K24 ÖZEL - ‘Irak’ta siyaset silahla birlikte yapılıyor’

ANKARA (K24)

Irak’taki gelişmeleri değerlendiren uzmanlar, siyasetin silahla birlikte sürdürüldüğüne işaret ederek, ülkenin geleceği konusundaki endişelerini dile getirdi.

Irak’ın başkenti Bağdat’ta kalabalık bir grup haftalardır sürdürdüğü oturma eylemine hafta başında son verip protesto gösterilerine başladı ve Başkanlık Sarayı’nı bastı.

Olaylarda en az 30 kişi hayatını kaybetti. 

Söz konusu olaylar, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın istifa kararının ardından başladı ve eylemler Sadr’ın çağrısıyla sona erdi.

Irak’ta yaşanan gelişmeler K24’e değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Erkmen, Sadr’ın söylem bakımından çok çabuk fikir değiştiren bir figür olduğunu ve bir şekilde siyasete geri döneceğini söyledi

Irak’ın Ekim 2021’deki seçimlerden bu yana siyasi süreç bakımından istikrara kavuşamadığını belirten Erkmen, “2018’deki seçimlerde de Irak’ta tam olarak bir siyasal istikrar ortaya çıkmamıştı. Bazı bakanlıklar göreve başlamadan erken seçime gitti Irak. Irak’ta 2005’te ortaya çıkan siyasi yapı ülkenin gerçeklerine ne kadar yakın, bunu düşünmek gerekiyor. Eğer bir ülkede o ülkenin kimliğinden ziyade diğer kimlikler siyasallaşırlarsa ülkenin ana toplayıcı bir kimliği olmazsa o ülkede siyaset yapmak gerçekten güçleşir” dedi.

Irak’ta siyasetin silahla birlikte yapıldığını da vurgulayan Prof. Dr. Erkmen, “Siyasal partiler birbiriyle mücadelelerini sadece sandıkta yapmıyor. Irak’ta seçimlerin öncesinde birtakım suikast girişimleri oldu. Çok yoğun silahlı baskılar oluyor. Seçim sonuçlarını kabul etmeyenler taraftarlarını silahla sahaya sürüyor. Şimdi bu gibi faktörler yaşandığı sürece bir ülkede kaç defa seçim yaparsanız yapın siyasal istikrarı sağlamanız neredeyse mümkün olmaz. Devletin güvenlik güçleri, herhangi bir siyasi kişinin gölgesi altında kalmadan örgütlenmediği sürece siyaset ile silahı ayırmak mümkün değil” şeklinde konuştu.

Irak’ta pek çok parti olduğunu ve bu partilerin mücadelelerini parlamentoda yapmaları durumunda uzlaşma sağlanabileceğini kaydeden Erkmen, “Dünyanın hangi ülkesinde siyaset silahla yapılırsa o ülkeden iyi bir sonuç çıkmaz. Irak’ta da siyaset silahla yapıldığı sürece istikrar gelmesi mümkün olmaz. Devletin güvenlik güçleri dışında siyasal yapılar silaha başvurduğu sürece Irak’ta öngörülebilir bir tarihte istikrar beklemiyorum” dedi.

“KÜRTLER BAĞDAT’TAKİ SORUNUN PARÇASI OLDUĞU SÜRECE KAYBEDER”

Prof. Dr. Erkmen, sözlerine şöyle devam etti:

“Kürtler Bağdat’taki bu kutuplaşmanın ne kadar parçası olacaklar? Çünkü Irak’ta Kürtler Bağdat’taki sorunun bir parçası olduğu sürece daha çok kayba uğrar. Ne kadar o kutuplaşmanın bir barçası olmaktan uzaklaşıp kendi siyasal gündemlerini belirlediler o kadar kazanım elde ederler. Özellikle en önemli konu olan Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda KDP ve KYB ortak bir tavır mı takınacak yoksa bu meseleyi Bağdat’taki sorunun bir parçası haline mi getirecek bu çok önemli. Eğer Kürt Bölgesel Yönetimindeki partiler ortak bir tavır içinde olursa kendi gündemlerini oluştururlarsa Irak’taki siyasal süreçte başka bir noktaya evrilir.”

