Jeffrey: Suriye’de bir kara harekatı birçok şeyi riske atıyor

ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye’de düzenlenecek bir kara harekatının birçok şeyi riske attığını söyledi.
James Jeffrey
James Jeffrey

HABER MERKEZİ

NTV’ye konuşan ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik olası operasyonu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Ekim 2019 yapılan Soçi Anlaşması’nın YPG’nin Suriye’nin hiçbir bölgesinden Türkiye’ye saldırmayacağı şeklinde genişletilebilir mi? ABD böyle bir garanti verebilir mi Türkiye’ye?” sorusuna Jeffrey, “ABD Türkiye’ye böyle bir garanti veremez. DSG de böyle bir garanti veremez. Verdikleri garanti kuzeydoğudan bir saldırı olacağıydı. Saldırıdan kasıt örneğin Kobani’den roket saldırısı yapılmayacağı şeklindeydi.

İstanbul, Kilis ve Antep’te düzenlenen son saldırılara değinen Jeffrey, “Bence DSG Türkiye’ye saldırı yapılmayacağı garantisi verirse faydalı olacaktır. Ancak sorun şu ki DSG ve liderleri Suriye’deki YPG/PKK güçlerinin kontrolünde değil. Bu da bir sorun” dedi.

“KANDİL’DEKİ PKK LİDERLİĞİ İÇİN KOORDİNASYON GEREKİYOR”

Jeffrey, “DSG’ye komuta edenler Suriye’de YPG’nin doğu kanadı diyorlar. Bunlar konuştuğumuz kişiler. Zaten bunun dışında birileriyle temas halinde değiliz. Çünkü tabii ki PKK’yi terör örgütü olarak Kabul ediyoruz. PKK’nin da örneğin TEL Rıfat’taki grupları kontrol ettiğine emir verdiğine dair herhangi bir kanıt yok.  Yani Türkiye’ye saldırı olmayacağı konusundaki bir garanti için Kandil’deki PKK liderliği için koordinasyon gerekir. Bunu denemekte fayda olabilir ama garantisi olmaz” ifadelerini kullandı.

“GİRİP ÇIKMA ŞEKLİNDEKİ OPERASYONLAR HARİCİNDE HİÇBİR HAREKAT DOĞRU OLMAYACAKTIR”

Jeffrey, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriye’deki mevcut durumda çok küçük kapsamlı ‘girip çıkma’ şeklindeki terörle mücadele operasyonları haricinde hiçbir harekat doğru olmayacaktır. Türkiye’nin müttefiki Özgür Suriye Ordusu DAİŞ’in yeni liderini ortadan kaldırdı. Bu konuda ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı da yorumda bulundu. Bu önemli bir gelişmeydi. Bu tip saldırılar mantıklı ancak kim tarafından ve nerede yapılıyor olursa olsun Suriye’de bir kara harekatı birçok şeyi riske atıyor.”

“BİR ÜLKE HAREKATA BAŞLARSA DİĞER AKTÖRLERİ HAREKETE GEÇİRİR”

“2018’den 2020’ye kadar 5 dış gücün, İsrail, Türkiye ABD, İran ve Rusya’nın etkileriyle ve Esad güçleriyle birçok gruplar birçok savaşlar yapıldı. Ve sonrasında bir ateşkesler ilan edildi” diyen Jeffrey, şunları kaydetti:

“Bahsettiğimiz anlaşma bunlardan biriydi. Soçi’de Ruslarla yapılan anlaşma bir başkasıydı. İdlib’deki anlaşma üçüncüydü. 2018’de güneybatı da bir anlaşma yapıldı. Liste uzayıp gidiyor. Bu anlaşmalarla çatışma durdurulmuş oldu. Türkiye’ye ve Ürdün’e sığınmacı akını durduruldu. Suriye’deki ölümler durdu. Bu aktörlerden herhangi biri bir kara harekatına başlar ve toprak ele geçirmeye çalışırsa bu diğer aktörleri harekete geçirecektir.

İkinci endişemiz, bu saldırılar Amerikalıları da baskı altına alıyor. Bu durum Amerikalıları da şaşırtıyor. Türkiye bir NATO müttefiki… DSG ile 8 yıldır çalışıyoruz. Amerikan halkı artık sabırsızlanmaya başladı ve askerlerin ülkeden çekilmesini istiyor. Bu durum halihazırda donmuş vaziyette olan çatışmaları çözülme noktasına getirecektir. Buradaki çatışmaların durması hem Türkiye hem de bölge ülkelerin çıkarına. Belki ideal değil ama 2018’deki durumdan iyidir.”

“TÜRKİYE’NİN KALICI BİR VARLIĞI OLACAĞINI SANMIYORUM”

“Bir anlaşma olduğunu ve YPG’nin bölgeden ayrıldığını varsayalım 30 kilometrelik boşluğu kim dolduracak? Kim kontrol edecek?” sorusuna James Jaffrey şu yanıtı verdi:

“Rus yetkililerle görüşmelerimden, ki bu değişmiş olabilir, Rusya ve Esad Rejimi burada kontrolün kendilerinde kalmasında ısrar edebilirler. 2019 Soçi Anlaşmasına göre Türk - Rus ortak devriyeleri yapılması gerekiyordu. Bizim 2017’deki anlaşmamızdaki gibi. Bizim anlaşmamız yerine getirilmiş, ortak devriyeler gerçekleştirilmişti. Soçi Anlaşmasına geri dönüş gerçekleşirse Türkiye ve Rusya’nın ortak devriyeye çıkabileceğini düşünüyorum ancak Türkiye’nin kalıcı bir varlığı olacağını sanmıyorum. Tahminim bu yönde ancak Türkiye ve Rusya arasındaki görüşmeler konusunda bilgim yok.”

“SURİYE REJİMİNİN HİÇBİR BÖLGEYİ KONTROL ETMESİNDEN YANA DEĞİLİZ”

Jeffrey, “Bu bölgeleri Suriye rejiminin kontrol etmesini kabul edebileceğinizi mi söylüyorsunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

“Asla ve asla Suriye rejiminin hiçbir bölgeyi kontrol etmesinden yana değiliz. Çünkü ne olduğunu görüyoruz. İşkence cinayet, kimyasal silah kullanımı…  İnsanların İdlib gibi yerlerden kaçıp sınırdan toplu olarak Türkiye’ye, Ürdün’e sığınmaları… Esad’ın bu alanları da kontrol etmesini istemiyoruz. Halihazırda bu alanların muğlak da olsa Rusların kontrolünde. Bu çatışma da donmuş vaziyette ve şimdilik en iyi çözüm de bu.”