DAİŞ lideri Suriye'nin güneyinde nasıl öldürüldü?

Suriye’nin Dera kentindeki yerel gruplar, kimliği hakkında önceden bilgi sahibi olmadan el-Kureyşi’yi hedef aldılar.

HABER MERKEZİ

DAİŞ hücrelerine karşı son çatışmalara katılan Dera'daki yerel gruplardan birinin lideri, ABD Merkez Komutanlığı'nın geçtiğimiz çarşamba günü DAİŞ örgütünün lideri Ebu’l Hasan el-Haşimi el-Kureyşi’nin öldürüldüğünü açıklamasına yanıt verdi.

Söz konusu lider, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada Dera'nın kuzey kırsalındaki Casim şehrinde ve Dera el-Beled şehrinde örgütün hücrelerini hedef alan büyük askeri operasyonları 8. Tugay’ın da katılımıyla yerel grupların gerçekleştirdiğini söyledi. Suriyeli olan ve olmayan örgüt liderlerinin öldürüldüğünü ifade etti.

Söz konusu kaynak, “Örgüte yönelik askeri operasyonların başlangıcı, bir yandan yerel gruplar ve 8. Tugay diğer yandan kentteki DAİŞ hücreleri arasında yaşanan şiddetli çatışmalar sonucunda sokağa çıkma yasağı ve kentin iki hafta boyunca kapatılmasına tanık olan Casim kentinde oldu. Çatışmalar geçtiğimiz ekim ayının ortalarında başlayarak sonuna kadar devam etti. Sonunda, Şeriat Mahkemesi genel merkezi dahil örgüt unsurları tarafından eylemlerini başlatmak için merkez olarak kullanılan karargahları, evleri ve çiftlikleri hedef alan birçok patlamaya tanık oldu” dedi.

Operasyonların ‘umera/emirler’ olarak sınıflandırılan örgüt liderlerinden beşten fazlasının öldürülmesine yol açtığını sözlerine ekleyen lider, bu kişilerin Suriyeli olmadıklarını; Irak ve Lübnan uyruklu olduklarını belirtti.

Bir DAİŞ üyesinin gerçekleştirdiği intihar saldırısının ardından, 29 Ekim 2022 tarihinde gerçekleştirilen, eski bir muhalefet liderinin evini hedef alan, çoğu sivillerden oluşan beş kişinin öldürülüp altı kişinin yaralandığı askeri operasyonlar daha sonra Dera el-Beled şehrine taşındı. Ardından yerel gruplar ve 8. Tugay, örgüte mensup ‘zanlıların’ saklandığı ‘Tarik es-Sedd’ mahallesine askeri operasyonların başladığını duyurdu.

Dera'nın batı ve kuzey kırsalı olan Daraa Al-Balad şehrinden yerel grupların ve Sekizinci Tugay’ın katılımıyla birkaç gün süren çatışmalardan sonra çok sayıda örgüt lideri ve üyesinin öldürüldüğü kaydedildi. Çok sayıda cesedin bulunduğu, çoğunun kimliğinin tespit edilemediği bildirildi. Cesetlerden bazıları toprağa gömülü olarak bulundu. Bu da yakın zamanda öldürüldükleri anlamına geliyor.

Şarku'l Avsat’a konuşan lider, DAİŞ liderinin bu çatışmalardan birinde öldürüldüğünü öne sürdüğü açıklamasında şunları söyledi:

“Son zamanlarda yaşanan tüm çatışmalarda; örgüt üyeleri ve liderleri Suriyeli değildi ve Suriye çölündeki bölgelerden gelmişlerdi. Suriye’nin güneyi özellikle de Dera kontrol noktaları ve askeri noktalarla dolu. Peki, bunlar (DAİŞ’liler) buraya nasıl ulaştı?”

Söz konusu lider, kendi sorusuna yine kendisi cevap vererek, Suriye güvenlik servislerinin kontrol noktalarındaki ihmalkarlıklar veya usulsüzlüğüne işaret etti. Dera'daki Askeri Güvenlik Teşkilatı yetkilisi Tuğgeneral Luay el-Ali ile yaptığı görüşme sonrasında örgüt üyelerinden birinin Casim şehrinde suikastlar düzenlediğini anlattığı itiraf videolarının olduğunu aktardı.

Sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Gruplar, Dera'daki DAİŞ Lideri’nin varlığından tam olarak haberdar değildi. Ancak örgüt hücrelerinin ve liderlerinin varlığı ortaya çıktıktan sonra askeri operasyonlar başladı. Bulundukları bölgelerde meydana gelen şiddetli direniş, orada bulunan liderlerin önemini ortaya koydu.”

Lider yaptığı açıklamada yakalanan örgüt üyelerinin liderlerinin aralarındaki varlığından tam olarak haberdar olmadıklarına dikkat çekti. Tek bildikleri, aralarında özellikle de Casim şehrinde Suriye uyruklu olmayanların da olduğuydu. Aralarında Ebu Abdurrahman el-Iraki – Seyf Bağdad/Bağdat'ın Kılıcı adıyla tanınan örgütün liderinin sağ kolunun orada olduğunu biliyorlardı.

Deralı lider konuya dair şunları aktardı:

“DAİŞ’in güneydeki tehdidi, onunla işbirlikçiler ve ister İranlı ister Suriye rejiminin yandaşları olsun bölgede plan ve emelleri gerçekleştirmek için varlığını bahane olarak kullanan yozlaşmış kişiler olduğu sürece devam eder. DAİŞ’e yönelik askeri operasyonlara katılan yerel gruplar arasında (eski) muhalif üyeleri ve liderleri yer alıyor. Rusya'nın desteklediği 8. Tugay ise teçhizat bakımından en büyük uzlaşım gruplarından biri olarak kabul ediliyor. Askeri operasyonları yürüten bu yerel gruplar, Dera'da DAİŞ örgütüne karşı koymak için Suriye veya uluslararası toplumdan herhangi bir destek almadılar.”

DAİŞ Sözcüsü Ebu Ömer el-Muhacir, Telegram kanalından paylaştığı sesli mesajda, Ebu el-Hasan el-Haşimi el-Kureyşi’nin çatışma sırasında öldüğünü bildirdi. Ancak ölüm yeri ve zamanı hakkında ayrıntı vermedi. Sözcü, örgütün yeni liderinin Ebu Hüseyin el-Hüseyni el-Kureyşi olduğunu belirterek örgütün unsurlarını ve liderlerini ona biat etmeye çağırdı.