DUMAN: SADR HEM SİYASİ SÜRECE HEM DE SOKAK GÖSTERİLERİNE YÖN VERİYOR

K24’e konuşan Ortadoğu Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Irak Araştırmaları Koordinatörü Bilgay Duman ise “Irak’taki gelişmeler devletin çöküşünün bir fiili yansıması. Çünkü yaklaşık 11 aydır bir hükümet kurulamıyor” dedi.

“Önce Mukteda es-Sadr sonra da Şii Koordinasyon hükümet kurmayı denedi ama başarılı olamadı” diyen Duman, şunları söyledi:

“Devleti ayakta tutan üç erk var: Yasama, yürütme ve yargı. Sadır yandaşları önce parlamentoyu bastılar ve yasama işlevsiz hale getirildi. Daha sonrasında yargıya başvuralım dediler, yargının parlamentoyu feshetmesini istediler. Ama ulusal yargı bunu görüşürken protesto gösterileri orada yapıldı ve yargı da işlevsiz hale getirildi. Ve en son ayakta kalan erk yürütme oldu. Yürütmeyi de cumhurbaşkanı sarayını işgal ederek sekteye uğratmaya çalıştılar. Bütün bu protestolarda Irak hükümeti gösterileri durdurmak konusunda ya isteksiz oldular ya da başarısız olduğunu ifade etmek mümkün. Sadr hem siyasi sürece hem de sokak gösterilerine yön veriyor. Bu da devlet sistematiğini ve ırak siyasetinin fiili olarak çöktüğünün bir göstergesi. Her ne kadar tansiyon düşse de bu sorunların çözüldüğü ya da olayların bittiği anlamına gelmiyor.”

“GÜVENLİK YAPISI BOZULABİLİR”

ORSAM araştırmacısı, “Bütün bu yaşananlara baktığımız zaman Irak için konuşulan çok senaryo var” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erken seçime gidilmesi için ortak ulusal uzlaşıyla bir karar çıkmıştı. Erken seçim isteyen zaten Sadr’dı.  Ulusla diyalog toplantısında da erken seçim kararı çıktı. Zaten şu anki durum ve yapıda bir hükümetin kurulması da çok mümkün değil. Bununla birlikte Şiiler arasında üstü kapalı düşük yoğunluklu bir iç savaş var ve bu uzun bir süre devam edebilir. Irak hükümetsiz kalmaya devam ederse ve siyasal çözümsüzlük sürerse ülkede güvenlik yapısının bozulması da söz konusu olacaktır. Bu da İŞİD, PKK gibi terör örgütlerinin ve diğer radikal grupların Irak’ta faaliyetlerini arttırması söz konusu olabilir.”

Duman, “Bunlarla birlikte Irak’ta darbe senaryosu da konuşuluyor. Irak’ta istikrarsızlık devam ederse konuşulan ve gerçekleşme ihtimal olan bir başka senaryo ise Irak’a tekrar bir uluslararası müdahalenin gerçekleştirilmesidir. Çünkü Irak Ortadoğu’nun merkezideki bir ülke ve buradaki istikrarsızlık bölge ülkelerinin tamamına etki ediyor. Bu uluslararası müdahalenin gerçekleşmesini isteyen taraflar da Irak’ta mevcut. Sonuç olarak Irak kendi içinde bu sorunu çözemezse uluslararası müdahale gündeme gelecektir” dedi.

IRAK'TAKİ OLAYLAR

Sadr'ın önceki gün siyaseti tamamen bıraktığını duyurmasının ardından destekçileri, Bağdat'taki Yeşil Bölge'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hükümet Sarayı'nı basmıştı.

Güvenlik güçleri, Yeşil Bölge'nin farklı noktalarında havaya ateş açarak eylemcileri dağıtmıştı.

Sadr, yaşananların ardından dün öğle saatlerinde destekçilerine "eve dönün" çağrısı yapmış, bunun üzerine Sadr yanlılarının alanlardan çekilmesiyle iki gündür süren hareketlilik sona ermişti.

Sadr'ın çağrısının ardından ülke genelindeki sokağa çıkma yasağı da kaldırılmıştı.