Meral Akşener’den yerel seçim mesajı: Kendi adaylarımızla gireceğiz

Yerel seçimlere ilişkin konuşan Akşener, seçimlere kendi adayları ile gireceklerini ifade ederek, tüm siyasi partilere seçime ayrı ayrı girme çağrısında bulundu.

HABER MERKEZİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Afyonkarahisar’da açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendiren Akşener, isim vermeden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi.

"Sadece iktidar mensuplarıyla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama 'önce şahsım, önce ben' diyenlerle uğraştık. Biz milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik ama koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık" diyen Akşener, şöyle devam etti:

“En nihayetinde maalesef olmadı, olduramadık 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık."

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecinde yaptıkları kamuoyu araştırmalarında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'ı önerdiğini anımsatan Akşener, "Ben iktidarı sandıkta yenmenin yeterli olacağını gördüm ama asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Onların yolunu kapatanlara maalesef engel olamadım" diye konuştu. 

Konuşmasının devamında Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlere işaret eden Akşener, ittifaklara kapıyı kapattı, yerel seçimlere kendi adayları ile gireceklerini bildirdi. 

Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Seçimlerin üzerinden tam 90 gün geçti. Seçim teamüllerine göre bu 90 gün önemlidir. Bu sürede biz de muhasebemizi yaptık. Buradan çıkan sonuçları sizle paylaşacağım ama öncelikle iktidarın ilk 90 günlük performansını değerlendirmek istiyorum.

İktidarın ilk 90 günlük performansına dair bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. AK Parti, seçimlerden hemen önce milletimize birçok vaatte bulunmuştu. İlk 90 güne bakıldığında bu vaatlere bırakın yaklaşmayı, her geçen gün uzaklaştıklarını görüyoruz. Biz bu vaatleri hiçbir zaman gerçekleştirme niyetinde olmadıklarını biliyorduk ama seçim biter bitmez milletimizin elinde avucunda olanı hoyratça çekip koparmalarını da beklemiyorduk.

Yapılan son maaş zamları erimeye başladı. Asgari ücret zammı daha hesaba yatmadan açlık sınırının altında kaldı. Enflasyonla mücadele edeceğiz diye başladıkları her cümle dönüp dolaşıp 'faturayı millete keseceğiz' diye bitiyor.

"BİZ BU SEÇİMİN KAYBEDİLMESİ İÇİN ÇALIŞANLARLA DA MÜCADELE ETTİK"

Geldik 2023'e... 2023'te milletin verdiği helal oyu babadan miras bilerek seçmen iradesine ipotek konulamayacağını anlatmaya çalıştık. Siyaset elitlerin, sözde kanaat önderlerinin güdümünde milletin olmadığı bir yerden üretilen siyasetin başarılı olamayacağını söyledik. Tepki gösterdik, uyardık, memleketimizin gerçeklerinden bihaber oturdukları yerden ahkam kesenlere karşı irade koyduk. Sadece iktidar mensuplarıyla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Memlekete en küçük fayda getiremeyen partili CB sisteminden kurtulmak istedik. Türkiye'yi zengin, mutlu bir geleceğe taşımak için çalıştık. Bu yolda fedakarlıktan kaçınmadık. Meselemiz Türkiye olduğu için nefislerimiz kör odalara hapsettik. Nefsinin esiri olanlarla uğraştık. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama 'önce şahsım, önce ben' diyenlerle uğraştık. Biz milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik ama koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık. En nihayetinde maalesef olmadı, olduramadık 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık.

Ne söylersek söyleyelim kimseye dinletemedik. Biz millet iradesini savunduğumuz için hainlikle suçlandık. Bizi iktidara yanlamakla suçladılar. Peki bunun sonucunda ne oldu? En ufak kâr sağlamayan, pazarlık yapmayan kim oldu? Biz olduk. Biz makam peşinde olsaydık, saraylar vaat edilirken elektriği kesilen salonlardan haykırmazdık.

Faydasız siyasetten milletin affına sığınırız. Ben sustum ama 'yüzde 60 ile kazanırız' diyenler susmadı. Bilimsel verileri masaya koyan ben sustum ama o verileri yırtıp atanlar susmadı. Bu sessizliği sürdürmek artık mümkün değildir.

"ASIL SORUNUN KENDİ SAFLARIMIZDA OLDUĞUNU GÖRMEDİM"

2023 seçimlerine girerken, Sayın Erdoğan karşısında açık farkla seçimi kazanacak 2 aday çıkardık 20 yılda ilk kez. Yaptığımız tüm araştırmalarda bu 2 arkadaşımızın rahatlıkla CB seçileceğini gördük. Bunun da ötesinde 3 sene boyunca il il, ilçe ilçe yaptığımız ziyaretlerde milletimizin bize söyledikleri de bu sonucu doğruladı. Ben de milletimize bir söz verdim; '13. cumhurbaşkanı, Millet İttifakı'nın adayı olacak' dedim. Kendi adaylığımdan feragat ettim. Ben seçimleri kazanmak, Türkiye'yi düze çıkarmak için iktidarı sandıkta yenmenin yeterli olacağını düşündüm. Asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Yüce Türk milletinden ve sizleren özür diliyorum. Ben bu 2 arkadaşımızın yolunu açmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Hiçbir kişisel beklentim olmadan onları destekledim. Onların yolunu kapatanlara engel olamadım. Türk milletinden, sizlerden özür diliyorum. Önleri kesilmek istendiğinde yardımlarına koştum, yanlarında durdum, her türlü hakareti, iftirayı göğüsledim ama onları paçalarından tutup aşağı çekenlere engel olamadım.

