Almanya Başbakanı Kanada’da: Gündemde Rus doğalgazına alternatif var

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, kış ayları öncesi Rus doğalgazına alternatif arayışları çerçevesinde hidrojen tedariki için anlaşmalar yapmak üzere Kanada’ya gitti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau (Foto: AFP)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau (Foto: AFP)

HABER MERKEZİ

Federal Ekonomi ve İklim Korunma Bakanı Robert Habeck ile birlikte çok sayıda iş insanıyla 2 günlük resmi bir ziyaret için Montreal kentine giden Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından  bu yana Kanada ile Almanya arasında yeni işbirliği alanlarının açıldığını kaydetti. 

Almanya Başbakanı, ülkesi ve Kanada’nın birlikte “hidrojen ekonomisi” geliştirmeyi planladığını bildirdi.

Scholz, “Kanada Rusya gibi zengin doğal kaynaklara sahip. Ancak tek bir fark var Kanada güvenilir bir demokrasiye sahip” dedi.

Montreal ve Berlin arasında, bu ziyaret sırasında yapılacak ikili anlaşmayla hidrojen üretimi ve taşınmasıyla ilgili işbirliğinin geliştirilmesi amaçlanıyor.

İki günlük ziyaret sırasında Scholz, Başbakan Justin Trudeau ile Kanada’dan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatı konusunu da ayrıntılı bir şekilde masaya yatıracak.

Alman hükümeti, 2011 yılında yapılan vaatler çerçevesinde yıl sonuna kadar üç nükleer enerji santralinin kapatılması konusunda yoğun baskı altında.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından “Kuzey Akım 2” doğalgaz boru hattında çıkan Berlin’in yeniden buradan doğalgaz akışına başvurması konusunda yine hükümete ciddi baskılar geliyor.

Bununla birlikte hükümet, bu karardan vazgeçilmesinin mümkün olmadığını ısrarla belirtiyor.

Scholz, geçen hafta yaptığı açıklamada, nükleer santrallerinin kapatılmasıyla ilgili nihai kararın önümüzdeki günlerde verileceğini açıklamıştı.

Ekonomi Bakanı Habeck, bu santrallerin kapatılmasının gaz tüketimini sadece yüzde 2 düşüreceğini belirterek, alternatif yolların bulunmasının önemine dikkat çekmişti.

Bu arada Kanada ile yapılacak anlaşmaların Almanya’nın enerji ihtiyacını yakın gelecekte karşılaması beklenmiyor.

Alman uzmanlar, hidrojen ithalatıyla, bu konuda gerekli alt yapıyı ülkede en kısa zamanda kurup Almanya’nın kendi LPG’sini üretmesini en mantıklı yol olacağını savunuyor.

GAZ KESİNTİSİ ENDİŞESİYLE ALMAN EKONOMİSİNDE RESESYON ENDİŞESİ

Bu arada hükümetin kış öncesi ülkenin ihtiyacı olan enerji arayışı sürerken Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), gaz kesintisi endişesiyle Alman ekonomisinde bir resesyon olasılığının giderek arttığını ve enflasyonun sonbaharda yüzde 10'a ulaşabileceğini bildirdi.

Bundesbank'ın ekonomiye yönelik ağustos ayı raporu yayımlandı.

Raporda, Alman ekonomisine ilişkin beklentilerin giderek daha da “karamsar” hale geldiği belirtilerek, kış aylarında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'da (GSYH) düşüşün "çok daha olası hale geldiği" vurgulandı.

Almanya'da ekonomideki büyümenin yaz aylarında ve sonrasında gaz piyasasındaki kesinti ve fiyat gelişmelerinden olumsuz etkileneceğine yer verilen raporda, temmuz-eylül döneminde Alman ekonomisinde büyümenin duracağına dikkat çekildi.

Bundesbank raporunda, kış aylarında gaz arzına ilişkin yüksek düzeydeki “belirsizlik” ve yüksek enerji maliyetlerinin hane halkı ve şirketler üzerinde yüksek bir baskı oluşturacağı ifade edilerek, ülkede enflasyon oranının sonbaharda "yüzde 10’a” ulaşabileceği öngörüldü.

"Genel olarak, enflasyon oranı sonbaharda yüzde 10'a ulaşabilir" denilen raporda, özellikle Rusya'dan gaz arzının tamamen durması durumunda, enflasyonda yukarı yönlü riskin yüksek olduğunun altı çizildi.

Bundesbank, yüksek enflasyonun iş gücü piyasasında hızlı ücret artışları riskini artırdığı konusunda da uyardı.

Öte yandan, Bundesbank'a göre, Alman kamu maliyesi "olumsuz bir gelişme durumunda bile ekonomiyi istikrara kavuşturmak için hala iyi bir konumda bulunuyor.

Almanya, sanayide çarkları döndürmek ve konutları ısıtmak için Rus gazına diğer Avrupa ülkelerinden daha fazla bağımlı. Bu nedenle Almanya, enerji arzındaki herhangi bir kesintiye karşı en savunmasız ülkeler arasında yer alıyor.

Yüksek fiyatlar ve gaz kıtlığı, metal üretiminden gübre gibi kimya üretimine kadar enerji yoğun sektörlerin büyük zarar görmesiyle Alman hükümetini tüketimi kısmaya zorluyor.

Bu arada, Rusya-Ukrayna savaşıyla artan enerji ve gıda fiyatları Almanya’da enflasyonu körüklemeye devam ediyor.

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, Almanya'da haziran ayında yüzde 7,6 olan enflasyon, temmuzda yüzde 7,5 olmuştu. 

Öte yandan, Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'da GSYH, bu yılın ikinci çeyreğinde, zayıf ihracat, Rusya-Ukrayna savaşına bağlı yükselen fiyatlar ve tedarik zinciri kesintilerinden etkilenerek bir önceki çeyreğe göre büyüme kaydetmemişti.

BORRELL: AB ÜLKELERİ GAZ TÜKETİMİNİ DÜŞÜRME VAADİNİ YERİNE GETİRMELİ

Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İspanya'daki Menendez Pelayo Uluslararası Üniversitesinin Santander kentinde düzenlediği yaz kursunda Avrupa'nın geleceği konulu bir seminere katıldı.

Rusya'nın olası bir doğalgaz kesintisine karşı AB'nin gerekli önlemleri aldığını ve gaz stokunun mevcut durumda yüzde 70'in üzerinde olduğunu kaydeden Borrell, "Kışa, gaz stokumuz iyi bir şekilde giriyoruz ama bu tüketim seviyesini aynı şekilde tutacağız anlamına gelmez. Tüm AB ülkelerinin gaz tüketimini düşürme vaadini yerine getirmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Salgın ve arkasından savaşla birlikte gelen enflasyon, finansman, gıda, enerji gibi sorunların bazılarının kısa vadede çözümünün olmadığını söyleyen Borrell, "Belki şaka gibi ama Avrupa'da yeni araba almak isteyen bir kişinin 1 yıl beklemesi gerekiyor" diye konuştu.