Hakkari ve Van’da inceleme: İnsanların sağlığı büyük risk altında

Hakkari ve Van’da incelemelerde bulunan çevre örgütleri, “Ayrıca Zap suyu, Zilan ve Van Gölü’nün kirliliği nedeniyle bugün ve yakın gelecekte bölgede yaşayan insanların sağlığı da büyük risk altında” değerlendirmesinde bulundu.

HABER MERKEZİ

Farklı kentlerden gelen 20 sivil toplum kuruluşu (STK), altı gün boyunca Hakkari ve Van’da ekolojik incelemelerde bulundu.

Aralarında; Doğa İçin Sanat Derneği (DİSDER), Van Çevre ve Tarih Eserler Koruma Derneği (ÇEVDER), Halkevleri Ekoloji Grubu, Munzur Çevre Derneği, Muğla Çevre Platformu, Hakkari Cilo Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Zilan Ekoloji Platformu, Doğa Anadolu Çevre Platformu, Hakkari Dernekler Federasyonu, TÜRÇEP Batı Karadeniz Çevre Platformu, Toplumsal Ekoloji Grubu, Doğu Beyazıt İş insanları Derneği, İklim Adaleti Koalisyonu, Yeşil Yaşam İnisiyatifi, TÜRÇEP Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP), Yeşil Sol İklim Çalışma Grubu, Malatya Çevre Platformu (MALÇEP) ve Deştin Çevre Eğitim Kültür ve Dayanışma Platformu’nun bulunduğu 20 sivil toplum örgütü, Van ve Hakkari bölgesinde çevre ve doğa tahribatlarını inceledi.

STK’lar adına basın açıklamasını Doğa İçin Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Göksen Ezeltürk yaptı.

Ezeltürk, her yerin talan edildiğini vurgulayarak, “Bu talan projelerinin en büyük destekçisi ise inşaat, enerji ve maden odaklı yerli ve yabancı sermayenin önünü açmak için sayısız düzenleme yapan siyasi iktidardır” dedi.

“ÇEVRE KİRLİLİĞİ ÇOK CİDDİ BOYUTTA”

Ezeltürk, “Bölgenizde geçirdiğimiz ve çevreyi incelediğimiz yaklaşık bir hafta boyunca Saros, Kazdağları, İkizköy, İkizdere veya İliç gibi ülkemizin sayısız noktasında karşımıza çıkan rant odaklı tahribatın ve çevre kirliliğinin Hakkari ve Van’da da çok ciddi boyutta olduğunu gördük. Maalesef tespitimize göre, sayısız endemik bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Ayrıca Zap suyu, Zilan ve Van Gölü’nün kirliliği nedeniyle bugün ve yakın gelecekte bölgede yaşayan insanların sağlığı da büyük risk altında” diye konuştu.

Van Gölü’nün atıklar yüzünden giderek kirlenmesi nedeniyle bazı noktalarında yaydığı kokunun kendilerini dehşete düşürdüğünü belirten Ezeltürk, “İvedilik ile Van Gölü için Koruma kanunu çıkarılması ve hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“BU YAPILAN DİP ÇAMUR TEMİZLİĞİ DEĞİLDİR”

Van Çevre ve Tarihi Eserler Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kalçık da Van Gölü’nde uzun süredir devam eden dip çamur temizliği ile ilgili konuştu.

Kalçık, “Van Gölü’nün birinci sorunu, bu çamurun çıkarılmasıdır. Doğrudur ama dünyada yapılan tekniğe uygun olarak yapılması gerekmektedir” diyerek, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir geminin içinde, iş makinasının başındaki bilgisayar ile dip çamurun nerede ve ne kadar olduğu tespit edilerek çıkarılması, analizinin yapılması ve bertaraf merkezlerine gönderilmesi gerekiyor. Şu anda vahşi kapitalist anlayış ile rant amaçlı yapılmaktadır. Bu yapılan dip çamur temizliği değildir. Bu, vurgun amaçlıdır. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Van’da dip çamur temizliğinin yapıldığını ve Tatvan’da da başlatılacağını söyledi. 1970 yılından beridir tüm kanalizasyonun aktığı Van Gölü’nün temizlenmesi sadece bu 150 metre mesafe içinde mi yapılacaktır? Bugüne kadar devasa bir bütçe harcandı buraya. Bu sene yayılan kokudan dolayı balkonlara çıkamadık. Bu parkta bile oturulmuyor.” (Kaynak: Gazete Duvar)