Onlara bu ateşten gömleği giydiremediğim için herkesten özür diliyorum. Allah'ım şahittir ki, ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım. Keşke herkes bizler kadar fedakar, yürekli olabilseydi. Maalesef olamadılar. Onlar adına da özür diliyorum. Milletimiz kadar yürekli olamayanlar için özür diliyorum.

İYİ Parti olarak tüm teşkilatlarımızla beraber seçim sonuçlarına ilişkin çalıştık, tartıştık. Değerlendirmelerimizi tamamladık. Bu seçimi kaybettiğimizin bilincindeyiz biz.  Sesinizi duymakta başarılıyız, duyurmakta başarısızız. Olağanüstü gayretler sarfetsek de mevcut ittifak sistemi gereği buna alan tanınmadı.

"İTTİFAK SİSTEMİ SİYASETE ZARAR VERİYOR"

İttifak sistemi esas olarak Türk siyasetinin dinamiklerine zarar veriyor. Partilerin kendilerine ait siyaset alanlarını gittikçe zayıflatıyor. Kutuplaşan siyaset, toplumsal ayrışmayı derinleştirip, iktidarın değirmenine su taşıyor. 

Kutuplaşan siyaset, toplumsal ayrışmayı, daha da derinleştirerek, şüphesiz ki en çok iktidarın değirmenine su taşıyor.  İktidar yarışında, kutuplardan birine taraf olma mecburiyetinde bırakılan, siyasi partiler birbiriyle aynılaştıkları, sığ ve popülist bir siyasete zorlanıyor.

Partilerin, sorun çözme yeteneği elinden alınıyor ve sadece oya tahvil edileceği düşünülen, günlük polemikler yarışıyor. Bunun da ötesinde aritmetik üzerinden yapılan, seçim hesapları sayesinde aniden değere binen, marjinal siyasi ajandalar makul toplumsal taleplerin önüne geçiyor.

İttifak sisteminde gördüğümüz en önemli sorun ve en büyük milli güvenlik açığı, ayrılıkçı yapıların sistemin içine sızma çabasıdır. Cumhuriyetimizle devletimiz ve milletimizle sorunu olan siyasi görünümlü odakların ittifakları kullanmaya çalışmasıdır. İlkesiz siyaseti reddediyoruz. Sığ siyaseti reddediyoruz. İktidarın değirmenine su taşıyan etkisiz siyaseti reddediyoruz. İttifak sisteminin bu yapısı içinde milli bir siyaset, sürdürülebilir bir başarı, milletin kazanması mümkün değildir. Bu yüzden iktidarı ile muhalefeti ile hepimizden Türk siyaseti için talep ettiğimiz, yeni anlayışın merkezi olmaya İyi Parti olarak talibiz. Mesajı aldık, dersimize çalıştık. Siyaseti içeriden tüketen tartışma yerine bir umut yolu sunacağız. Öfkeleri, kırgınlıkları aklıselimin gücü ile aşacağız. 

Tüm bunların yanında ise İYİ Parti olarak bizim, ittifak sisteminde gördüğümüz, en önemli sorun ve en büyük millî güvenlik açığı ise ayrılıkçı yapıların sistemin içine sızma çabasıdır. Cumhuriyetimizle, devletimizle ve milletimizle sorunu olan siyasi görünümlü odakların, kendilerini meşrulaştırmak için ittifakları kullanmaya çalışmasıdır.

İşte biz, ilk günden beri buna karşıyız. Kimin, kiminle, neden olduğu belli olmayan ve sadece sayısal çoğunluğu elde etmeye yönelen ilkesiz siyaseti reddediyoruz.

2023 seçimlerini çantada keklik görenler, şimdi de yerel seçimleri genel seçim havasında değerlendirmeye başladılar. Gündemi, ittifaklara çekmeye çalışıyorlar. Yerel seçim, genel seçim değildir. Her yörenin belli özellikleri vardır. 

2019'da teklifi biz götürdük, ittifak kurduk, başarılı olduk. Önümüzdeki yerel seçimlerde kendi kadrolarımızla, milletimizin huzuruna çıkacağız ve göreve talip olacağız. Yerel seçimi bir genel seçim rekabeti çerçevesinde okumadan, yerel özellikleri dikkate alarak, milletimizin iradesinin tecellisine imkan sağlayacağız.

LİDERLERE SEÇİM ÇAĞRISI

Tüm siyasi partilere açık ve net bir çağrıda bulunmak istiyorum; hep birlikte vatandaşlarımızın siyasi tercihlerini ve yerel özelliklerini yansıtacağı bir rekabet ortamı oluşturalım. Türk siyasetinin bugün içinde olduğu siyasi pragmatizm sarmalından çıkmasını sağlayalım. Gelin tüm siyasi partiler hep birlikte ayrı ayrı seçimlere girelim. Her birimiz ayrı ayrı seçimlere girelim, biz varız! Biz varız, sizleri de bekleriz. Erdoğan, Bahçeli, Kılıçdaroğlu'na hepinize sesleniyorum, hadi her birimiz ayrı ayrı girelim."