Nahit Eren: Failler hak ettikleri cezayı alana kadar davayı takip etmeyi sürdüreceğiz

Şenyaşar ailesinden üç kişinin öldürüldüğü davayı takip eden Davayı takip eden Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, “Failler hak ettikleri cezayı alana kadar davayı takip etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

MALATYA (K24)

Şenyaşar ailesine yönelik Urfa'da gerçekleştirilen saldırıya dair açılan davanın ilk duruşması, bugün Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 15 Mart’a ertelendi. 

Şenyaşar ailesine yönelik Urfa'da gerçekleştirilen saldırıya dair açılan davanın ilk duruşması, bugün Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Dava 15 Mart’a ertelendi.

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018'de AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar'ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart'ta 2021'de başlattığı Adalet Nöbeti ikinci yılını doldurmak üzere.

Şenyaşar ailesine yönelik hastanede gerçekleştirilen saldırıya dair açılan davanın ilk duruşması, bugün Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Malatya’da duruşmayı takip eden K24 muhabiri, duruşmayı Kürt illeri baroları, Türkiye Barolar Birliği, HDP ve CHP milletvekilleri ile STK temsilcilerinin takip ettiğini aktardı.

Diyarbakır, Urfa Mardin, Şırnak, Siirt ve Van barolarının duruşmaya katılma talebi reddedildi.

Dün bir televizyon programına katılmak üzere İstanbul'a gittikleri için bugün Urfa Adliyesi önüne gelemeyen aile, sosyal medya hesabından, "Devletlerin refahı ve gücü adaletle ölçülür. Annelerin gözyaşının rengi yoktur. Anne yargıdan adalet istiyor. Bu zulüm bitsin artık" mesajını paylaştı.

DİYARBAKIR BAROSU BAŞKANI: DELİLLER YOK EDİLMEK İSTENDİ

Davayı takip eden Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, konuyla ilgili K24’e değerlendirmelerde bulundu.

Davanın aradan 4,5 yıl geçtikten açıldığını anımsatan Eren, “Bir devlet hastanesinde, yüzlerce kolluk görevlisinin ve özel güvenlik personelinin olduğu bir ortamda insanlar katledildi. Sonrasında o katliamdan delillerin nasıl yok edildiğini gördük. Bir şekilde görüntü kayıtları, video kayıtları hepsi yok ediliyor ve bu katliamın üstü örtülmek isteniyor. Aslında organize bir kötülük söz konusu” dedi.

Baroların müdahil talebinin reddedildiğini söyleyen Eren, “Hakikat yerini bulana ve failler hak ettikleri cezayı alana kadar bu davayı takip etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Yargılananlar ve tutuklu olanlar dışında kamu görevi ihmali bulunanlar olduğunu söyleyen Nahit Eren, “Yani o gün Şanlıurfa Valisi orada. Şanlıurfa Valisinin, Şanlıurfa Emniyet Müdürü'nün huzurunda bu olaylar cereyan ediyor. Gerçekten bu ülkede insan yaşam hakkına verilen değeri ya da bizlerin ve kamu güvenliği açısından ne kadar zor ve sıkıntılı bir durumda olduğumuzu gösteriyor. Bunlar tabii bir demokratik hukuk devletinde kabulü mümkün olmayan durumlardır” ifadelerini kullandı.

“TOPLUM VİCDANINI YARALAYAN BİR KARAR OLUR”

Bu iddianameyle dava sürecinin devam etmesinin toplum vicdanını yaralayacağını vurgulayan Eren, şunları dile getirdi:

“Maalesef bu şekilde bir iddianameyle yargılama süreci devam ederse, gerçekten toplum vicdanında adil bir kararın çıkacağına ben inanmıyorum. Yani bizlerin vicdanında hakkaniyetli bir adil karar olarak gözükmeyecek. Bu iddianame eksik. Burada ihmali olan kamu görevlileri de olmalı. İş yerindeki dosyayla birleştirilmesi gerektiğini, bunların zincirleme bir şekilde yaşanan olaylar olduğunu söyledi ama mahkeme heyeti ısrarla bugün bu davayı sürdürmek istedi, sanık ve müşteki beyanlarını aldı.”

“EMİNE ŞENYAŞAR TEK BAŞINA ORGANİZE KÖTÜLÜKLE MÜCADELE ETTİ”

Emine Şenyaşar hakkında da konuşan Eren, “Tek başına bu ülkede organize bir kötülüğe karşı mücadele verdi ve o mücadelesinin karşılığını evet bugün bir iddianameyle, davanın açılmış olmasıyla sonuçlandırdı, neticelendirdi. Fakat yapılacak şeyler var” dedi.

Delillerin toplanmadığını, çok fazla ihmalin olduğunu söyleyen Eren, “Ama kovuşturma aşamasının da aynı şekilde ilerlemesine biz hukukçular ve tabii ki ailelerin avukatları müsaade etmeyeceğiz. Düşünün, oksijen tüpleriyle bir devlet hastanesinde bir insan, kafasına vurularak öldürülüyor” diye konuştu.

“Kürt toplumunda bunun anlamını biz çok iyi biliyoruz” diyen Eren, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu anlamda hem yargı makamlarına hem de kolluk makamlarına soruşturma aşamasında kaybettirilen deliller açısından çok büyük sorumluluklar düşüyor. Yeniden o delillerin elde edilmesi gerekir. Mahkemenin o talepleri kabul etmesi gerekir. Kentin en önemli bürokratik sorumlusu kim? Vali. Bugün Ferit Şenyaşar söyledi, vali hastanedeydi. Düşünün kolluk kuvvetleri, hastanenin güvenlik görevlilerine rağmen bir vali katliamın önüne geçemiyor. Aslında biz 90’lı yıllarda işlenen suçlarda, kamu görevlilerinin işlediği suçlarda cezasızlık politikasına tanığız. Ama artık bir şekilde gücünü iktidardan alanlara yönelik de bir cezasızlık politikasının bu ülkede var olduğunu görüyoruz.”

NE OLMUŞTU?

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018'de AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınları 2018 genel seçimleri için sürdürdükleri seçim kampanyası sırasında işyerlerini ziyaret ettiği Şenyaşarların kendilerine oy vermeyeceklerini söylemeleri üzerine Şenyaşarlara silahla saldırmış, işyerindeki saldırı sırasında Celal, Adil, Mehmet, Fadıl ve Ferit Şenyaşar kardeşler çeşitli yerlerinden yaralanmıştı.

Baba Hacı Esvet Şenyaşar ise hastanede öldürülmüştü. Yaşanan olaylarda AK Partili milletvekilinin ağabeyi Mehmet Şah Yıldız da yaşamını yitirmişti.

Başlatılan soruşturmanın ardından Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız'a ise 18 yıl hapis cezası verildi.

Saldırıya ilişkin süren soruşturma dosyası üzerinde ise üç yıldır "gizlilik" kararı var. Soruşturmada alınan "gizlilik" kararının kaldırılması için Şenyaşar ailesi avukatlarının yaptığı ikinci itiraz, 21 Nisan 2021 tarihinde reddedilmişti.

Başvuruyu reddeden Urfa 1. Sulh Ceza Hakimliği, gerekçesinde "Dosya ve deliller kapsamı ile uyumlu olduğu, tedbir kararının yerinde olduğu, bu itibar ile kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı" ifadelerine yer vermişti.