Suruç iddianamesi kabul edildi; 3 kişiye 104'er yıl hapis

Urfa'nın Suruç İlçesi'nde 20 Temmuz 2015'te gerçekleşen ve 34 kişinin hayatını kaybettiği, 70 kişinin yaralandığı DAİŞ saldırısına ilişkin iddianame kabul edildi.

Haber Merkezi- Urfa'nın Suruç İlçesi'nde  20 Temmuz 2015'te  gerçekleşen ve 34 kişinin hayatını kaybettiği, 70 kişinin yaralandığı DAİŞ saldırısına ilişkin iddianame kabul edildi.

3 şüpheli hakkında 104'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle açılan davada başka suçtan tutuklu Yakub Şahin ile İlhami Balı ve Deniz Büyükçelebi hakkında 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme' suçlarından 34'er kez, 'tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmeye teşebbüs etme' suçlarından 70'er defa olmak üzere 104'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen 213 sayfalık iddianame, 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

İddianmede DAİŞ'in hedefi ve amaçlarına da yer verilirken saldırıyı yapan Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün saldırının gerçekleştirildiği kültür merkezine gidişine ait MOBESE kameralarına yansıyan görüntü ve fotoğrafları delil olarak sunuldu.

Ankara Garı faili ile fotoğrafları bulundu

Ankara Garı'ndaki patlamanın şüphelisi olan ve Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne yönelik bombalı saldırıda ölen terör örgütü üyesi İbrahim Halil Durgun'un Gaziantep'teki adresinde ele geçirilen dijital materyallerde Alagöz ile Suriye'deki çatışma bölgelerinde çektirdikleri fotoğraflar da yer almıştı.

İddianamede, Suruç'taki saldırının faillerinin canlı bomba Şeyh Abddurrahman Alagöz, Ankara Garı'ndaki canlı bomba saldırısının şüphelisi ve Gaziantep'te üzerindeki bombayı patlatarak ölen Yunus Durmaz, Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne yönelik bombalı saldırda ölen Halil İbrahim Durgun, Ankara Garı'ndaki saldırının tutuklu şüphelisi Yakub Şahin, örgütün sözde Türkiye-Suriye sınır sorumlusu Deniz Büyükçelebi ve örgütün Suriye'deki sözde emiri İlhami Balı olduğu değerlendirmişti.