İYİ Parti lideri Akşener: 81 ilde kendi adaylarımızı çıkaracağız

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara dahil her yerde kendi adaylarını çıkaracaklarını söyledi.
Foto: Arşiv
Foto: Arşiv

HABER MERKEZİ

Gazeteci Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Akşener, "Dediler ki arkadaşlarım, 'Evet biz onları aday gösterdik. Sonra onlara çağrıda bulundunuz, ikisi de kabul etmedi. Sen onları kötülemek zorunda değilsin. Sen onları övebilirsin sorun yok. Ama biz her yerde ayrı gideceğiz.' Bugün itibarıyla... Ne annem kalacak ne babam kalacak. Buna hazırım. Canı isteyen istediğini yapabilir" dedi.

Akşener, "Bu durumda İstanbul ve Ankara'nın altılı masadaki eski ortağınızın partisi (CHP) tarafından kaybedilmesini göze alıyor musunuz?" şeklindeki soruya, "Hepsini alıyoruz, belki bizimki seçilecek. Öyle adaylar çıkaracağız ki... Mesela İzmir'de 'CHP ceketini assa seçilir' diye bir kanaat var. Ümit Özlale şu an itibarıyla çalışıyor. 'Ben adayım' dedi bize. Bugün ben buradan ilan ediyorum. Bursa'da ilçe başkanımız biz, senelerdir belediyeye çalışıyor. Onu ilan ettik. Bütün büyükşehirlerde, ilçelerde aday çıkaracağız. 81 ilde aday çıkaracağız. Ama mesela küçücük illerde öyle şeyler oluyor ki... Teşkilatlar yapıyorlar bunu kendi aralarında. Kişiyi çekiyorlar geriye, kalıyorsunuz. Onlar yapılabilir, zaten 'hayır' diyemezsiniz" yanıtını verdi.

“EL YÜKSELTİYOR” YANITI

Akşener, "Herkes 'el yükseltmek üzere...', 'el yükseltmek üzere...' İstemiyoruz kardeşim” diyerek, “Biz bundan sonra bu kutuplaştırma siyasetinin önüne geçmeye çalışacağız. 2,5 yıl gezdim kardeşim ya. Ben bunu GİK'e getireceğim. GİK'ten çıktığı an nihai karardır. Ben milletvekilleriyle konuştum, Buğra Kavuncu herkesle konuştu” ifadelerini kullandı.

“ARKADAŞLARIMIZ ÇOK SERT BİR TAVIR KOYDU”

Akşener, Cumhurbaşkanlığı Seçimi döneminde ağır suçlamalarla ayrıldığı Altılı Masa’ya ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti lideri Akşener, cumhurbaşkanı adayının konuşulduğu toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismine karşı çıkarak CHP’nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarını önermesi üzerine, “Meral Hanım imzalamıyorsa imzalamasın. Biz beşimiz imzalayalım çıkalım” dediğini öne sürdü.

Akşener devamında ve toplantının sonrasında yaşananları da şöyle anlattı:

“Ben de aldım dosyamı, 'o zaman size başarılar diliyorum' dedim. Denildi ki; madem bu yetkiyi aldınız. O zaman partinize Kemal Bey'i götürün. Sonuç itibariyle 'peki' dedim. Meşhur kağıdı imzaladık... Derhal arkadaşları topladım. Olanı anlattığımda arkadaşlarımız çok sert bir tavır koydular. 'Kesinlikle o masaya dönmeyeceksin' dendi. Bir arkadaşımız sadece 'bunu bu kadar sertlikte yapmayalım' dedi. Haydi söyleyeyim, Bahadır Erdem Bey. Kendi aralarında insanlar ne konuştu bilmiyorum, ama yüksek sesle konuşma bu. Sonuç itibariyle ben o konuşmayı yaptım ve gittik. Arkadaşlarımızla düzenli toplanmaya başladık. 'Sen aday ol' dediler. Neyse, 'benim adaylığım doğru değil' dedim ben arkadaşlara. Ersan Şen'le konuştuk biz, o kabul etti.”

“TEKLİF İMAMOĞLU VE YAVAŞ'TAN GELDİ”

“Neyse pazar gününün akşamı iki belediye başkanı bana geldiler. Bu seçenekler onlardan geldi” diyen Meral Akşener, sözlerine şöyle devam etti:

“Ben bu iki belediye başkanının yardımcı olmasını öneren ben değilim. Onlar bana başka seçenekler de sundular. İkisini kabul ettim. Bundan Kemal Bey'in bilgisinin olduğunun ispatlanmasını istedim. Üç kişi hariç herkes bu fikri, 'kazanacak adaydan' 'kazanacak formüle geçtim' onayladı. Ertesinde biz dördümüz buluşmak üzere çıktık. Kemal Bey, ben, iki belediye başkanı... Bu iki arkadaşın icracı ve yetkili başkan yardımcılığını teyit ettik. Bundan sonrası çok vahim. Öğrendim ki masadakilerin haberi yok... Önce ben kağıdı imzalıyoruz zannettim.”

“DAVUTOĞLU DEVREYE GİRDİ VE ORTA YOL BULUNDU”

Akşener, “Önce Temel Bey 'ne oluyor' dedi. Şaşırdım. Ali Bey 'böyle bir şey olamaz' dedi. Sonra ben en başından anlattım, teklifi benim getirmediğimi, bu teklifin CHP'den geldiğini söyledim. 'Yani bu teklif size CHP'den geldi, öyle mi?' dedi. 'Ben bir arkadaşlarımla görüşeyim' dedi, sonra geldi 'kabul etmiyorlar' dedi ve dışarıda 10 bin kişi var... Sonra Allah var ben dedim o zaman 'tamam arkadaşlar bu kalsın benim üstümde' dediğimde Davutoğlu devreye girdi ve orta yol bulundu” dedi.