Erdoğan: Süratle dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir

Erdoğan, “Bunlar ahlaksızlığın en güzel örneği. Bay Kemal bunları savunuyor. Adalet Bakanlığı şu an takibatı yapıyor. Ama ben bu konuda daha ileri bir adımdan yanayım. Süratle dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Bunlar parlamentoyu da kirletir” dedi.

HABER MERKEZİ

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tahıl koridoru anlaşmasıyla ilgili konuşan Erdoğan, şunları ifade etti:

“Gerek Sayın Putin ile gerek Zelenskiy ile görüşüyoruz. Aldığımız bilgilerle müzakere etme fırsatını buluyorum. Sağ olsun ne Putin ne Zelenskiy'den olumsuz bir yaklaşım almadım. Bizde talepleri oldu, biz elimizden geldiğince olumlu cevap verdik. Hiçbir zaman onlar da bize ters yaklaşmadı.  Prag'da kimle konuşsam Sayın Putin'in aleyhine konuşuyor. Yanlış yapıyorsunuz diyorum. Birilerinin vasıtasıyla tahıl koridoruna eyvallah etmiyor. Ama bizimle sağ olsun, aradık kendisini hemen anında, dün aradım, bugün de 12'den itibaren tahıl koridorunu açtılar.”

"2023'ÜN SONLARINDA VEYA 2024'ÜN BAŞINDA AKKUYU'YU AÇACAĞIZ"

Erdoğan, “Biz dün Putin ile bunları konuştuk. Bunun adına da biz lider diplomasisi diyoruz. Herkes öyle lider olamıyoruz. Bazılarına lider olunmaz lider doğar diyorlar, o da doğru olabilir.  2023'ün sonlarında veya 2024'ün başında Akkuyu'yu açacağız. Sinop'ta yeni bir dörtlü üniteyi inşa edeceğiz. Akkuyu, Sinop, üçüncüsü için çalışılıyor. Bunların her birinden yüzde 10'ar enerji temini sağlayacağız” dedi.

"TÜRKİYE'Yİ NASIL YÖNETECEKSİN?"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Erdoğan, “Devletlerde devamlılık esastır. Bu adam (Kılıçdaroğlu) cahil. Zaten bu ülkede bu millet sana yönetimi vermez. Böyle cahillerle bir yere gidilmez. Sen SSK'yı yönetemeyen bir cahilsin. Koskoca Türkiye'yi nasıl yöneteceksin. Şu an elinde bazı Büyükşehir Belediyeleri var. Ne yapıyorlar?” şeklinde konuştu.

"UZUN ZAMANDIR ENERJİ MERKEZİ OLMA YOLUNDA ADIMLAR ATIYORUZ"

“Gaz merkezi ile ilgili olarak Putin ile yaptığımız görüşmede bakanlığımız kapsamlı çalışmayı muhataplarıyla yapıyorlar” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye bu işin bir havı oluyor. En yakın merkez olarak da Trakya bölgesi görülüyor. Oradan çıkış ve Avrupa'ya dağıtımını yapmak mümkün olacak. Bunlar ilk tespitler, çalışmalar başladı, devam ediyor. Uzun zamandır enerji merkezi olma yolunda adımlar atıyoruz. Doğalgaz kaynaklarının yoğun olduğu ülkelere de gemilerimizle gidip, sondaj çalışması yapıp, doğalgaz çıkararak o ülkede ya da üçüncü ülkelere satma şansımız da var. Teklifler de geliyor. Libya, çalışma yapabiliriz diyor. Tuna-1 kuyusundaki çalışmalar önem arz ediyor. Karadeniz'de Sakarya adını verdiğimiz önem arz ediyor. Mavi Akım da gelerek bir noktada bütünleşiyor. Gazı 2023'e yetiştirmek için ekiplerimiz yoğun bir çalışma içinde. Sondaj gemilerimiz Kanuni ve Yavuz eş zamanlı olarak sahada çalışıyor. İlk etapta 10 kuyu açacağız ve buradaki günlük üretimimiz 10 milyon m3 olacak. 40 kuyu ile günlük 40 milyon m3'lük gazı sisteme vermiş olacağız.”

KILIÇDAROĞLU’NUN ABD ZİYARETİ

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretiyle ilgili eleştirilerini yineleyen Erdoğan, “Bay Kemal, Amerika'daki 8 saatlik ortadan kayboluşunun gizemini iftiralarıyla yavaş yavaş aydınlığa kavuşturuyor. Şu anda Bay Kemal, kendisine ezberletilenleri konuşmaya başladı. Siyası hayatı yalan, şaibe, iftira ve çeşitli çarklarla dolu Bay Kemal, ülkesine ben Atatürk'ün partisiyim diyerek oraya kendisini gizlemeye çalışıyor” dedi.

Öte yandan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığına dair araştırma yapılması gerektiği konusundaki açıklamalarına ve sonrasında yaşananlara da değinen Erdoğan, “Şurada 1 hafta 10 gün içerisinde, bu öyle bir edepsizlik ki... Arka arkada bu CHP zihniyeti silahlı kuvvetlerimize hakaret ettiler, kimyasal silah dediler. Tabipler Odası'nın başındaki kadını da kendilerine göre bir yerde yaktılar. Bununla da kalmadılar, Türkiye'yi maalesef uyuşturucu kaçakçılığı ile cari açığını kapattığı iftirasını attılar. Bunlar 1 hafta içinde oldu. Böyle bir densizlik olur mu? Bu nasıl bir siyasettir” şeklinde konuştu.

"SEN BUNU NASIL BENİM SİLAHLI KUVVETLERİME YAPARSIN YA?"

