TBB Başkanı'ndan K24'e: Tahir Elçi cinayeti faili meçhul kalmamalı

DİYARBAKIR (K24)

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetiyle ilgili 3'ü polis 4 kişinin yargılandığı davanın 4'üncü duruşması görüldü.   

Dava Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülürken, tutuksuz yargılanan sanık polisler F.T., S.T. ile M.S.'nin "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek"ten 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi isteniyor. Firari sanık Uğur Yakışır ise hem Elçi hem de aynı gün öldürülen iki polis cinayetinden sorumlu tutuluyor ve hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Duruşma öncesinde adliye binasının önü ve çevresi polis ablukasına alındı. 

Duruşmada Elçi'nin eşi Türkan Elçi, kardeşleri Ömer ve Mehmet Elçi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, çok sayıda baro başkanı ve avukat hazır bulundu. HDP Urfa Milletvekili Nurettin Maçin ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katıldı.

Duruşmada iddia makamının değiştiği görüldü. Kimlik tespiti yapılması sonrası mahkeme başkanı, önceki duruşmada alınan kararlar doğrultusunda dosyaya eklenen belgeleri açıkladı.

Elçi ailesi avukatlarının dosyaya eklenen belgelere ilişkin ayrıntılı beyanda bulunacaklarını söylemesinin ardından TBB Başkanı Sağkan ve Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun, yargılamaya katılma talebinde bulundu.

Sağkan, bu taleplerini, “TBB’nin görevlerinin başında meslektaşlarına yönelik hak ihlallerini takip etmek ve gerekli yasal başvuruları yapmak vardır. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin de benzer şekilde bu sorumluluğunu yerine getirmeye çalışırken katledildiği bir gerçekliktir. Bu doğrultuda katılma talebimizin kabulünü istiyoruz” dedi.

SAĞKAN: TBB’NİN MÜDAHİL OLMASI AÇISINDAN BİZİM İÇİN ÖNEMLİYDİ

Dava süreciyle ilgili K24’e konuşan Sağkan, “TBB’nin müdahil olması açısından bizim için önemliydi.  Mahkeme heyetine talebimizi ilettik” dedi.

“Avukatlık Kanunu açık. 121’inci madde TBB’nin görevlerini tanımlıyor” diyen Sağkan, bu tanımı şöyle değerlendirdi:

“Buradaki görev tanımının içerisinde meslektaşların uğradıkları hak ihlallerinde o hak ihlallerinin giderilmesi için yasal ve idari başvuru yolları dahil olmak üzere her türlü girişimde bulunmak bir görev tanımı olarak sayılmış, bu kapsamda davaya müdahil olarak kabulümüzü talep ettik. Umarız mahkeme bu konuda hukuka uygun bir karar verecektir. Bunun dışında meslektaşlarımızın çok iyi bir hazırlığı olduğunu gördük. Özellikle soruşturmanın genişletilmesi ve maddi gerçeğe ulaşılması noktasında çok çok ciddi soruşturma eksiklikleri vardı. Bu soruşturma eksikliklerinin mahkemede kovuşturma aşamasına tamamlanarak gerçekten kamuoyunun vicdanının tatmin edecek bir kararın çıkması için avukatların taleplerinin gerçekten dikkate alınarak bu anlamda karar tashih edilmesini bekliyoruz.”

"CEZASIZ KALMAMALI"

TBB Başkanı, “Bir önceki celsede bazı tevzi tahkikat talepleri kabul edilmiş ancak gelen cevaplarda bazı eksiklikler olduğu görüldü. O eksikliklerin de giderilmesi bugün talep edildi. Umarım mahkeme heyeti bundan sonraki süreçte de gerçekten bizler açısından - ama sadece avukatlar açısından değil-, bir şehrin ortasında bir baro başkanı öldürüldü, bu olayın açıklığa kavuşturulması, cezasız kalmaması, faili meçhul kalmaması bu ülkenin bir hukuk devleti olması noktasında çok ciddi bir gösterge olacaktır diye düşünüyorum. O sebeple bu mahkemeyi çok ama çok önemsiyoruz. Biraz sonra göreceğimiz karar da aslında bundan sonraki mahkemenin gidişatını önemli ölçüde bizlere gösterecek bir ara karar olacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

TAHİR ELÇİ’NİN ÖLÜMÜ

Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te Sur semtindeki 16'ncı yüzyıldan kalma Şeyh Mutahhar Camii yanındaki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yapıyordu.

O sırada Gazi Caddesi'nde bir çatışma çıkmış, PKK'nin gençlik kolu YDG-H'ye bağlı iki örgüt mensubu ile iki polis memuru arasındaki çatışmada polis memurları yaralanmış, biri daha sonra hayatını kaybetmişti.

Olay yerinden kaçan örgüt mensupları, basın toplantısının yapıldığı Yenikapı Caddesi'ne koşmuş, burada bulunan sivil polis memurları ile karşılıklı ateş açılmıştı. Tahir Elçi, bu sırada vurularak ölmüştü.

Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, "Bu olay mutlak surette aydınlatılacak, bizim dönemimizde faili meçhullere izin vermeyiz. Hedef sadece Tahir Elçi değil, Türkiye'dir" diye konuşmuştu.