Diyarbakır Barosu: İktidarlar Dersim suçlarıyla yüzleşmekten korkmamalı

Diyarbakır Barosu, Dersim’de 1937-38’de katledilenleri andığı açıklamasında, "Yüzleşme ve hesaplaşma; toplumsal barış ve insan haklarını önceleyecek, demokrasi ve hukuk devleti değerlerine dayalı bir siyasal kültürün yerleşmesine katkı sunacaktır" ifadelerine yer verdi.

DİYARBAKIR (K24)

Diyarbakır Barosu, 4 Mayıs 1937 tarihinde, “Tunceli Tenkil Harekatı” kararıyla başlatılan Dersim Katliamı’nda ölenleri andığı bir açıklama yayınladı.  

4 Mayıs'ın Dersim Tertelesi Günü olarak kabul edilmesi istenilen açıklamada yüzleşme ve hesaplaşmanın demokrasi ve hukuk devleti değerlerine dayalı bir siyasal kültürün yerleşmesine katkı sunacağına dikkat çekildi.

Diyarbakır Barosu'nun açıklaması şöyle:

“TEK BİR SORUMLU DAHİ YARGILANMADI”

"4 Mayıs 1937 tarihinde Bakanlar Kurulu'nun 'Tunceli Tenkil Harekatı' kararıyla Dersim'de katliam başlatıldı. 1938 yılının sonuna kadar devam eden bu süreçte; binlerce kişi katledilmiş, binlerce insan sürgün edilmiş, yüzlerce köy boşaltılıp yakılmış, yüzlerce kız çocuğu evlatlık verilmiş/kaybettirilmiş, Seyit Rıza ve arkadaşları idam edilmiştir. Ancak geçen 86 yılda Dersim'de işlenen suçlarla ilgili tek bir sorumlu dahi yargı önüne çıkarılmamış, katliam mağdurlarının zararları giderilmemiş ve bu karanlık geçmiş ile bir yüzleşme maalesef gerçekleşmemiştir.

"ARŞİVLER AÇILMALI”

"Geçmişle yüzleşme/hesaplaşma " her iktidar döneminde sakıncalı ve korkulan bir alan ve kavram olarak görülmektedir. "Hesaplaşmanın❞ bir intikam silahı olarak görülme korkusundan vazgeçilmelidir. Yüzleşme ve hesaplaşma; toplumsal barış ve tabi ki insan haklarını önceleyecek, demokrasi ve hukuk devleti değerlerine dayalı bir siyasal kültürün yerleşmesine katkı sunacaktır.

Diyarbakır Barosu olarak bir kez daha katliamda yaşamını yitirenleri saygı ile anıyor, bozulan adaletin sağlanması için devlet arşivlerinin açılarak gerçeklerle yüzleşilmesini, 4 Mayıs'ın Dersim Tertelesi Günü olarak kabul edilmesini, Dersim isminin iade edilmesini; sürgünler, kayıplar ve evlatlık verilen çocukların listesinin ve Seyit Rıza ile arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanmasını talep ediyoruz."