Erdoğan, “Biz terörle mücadele ediyoruz. Yaptığımız yatırımlar ortada. Köprülerimiz, tünellerimiz, metrolarımız ortada” diyerek, şunları belirtti:

“Utanmadan sıkılmadan cari açığı uyuşturucu ticareti ile kapattığımızı söylüyor. Varsa bir delil çıkarsın konuşursun. Ama AK Parti iktidarı uyuşturucu ile mücadele noktasında temayüz etmiş olan bir iktidardır. Şu anda yüzlerce insan uyuşturucudan içeride. Uyuşturucu ticaretinden değil. Sen şu an uyuşturucu baronlarına zemin hazırlıyorsun. Zaten senin içinde kuru sulu içenler var, bunlar ortada. Ama kalkıp da AK Parti iktidarına bu yakıştırmayı yapamazsın ve bizim terörle mücadele kiminle uyuşturucu kaçakçılarıyla. PKK'yı böyle etkisiz hale getirdik. Eş Başkan, şu anda tutuklanmış olan Tabipler Odası'nın başkanı olan kadını savunuyor. Neyini savunuyorsun ya? Bu kadın sadece silahlı kuvvetlerimize saygısızlık, yakıştırma yaparak. Sen bunu nasıl benim silahlı kuvvetlerime yaparsın ya?”

"BUNLARI YAKIN MARKAJLA TAKİP EDİYORUZ"

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal de HDP de savunuyor. Zaten başka savunan yok. Bunlar birbirinin ete kemiğe bürünmüşü. Ama bu şekilde kendilerini kurtaramazlar. Bunları yakın markajla takip ediyoruz, yargıda da kovalamaya devam ediyoruz” dedi ve şunları ekledi:

“Bunlar millet ittifakı diyerek, millete ihanet ediyorlar. Onun adı millet değil, illet ya da zillet. Yakında zillet ittifakı dağılacak, ömrü fazla uzun değil onların, olmaz da. Renkleri çok farklı. Seçim meydanlarında birinin söylediğini öbürü reddedecek. Aynı şeyi söylemeleri mümkün değil. Ama bizim öyle bir derdimiz yok. Bunlar ahlaksızlığın en güzel örneği. Bay Kemal bunları savunuyor. Adalet Bakanlığı şu an takibatı yapıyor. Ama ben bu konuda daha ileri bir adımdan yanayım. Süratle dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Bunlar parlamentoyu da kirletir. Herhalde Atatürk şu anda sağ olmuş olsaydı, bunları kapının önüne koyardı.”

"AİLE YAPIMIZI HER TÜRLÜ SAPKINLIKTAN, MARJİNAL AKIMLARDAN, YOZLAŞMALARDAN KORUYACAĞIZ"

Erdoğan, “Biz güçlü ailelerden oluşan bir milletiz. Bu milletin aile yapısını bozmak, aile yapısına leke sürmek, kimsenin haddine değil. Şu anda bizler Cumhur İttifakı olarak ailenin saygınlığını ortaya koyacağız. Aile yapımızı her türlü sapkınlıktan, marjinal akımlardan, yozlaşmalardan koruyacağız. Vatandaşlarımız yürüyüşlerle haklı taleplerini dile getirdiler. Bu tabii yaygınlaşacak. Başörtüsü konusuna gelince. CHP'nin genel başkan yardımcısıydı bir ara, ikna odalarını İstanbul Üniversitesi'nde kurdular” dedi.

“NE ZAMANKİ BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇTİK, TÜRKİYE'YE İSTİKRAR GELDİ”

Türkiye’deki mevcut başkanlık sistemini savunan Erdoğan, şunları söyledi:

“Bu ara başörtülü bayanları alıp onlara rozet takıyor. Şimdiden söylüyorum, bu seçimlerde başörtülü birkaç aday da çıkarırsa hiç şaşmayın, mecburen bunu yapacak. Bazı istikametini kaybetmiş olan tipler var. Güçlendirilmiş parlamenter demokrasi diyorlar. Biz bunu gördük. 8-10-16 aylık hükümetler var. O koalisyon hükümetlerin dönemi parlamenter sistemin uygulandığı dönemdi. Türkiye'de istikrar yoktu. Ekonomi tamamen müflis durumdaydı. Ne zamanki Başkanlık sistemine geçtik, Türkiye'ye istikrar geldi, sağlıklı bir ekonomiyle yolumuza devam ediyoruz.”

“Türkiye tarihinin en büyük büyüme dönemlerini yaşıyor” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“İkide bir önümüze enflasyonu çıkarıyorlar. Yılbaşından sonra tekrar konuşacağız. Faizi tek haneli rakama doğru çekiyoruz. Yatırımda kamu bankalarımız teşviki artıracak. Başkanlık sisteminde hızlı karar alma var, siyasi istikrar var. Erkler arasında denge denetleme imkanı var. Biz başkanlık sistemiyle küresel belirsizliğe hazırladık, güçlüyüz, rahat konuşuyoruz, farkımız bu.”

İSRAİL’LE İLİŞKİLER

Öte yandan İsrail’le devam eden görüşmelere de değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

“İsrail ile ilişkilerimizi karşılıklı hassasiyetlerimize saygı ve ortak çıkarlarımız temelinde sürdürülebilir bir zeminde yürütmeyi arzu ediyoruz. Normalleşme sürecinde İsrailli yetkililerle görüşmemiz oldu. Karşılıklı temaslarla süreci devam ettirerek ilişkileri tüm alanda ilerletme ümidimizi koruyoruz. Değerlere saygı gösterildiği sürece kazan-kazan diplomasisi ile tüm bölge kazançlı çıkacaktır.”