Parti liderlerinden Can Atalay kararına tepki

HABER MERKEZİ 

Siyasi parti genel başkanları, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay'ın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen cezaevinden tahliye edilmemesi ve vekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi.

Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve AYM tarafından iki kez hak ihlali kararı verilmesine rağmen tahliye edilmeyen Can Atalay'ın milletvekilliği, dün (30 Ocak 2024) TBMM’de hakkındaki kararın okutulmasının ardından düşürülmüştü.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan,  sosyal medya hesaplarından açıklama yaptı.

Kararı darbe olarak değerlendiren Tülay Hatimoğulları, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Hatay halkının vekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi siyasi darbedir! Saray'ın talimatıyla alınan bu kararla TBMM tarihine kara bir leke daha bulaşmıştır. TBMM'de okunan karar yok hükmündedir. Siyasi rehine olarak cezaevinde tutulan #CanAtalay halkın vekilidir. Hiçbir siyasi darbe bu gerçeği değiştiremez!"

Tuncer Bakırhan ise X üzerinden yaptığı paylaşımda, uygulamanın hukuk aykırı olduğu belirtti.

Kararı Kabul etmediklerini belirten Bakırhan, “Bu iktidar açıkça suç işlemektedir. Olan biten anayasal bir darbedir. #CanAtalay ve demokratik siyaset hakkını kullandığı için rehin tutulan arkadaşlarımız özgürleşene kadar mücadelemizden tek bir geri adım atmayacağız." dedi.

Öte yandan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslendi.

Paylaşımına Erdoğan'ın hesabını da etiketleyen Babacan, "Başörtüsü yasaklarına, siyasi parti kapatma davalarına karşı başvurduğunuz mahkemeleri ezip geçtiniz. Hakkı savunan yargıçlar sayesinde o koltuklarda oturup hakkı savunan Anayasa Mahkemesini tanımıyorsunuz. Sayenizde artık kanun devleti bile değiliz. #CanAtalay." ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da "Artık bu iktidarı tanıyamıyorum.” dedi.

Davutoğlu, X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Birlikte her türlü yasağa, baskıya, engellemeye karşı mücadele ettiğimiz; demokrasinin tesisi, milli iradenin egemenliği, düşünce ve inanç özgürlüğü için omuz omuza mesai harcadıklarımız, o koltuklarda oturanlar olamaz. Anayasa Mahkemesi’nin 'hak ihlali' kararı verdiği Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi, seçmen özgürlüğünün ipotek altına alınması, seçilenlerin hürriyetinin tehdit edilmesidir. Bu kararı alanları kınıyorum!" dedi.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ise AYM kararlarını hatırlatarak Can Atalay'ın TBMM'de olması gerektiğini vurguladı.

İnce, "Anayasa Mahkemesi, Can Atalay hakkında 'hak ihlali' kararı vermiştir. Can Atalay, cezaevinde değil TBMM'de olmalıdır. TBMM'nin, Can Atalay'ın Milletvekilliğini düşürmesi yanlıştır" açıklamasında bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Bugüne kadar yargı makamları arasında çözülemeyen bir anayasal devlet krizine, ne yazık ki bu akşam Türkiye Büyük Millet Meclisi de dahil oldu." dedi.

"Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararıyla birlikte artık anayasasız bir devlet tehlikesine doğru sürükleniyoruz" diyen Akşener, "Sayın Erdoğan'ın devlet organları arasındaki sorunu çözmek yerine, daha da büyütmeyi seçmesine biz elbette şaşırmadık! Ancak anayasamız, milletin andıdır! Andını çiğnediğiniz bir milletin iradesini bu saatten sonra nasıl temsil edeceksiniz? Uyguladığınız kararların meşruiyetini neye dayandıracaksınız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hukuka, adalete ve vicdanlara düşürdüğünüz bu gölgeyle nasıl yöneteceksiniz?" ifadelerini kullandı.

-Atalay'dan ilk açıklama

Öte yandan hakkındaki AYM kararları uygulanmayan ve dün TBMM'de hakkındaki hapis kararının okunmasıyla vekilliği düşürülen tutuklu TİP Hatay Milletvekili Atalay'ın açıklaması sosyal medya hesabından paylaşıldı.

Atalay açıklamasında, "Yurttaşlar, bu da oldu, bunu da yaptılar. Anayasa’nın açık; hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini düşürdüler. Hukuk tanımazlığın, kuralsızlaşmanın bu boyutlara gelmesine yine de şaşırıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu suça ortak edilebilmesine onun adına üzülüyorum. Kimin hangi hakkı, hangi yetkiyi nasıl kullanacağının öngörülemediği; kuralsızlığın egemen olduğu bu halin memlekete vereceği zararlardan ülkem adına endişe duyuyorum. Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Hep beraber göreceğiz…" ifadelerini kullandı.

"Peki onlar “bitti” dediler diye ben görevimi yapmaya çalışmaktan geri mi duracağım?" sorusunu, "Asla!" cevabıyla yanıtlayan Can Atalay, açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi:

"Ülkeme, Hatay halkına, yıkılmış bir kentin ortasında oy kullanan insanlara karşı borçluyum. Zor koşullarda olsa da olanaklarımız çok sınırlı olsa da başta Hatay ve deprem bölgesi olmak üzere; halkımızın, emeği ile geçinen yurttaşlarımızın meramına tercüman olmaya çalışacağım.

Eksik ve gediklerimin sorumlusu özgürlüğümü engelleyenlerdir. Başta Hataylılar olmak üzere tüm yurttaşlarımın durumu açıklıkla gördüğüne inanıyorum.

Tam bir hafta sonra 6 Şubat. Yarından itibaren ana gündemimiz budur.

Uygulamaya bulaşmak istemeyenler, kendini dışında tutmak isteyenler varmış… Uygulamayı bir arayış olarak takdim edenler varmış… Milletvekillerinin haklarını korumaktan birinci dereceden sorumlu olan TBMM Başkanı yurt dışına gitmiş…

Başka biçimde takdim etseler de başka yere baksalar da başka yere gitse de, imzaları olmasa da tarihe Anayasa’nın askıya alınmasına ortak olanlar olarak geçecek.

Saygılarımla yurttaşlarıma duyururum…"