2015'e kadar çeşitli işkencelere maruz bırakıldı. Savcılık, annenin 50 derece sıcağa rağmen dışarıda tutularak ağır yanıklar geçirdiğini, çocuğun da yakıcı sıcakta bir pencereye bağlanarak susuzluktan öldüğünü aktardı.

Savcılık makamı Cumali'nin çocuğu Ezidi olduğu için öldürdüğünü ve Ezidileri 'yok etmek' istediğini vurguladı. Cumali'nin avukatlarıysa dava boyunca suçlamaları reddetti. 

Almanya'nın ceza yasasına göre, 'ulusal, ırksal, dini veya etnik bir grubu tamamen veya kısmen yok etme niyetiyle' bir kişiye zarar vermek veya ölümüne yol açmak soykırım suçu sayılıyor. 

EŞİNE 10 YIL HAPİS CEZASI

Cumali'nin Alman olan eşi Jennifer Wenisch de geçtiğimiz ay, Ezidi çocuğu kurtarmak için hiçbir şey yapmadığı gerekçesiyle 10 yıl hapse mahkum edilmişti.

DAİŞ'in Ağustos 2014'te Irak'taki ilerlemesi sırasında birçok güvenlik gücünün bölgeden çekilmesi ve Musul'u kontrol altına alması sonucunda, Şengal'deki Ezidiler savunmasız bir şekilde örgütle karşı karşıya kalmıştı.

DAİŞ militanları bu tarihte Şengal'deki köylere saldırmış, 6 binden fazla Ezidi'yi esir almıştı. Örgüt çoğu erkek binlerce kişiyi kurşuna dizmiş; binlerce kişi Şengal Dağı'na ve Türkiye sınırına kaçmıştı. 

Ezidiler, 3 Ağustos 2014'teki saldırıyı '73’üncü ferman' olarak anarken, Birleşmiş Milletler 2016'da yaşananları 'soykırım' olarak adlandırdı.

Kürdistan Parlamentosu da 3 Ağustos’u 'Ezidi Soykırımı Günü' olarak ilan etmişti.